1. Bölüm

42 4 0
                                    

30.03.2018

12.23

Alt kattan gelen bağırış sesleri yine alarmım olurken gözlerimi ovuşturdum.

Neşeyle kalktığım bir gün olmuş muydu? Cidden merak ediyordum.

Oflayarak ellerimi yatağımın kenarına koyup kalktım.

Önümdeki boy aynam yüzünden gördüğüm ilk şey dünyada olmam için gerekli olan ancak bir o kadar da beni çevreden uzaklaştıran bedenimdi.

İşte bu yüzden aynalarla küstüm. Onlara henüz küçük yaştayken darılmış, birdaha barışmamıştım.

Hatırladığım şeyler burnumun titremesin sebep olurken aklımdan bunları silmek için silkelendim.

Bugün iyi bir gün olacaktı.

Gülümsememi yüzüme takındıktan sonra gardırobumun önüne geldim.

Gözlüklerimi taktıktan sonra herzamanki gibi sadece önümdeki kıyafetlerle bakışma seansıma başlamıştım.

Elime gri uzun bir tişört aldığımda aşağıdan "Almila!" diye bağıran cırtlak kadın sesiye gözlerimi sıkıca kapadım.

Artık onunla kavga dahi etmek istemiyordum. Çünkü bir anlamı yoktu.

Kendi yazdığını okuyor kesinlikle beni dinleyip kendini benim yerime koymuyordu.

Kafamı iki yana sallayarak derin bir nefes verdim ve elimdekileri bırakarak odamdan çıktım.

"Efendim?" Kısık sesle konultuğum için kaşlarını kaldırdı ama bir şey demedi.

"Ne zaman gidiyorsun?"

Sorusuna şaşırmıştım. Aslında gereksiz bir şaşırmaydı ama sorması... Ne bileyim, garip gelmişti.

Şu on yedi yıllık hayatımda benim hakkımda en fazla beş şey için endişelenmiş olabilirdi.

O kadar umursamazdı ki, babamın kim olduğunu bilmiyordu.

Kendi kendime alaycıl bir şekilde güldüm. Ben en başından doğru, bir kaybedendim.

"Ne gülüyorsun? Söylesene!" Sesini yükselttiği için kendime gelip "İzin verirsen hazırlanacağım.''dedikten sonra onu geride bıraktım.

Ancak ardımdan "Neyine hazırlanacaksa... Hazırlasa da, hazırlanmasa da aynı bok." demesi âni bir şekilde içimin sıkışmasına neden oldu.

Aslında etkilenmemem gerekirdi. Ama son umuduma giderken bu dedikleri zaten bir dudak payı kadar olmayan özgüvenimi zedeliyordu.

Onun annem olduğuna inanmıyordum. O bu ünvanı haketmiyordu. Benim gözümde dünyaya gelmemi sağlayan bir taşıyıcıydı.

Yine sızlamaya başlayan burun direğimi umursamamaya çalışarak bir şey demeden odama girdim.

Ne ona bir şey diyebiliyordum, ne de ortalığı yakıp dökebiliyordum. Hep içime atıp geceleri bunlarla boğuşuyordum.

İçime attığım çığlıkları boşaltmaya çalışan gözlerimi sildim ve kendime hatırlattım:

Güzel bir gün olacak Almila. Her zamankinden farklı olacak...

13.32

Uzun süredir yürüdüğümden nefes nefese kalmıştım. Evden erken çıktığımdan dolayı 1 saattir boş boş dolanıyordum.

Kulağımdaki kulaklıklıkları çıkarttıktan sonra cebimdeki kağıdı da elime alıp çevreme bakındım.

Özel Psikolog-Mustafa Çarıklı.

Adresi de kontrol edip doğru yerin burası olduğuna kanaat getirdim ve tekrardan bir kez daha etrafıma bakıp kliniğe dönüştürülmüş büyük evin kapısını tıklattım.

Kapının açılmasını beklerken etrafımı incelemeyi düşünüyordum. Ancak kapı hızlı bir şekilde açılmıştı.

Korktuğumdan biraz sıçrasamda gülümseyerek karşımdaki ellili yaşlarında olduğunu düşündüğüm aynı şekilde bana gülümseyen adama baktım.

"M-merhaba... Şey, ben Almila Akın. Konuşmuştuk?"

Heyecan ve gerginlikten kekelememe karşılık elimi tutup sıktı.

"Hatırladım, hatırladım. Hoşgeldin kızım. Gel geç." diyip kenara kaydığında kafamı sallayıp geçtim.

Gerçekten utanmıştım. Çünkü belki de ilk defa biri beni bu kadar önemsiyordu.

Garip gelmişti işte...

Hani insanlar bazen önemsenmek,ilgi görmek ister ya ben hiç bu isteğimi gerçekleştiremedim. Ama şuan biraz da olsa hissetmiştim.

Derin bir nefes alıp içeriye doğru yürümeye başladım. İçimden de bugün neler yaşayabileceğimi kestirmeye çalışıyordum.

Umarım son umudum boşa çıkmaz.

İçeri girdiğim zaman herkesin bakışları on saniyeliğine bana döndü. Biraz çekingenlikle hepsine baktım ama onlar beni hiç umursamadan önlerine döndüler. Ne bir aşağılama, ne de bir tiksinti vardı yüzlerinde. Böyle yüzlere alışık değildim ben.

Yaklaşık 5 kişi vardı. İkisi kadın üçü erkekti. Psikolog içeri girince hepsi kendine çeki düzen verdi.

''Arkadaşlar bu Almila. O da artık bize katıldı. Birazdan kendisinden neden buraya geldiğini hep birlikte dinleyeceğiz. Ve ardından size yeni fikrimi anlatacağım. Evet Almila seni dinliyoruz.''

Her zaman olduğu gibi utangaçlık duygum yine kendini ortaya çıkarmıştı. Ama bu sefer yapacaktım. Çekinmeden her şeyi anlatcaktım.

''Merhaba ben....'' elimle psikoloğu gösterip ''Dediği gibi Almila, Almila Akın. On yedi yaşındayım. Biraz otobiyografi gibi oldu sanırım.''diyip gülümsedim.

''Aslında buraya gelişimin nedeni dış görünüşüm yüzünden yediğim hakaretler, kendimi değersiz hissetmem ve dışlanmam. Herkes tarafından küçümseniyor, aşağılanıyorum. Bu yüzden her şeyimden nefret ediyorum. Son umut olarakta buraya geldim.'' sanırım bu hayatımda yaptığım en uzun konuşmaydı.

''Evet dinlediğiniz gibi bazılarınızla aynı problemleri yaşıyor. Ama unutmayın hepsini tek tek yok edeceğiz. Şuraya oturabilirsin Almila.'' eliyle gösterdiği yere doğru gittim ve oturdum.

''Şimdi yeni fikrimi sizlerle paylaşmam gerekirse şöyle anlatayım: şuan hepiniz birbirinizi tam tanımıyorsunuz. Hem tanışmak, hemde mutluluğa ulaşmak adına herkesi çiftli gruplar halinde böleceğim ve çiftler birbirlerine kendi hikayelerini, yaşadıklarını anlatacak." dedikten sonra direkt bana döndü.

Bana döndüğü için ne yapacağımı bilemeyip farklı yönlere bakmaya başladım. Ancak tam o psikolog gibi bana bakan erkekle gözgöze geldim.

Daha çok gerilirken psikoloğun " Bartu Oğuz ve sen çiftsin Almila." demesi ile kalbim tekledi.

Dudaklarımı ıslatıp güçlükle yutkunduğumda "Neden?" diye güçlükle sorabilmiştim.

"Benim seçmem gerekmez mi?" Doktor kafasını iki yana salladı. Bu sırada gülümsemesini yüzünden silmemişti.

Bunun bana samimi gelmesi gerekirdi değil mi?

Aksine... Sanırım benim diğer fobim gülümseyen insanlardı. Herşey bana gülümseyen insanlar yüzünden başıma geliyordu.

İnsanlar gülümsediğinde önceden mutlu olurdum. Ancak sonradan bana acıdıkları için gülümsediklerini fark ettim. Ya da beni küçümseden birkaç dakika önce.

Aynı annemin yaptığı gibi...

Düşüncelerimi bir kenara koydum ve gerçek hayata döndüm.

"Peki, ne yapacağız eşlerimizle?" dediğimde "kendinizi kasmaya gerek yok. Sadece bol bol bir araya gelip dertleşin. Herşeyi birbirinize anlatın. İçinize attıklarınızı eşlerinizle paylaşıp rahatlayın." diye cevabını verip diğerlerine döndü ve onlarla konuşmaya başladı.

Gözlüğümü düzeltip yan tarafımda oturan oğlana tekrar baktım.

Aynı onun bana baktığı gibi...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 30, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Son UmutHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin