" Ruhuna dokunan insanı bul. Konustuğunda gözleri gülen ve seni olduğun gibi seven..."
Olayın üzerinden üç hafta geçmişti.O gün sabah erkenden uyanmıştı Brenna, hazırlandıltan sonra güzel bir kahvaltı yapmıştı ,sonra yola çıktı . Durağa geldiginde Emery'i orda gördü.Ne işi vardı onun burda ,evi buraya ters yönde idi . Merakını gidermek için hemen yanına gitti ve"Emrey senin burda ne işin var evine burası cok ters değil mi?""önce bir günaydın denmez mi?" ,"Günaydın simdi sorumu cevaplarmısın?" Emrey gülümsedi ve " tabikide, hayır". Brenna kızmıştı" nedenmis o" " oooo sanada şaka yapmaya gelmiyor canım." Brenna gülümsedi ve artık anlat anlamında bir bakış attı." Şey birilerini merak etmiştim de onu görmeye geldim "Brenna bir an çok üzüldü bütün modu düştü ama belli etmemeye çalışmıştı." Hmmm ,her kimse o görmeye geldiğin kişi çok şanslı biri olmalı." Emrey hafif gülümseyerek başını salladı"kesinlikle cok güzel ve şanslı birisi." Brenna çıldırcak gibiydi kimdi bu çok güzel olan kız.Uzun süre sonra otobüs geldi Brenna Emery'e"hani gelmedi senin güzel"Emrey gülümsedi ve şaşırmış gibi yapıp."gelmedi mi?" Brenna şaşırmıştı etrafına batı okadar kız vardi ki seçemedi." Geldi mi kim peki" ,"ooooo sende bütün herşeyi öğrenmek istiyordun bu kardar meraklı olma,"Brenna hafif sinirli bir sele" tamam be"
Okula geldiler otobusten indiler.Brenna gidiyordu ve Emrey onu durdurdu eline bir kağıt tutuşturdu ve koşarak yukarı çıktı.Brenna çok şaşırmıştı, kağıtta ne yazdığını çok merak etmişti.Kağıdı açtı ve okudu şöyle yazıyordu "o şanslı ve çok güzel kız kim çok merak ediyorsun demi ?? Ozmn söylüyorum . Aynaya bakarsan o kızı göreceksin." Brenna bunu okuyunca şok olmuştu dondu kaldı.Onu camdan gören kızlar yanina gelmişti.Elindeki kağıdı giren hope eline aldı ve okudu. Çok şaşırmıştı"Bu bu bu bunu kim yazdı sana." Brenna sevinç dolu bir şekilde "Emrey" " Ne gercektenmi inanmiyorum sonuda Kader sanada güldü desene " birlikte gülümsediler.Brenna ne yapmalıyım der gibi Hope'ye baktı.Hope"bence konuş herşey daha ii olucak inan bana"Brenna şakasına Tory'in sirtina vurdu"tabikide inanıyorum sana,bunu demen hata."
Bitlikte içeriye girdiler Brenna çok utanıyordu ama yapcak bisey yoktu sınıfa girmek zorundaydı. Girdi birbirlerine bakamadılar hiç, ders bitti. Çıkışta kızlarla birlikte cafeye gitmişti ,birlikte bir yandan kahvelerini yudumlarken bir yandanda sohbetlerini ediyorlardı .Bir anda kafenin kapı açılınca çalan zilin sesi ile hepsi kapıya baktı kocaman bir peluş ayı vardı okadar büyüktü ki arkadakinin kim olduğu belli bile değildi. ayıcıklara karşı zafi olan
Tory"Cok güzel deilmi ama ya çok tatlı" O sırada ayıcık Brennaların masaya yaklaştı ve arkasından da Forestin çıktığını gören Tory sevinçten çığlık atmamak için kendini zor tuttu ama öylesine mutlu olmuştu ki, kalkıp Forest'e sarıldı"yaaaa seni cok seviyorum ben yaa","Bende seni birtanem "dedi ve yanağından öptü onu Forest.Buu ikilinin aşkına herkez hayrandı. Çok güzel ve asla bitmiyecek bir aşkları vardı.Sanki aşk kelimesi onların uzerine konulmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Gözyaşları
DragosteBirbirlerine deliler gibi aşık olon Brenna ve Emery'i zorlu bir ask hikayesi bekliyor. Emery'e aşık olan Henna ,karşılıksız aşkı Emery'e ulaşmak için neler yapcak.Henna bencilliği yuzunden bu iki aşığı cok yıpratacak ama sonunda iki aşık mutluluguna...