" Benim sadece iki elim var,bu yüzden hayata dört elle sarılabilmek için sana ihtiyacım var."
Son dersin bitiş zili de çalmıştı sonunda. Brenna kızlarla birlikte aşağıya indi .Brenna ve Hazel birlikte otobüse bindiler.Hazel bir müddet süren sessizliği bozdu ve " Henna'nın sorunu ne ?" ,Brenna şaşkın bir ifadeyle,"Nasıl?" " Bilmiyorum ama bugün sürekli kötü bir yüz ifadesi ile sana bakarken yakaladım . Kavgalı değilsiniz degilmi?" ," Hayır,ama neden öyle baktı bende merak ettim şimdi.Dogru gördüğüne emin misin ? Çünkü hiç bir sorunumuz yok,neden durduk yere öyle baksınki?"." Bilmiyorum? Ama öfkeli bir şekilde sana baktığından eminim" ," Neyse çıkar yakında kokusu."
Otobüs Brenna'nın ineceği durağa gelmişti.Brenna otobüsten inip eve doğru yürümeye başladı,ama aklına Hazel' in dediği takılmıştı.Henna' nın ne alıp veremediği vardı acaba onunla ,oysa hiç bişeyde yapmamıştı , yine neyin peşindeydi bu kız.Brenna açıkçası Henna'dan biraz korkuyordu. Aslında Henna'dan değil onun arkasında ki güçten korkuyordu. Henna'nın babası siyayenin içinden biri olduğu için çok güçlü biriydi. Ve her zaman Henna başını derde soktuğunda onu hiç sorunsuz kurtarmıştı. Ve Henna'ya sataşan her kimsenin çok canı yanmıştı. Geçen yıl Henna sırf kız kendinden güzel olduğu için, kıskançlığından kızın saçlarını tutuşturmustu ,alevler kızın yüzüne sarıp yakmıştı. Ve kız ne şikayetçi olabilmisti nede ailesine soyleyebilmisti. Çünkü kızı eger söylerse babasinin zavallı kızın babasını öldüreceğini söyleyerek tehdit etmişti,ve yapardı da. Bu yüzden sınıfta aklı olan ona bulaşmazdı ,o canı sıkılınca birilerine çatardı ,onlarda uzatmayıp özür dilerlerdi. Bu onun egosunu dahada büyütürdü.
Brenna çok huzursuz olmuştu , neden durduk yere öyle bakmıştı ki sanki. Hemen telefona sarıldı Hope'yi aradı.Hazel' in anlattıklarını anlattı. Tory " Derdi neki ,offf bulaşmasa bari .Ama merak etme kardeşim biz varız bişey yapacaksada hepimize yapsın yalnız değilsin.","Bilmezmiyim ama yinede huzursuzum işte Henna nede olsa ondan deilde arkasındaki güçten korkuyorum." ," Biliyorum bende ama üstesinden geliriz merak etme." . Brenna okul kıyafetlerini çıkarmış rahat birşeyler giymişti . Müzik açıp yatağa uzandı ve düşünmeye başladı. Sonra bir anda gözlerinin önüne Emrey gelmişti ne kadar da güzel gülümsüyordu. Acaba onlarda Forest ve Tory gibi tatlı ve güzel bir çift olabilecekler miydi? Bunu düşünürdü hep. Gerçekten tek hayali buydu Tory ve Forest' in aşkı gibi bir aşka sahip olmaktı.O sırada mesaj sesi bütün hayali bozmuştu. telefonu aldı ,mesaj Annie' dendi " naber " " iyi sen ?" " Harikayım bomba haberlerim var.ne oldu bilemessin . Nelia ve Hume kavga etmişler ve ayrılmışlar." , "İnanmıyorum bunlar doğru olamaz!" . Brenna gerçekten çok şaşırmıştı, onların asla bitmiyeceği düşünülen bir aşkı vardı. Ne yani aşk buymuydu ,birbirini okadar seven insanlar bir kavgayla nasıl ayrılabiliryordu?Annie dedikodu yapmayı çok seviyordu .En küçük fırsatı bile kaçırmazdı " evet gercekten doğru . Basta bende inanmamıştım ama doğruymuş. Neyse ben bunu hemen Tory'e de anlatmalıyım . By by görüşürüz" ,. " Görüşürüz git anlat hemen içinde kalmasın.Deli şey" .
Brenna'nın kafası iyice karışmıştı ,neyi düşüneceğini şaşırmıştı. En iyisi uyumaktı saten çok yorulmuştu. Gözlerini kapattı,tam uykuya dalcaktı ki telofon çaldı.O an o kadar sinir oldu ki telefonu açıp arayan kişiye saydırmak istedi. Arayan Hope idi ,Brenna isteksizce telefonu açtı" Ne var başımın belası ne var!"," Napıyorsun" "Rahat verseydin şuan uyuyor olacaktım".Hope gıcık bir kahkaha attı" Uyandırdım mı demek seni ?"ardindan yine güldü. Brenna iyice kızmıştı" offf uzatmada ne diyeceksen de kapat uyumak istiyorum","uyuyamazsın izin vermiyorum " yine gıcık bir şekilde gülmüştü.Brenna anlamıştı Hope Brenna'yı çıldırtmak için aramıştı." Of Hope offf !" Diye bağırdı ve telefonu kapattı ve bir daha rahatsız olmamak için sesini kıstı.Belki yarın Hope ona telefonu yüzüne kapatmanın hesabını soracaktı ama umrunda değil di , tek isteği uyumaktı.
Gözlerini kapatır kapatmaz uykuya dalmıştı. O uyurken Hope ısrarla arıyordu ama Brenna açmıyordu.Hope iyice kızmıştı.
Brenna uyandığında saat dokuz buçuk olmuştu. Babası gelmiş ve çoktan yemeği yemişleri. Çok acıkmıştı ama kalkıp kendine yiyecek birşeyler hazırlamaya üşendiği icin aç kalmayı tercih etmişti.
Çok güzel bir rüya görmüştü. "Üniversiteye gidiyorlardı,Emrey ile çıkıyordu.ve forest ,Tory'e çok romantik bir evlenme teklifi ediyordu. Herkesi kıskandıracak bir evlenme teklifiydi ama . Ve Hope de hayatının aşkı Terris'i bulmuştu onlarda cok mutlu bir çiftti. Herşey den önemlisi de Emery ve Brenna da , Tory ve Forest gibi bir çift olmayı başarmışlar dı." Acaba Hope gerçek te Terris ile olurmu , diye düşünürken Hope'nin yüzüne telefonu kapattığı aklına geldi. Telefonu eline aldı aman Allah'ım tam yirmi kere aramış, kırk tanede mesaj atmıştı.Çok sinirlenmişti ona Hope. Brenna o an yarını gözlerinin önüne getirdi kesin yanmıştı. Hope'nin elinden çekeceği vardı. Birşeyler uydurup Hope'nin gazabından kurtulmalıydı,ama ne?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Gözyaşları
RomantizmBirbirlerine deliler gibi aşık olon Brenna ve Emery'i zorlu bir ask hikayesi bekliyor. Emery'e aşık olan Henna ,karşılıksız aşkı Emery'e ulaşmak için neler yapcak.Henna bencilliği yuzunden bu iki aşığı cok yıpratacak ama sonunda iki aşık mutluluguna...