5

25 2 0
                                    


Bazı şeyler olacağına varır. Bir süredir sürekli aklımda bu var. Yavaş yavaş kabulleniyorum sanırım. Kaderinin elinde olmadığını kabullenmek, ölümlü olduğunu kabullenmekten daha zor. 

Güzel bir gündü. Aslında o kadar da güzel sayılmazdı. En azından başladığında. Biraz yağmur vardı, biraz güneş. Havanın bile kafası karışıktı o gün. Gerçi orada havanın kafası her zaman biraz dumanlı. Sebebi de var ya neyse. Yeri değil. 

Şehrin sokaklarında boş boş geziyorduk. Artık ıslak olmaya alışmıştık sanırım. Çünkü birbirimizi ıslatmaya başlamıştık. Zaten her şey bir oyun gibiydi onunla. Her zaman bir oyun vardı ortada ve her zaman kazanmaya çalışan biz. Her şey bir yarıştı. Ve her şey eğlenceliydi.

"Niye böyle?"

"Ne böyle?"

"Bu siktiğimin havası niye böyle?"

Bir şeylerden şikayet etme huyum o zaman da vardı.

"Sen niye böylesin?"

"Nasıl?"

"Küfürbaz."

"Kötü aile eğitimi..."

"Başka sorum yok."

"Bir gün, bütün her şey bittikten sonra, buradan ve buradaki herkesten kurtulduktan sonra, iki aptal çocuk eğer hayata tutunursak... Bilmiyorum işte, belki de..."

"Yine boş konuşuyorsun. Cümlelerin bitmiyor. Her şeyin yarım. Bir gün tam olduğunda ya da cümle kurmayı öğrendiğinde konuşalım bunları."

"Tam olamam ki."

"O niye?"

"Öyle işte. Yeri değil."

Ben anlatamıyorum. Onunla olmanın nasıl bir şey olduğunu anlatamıyorum. Kelimelerim yetmiyor. Biraz yeteneksizim, biraz da anlatmak zor. Bir etki yaratmaya çalışıyorsun ama o etkiyi anlatacak kelimeyi bulamıyorsun. Bu da benim yeteneksizliğim sonuç olarak. Ya da benim. Ama fark etmez. 

Her şey bittikten sonra... Artık fark etmez.

Köhne Bir BarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin