6.💜

11 1 1
                                    



Güneş Işık'ları penceren içeri sızıyordu, kapanmak için inat eden göz kapaklarımı iyice açıp ayaklandım. Yavaş yavaş banyoya doğru yöneldim. Banyonun kapısına varınca birden odamın kapısı açıldı. Ani giriş yünden hafifçe irkilmiştim. Gelene bakınca Deniz olduğunu gördüm.

"Günaydın"dedim hafifçe tebessüm ederek. O ise "derin çabuk aşağıya in!"Dedi sinirle. Bu öfkesine şaşırmıştım. "Ha?"dedim. Öfkeli bir şekilde konuşmaya başladı. "Partide olanların hepsini gördük! O boynunu öpmeni ve kucağına oturmalarını!" Dediği şeyle seslice yutkundum. "Deniz vallaha benim bir suçum yok, hepsi o Kıvanç'ın yüzünden!" Dedim telaşla. Deniz bu sefer ciddi bir şekilde bakıyordu. Dalga geçer gibi gülüp konuştu.

"Derin sen ne dediğinin farkındasın değil mi? Kıvanç sana sen istemediğin süre birşey yaptıramaz!" Dedi bağırarak. Haklıydı Kıvanç bana istemediğim sürece birşey yaptıramazdı... ben cevap vermeyip susunca kolunu ellerimden kurtarıp odadan çıktı. Derin bir nefes alıp banyoya girdim.

Banyodan çıktığımda, üzere kot pantolon ve siyah boğazlı bir kazak geçirip aşağıya indim. Salonun açık kapısından Deniz ve yanında gelen ırmak ve ateşi gördüm. Yavaşça içeriye geçip tekli  koltuğa oturdum. İçeride canımı sıkan bir sessizlik vardı. Daha fazla bu sessizliğe dayanamayacağını anlayıp konuştum.

"Siz beni çok mu özlediniz ya!" Dedim sahte bir gülümsemeyle. Suskunlukları beni gerdiği için gerçekten gülümseyememiştim. Üçüde bana döndü ve ters ters baktılar. Tekrar sırıtarak konuştum.

"Özlemediniz mi?" Ateş artık dayanamamış olmalıki, sert bir şekilde konuştu. "Derin o Kıvanç itinden uzaklaşıyorsun!" Şaşkınlıkla sadece "hı?" Diyebilmiştim. Tamam bağırmalarını bekliyordum ama bunu beklemiyordum. Ülkü

"Derin... partide Kıvanç seni masaya fırlattı ve ayriyeten senin onun kucağına oturup boynunu öpmeni herkes konuşuyor..." yutkundum. İnanmıyorum! Orada daha fazlasını yapan bir sürü kişi olduğuna eminim. Saçmalık, sadece bizimkinin bu kadar konuşulması saçmalık!

"Ülkü orada daha fazlasını yapan bir sürü insan var! Sadece bizimkinin konuşulması saçmalık! İnanmıyorum!" Öfkeyle söylediğim kelimelerin ardından ayaklandım.

"Evet, haklısın bu işte bir iş var umarım fark etmişsindir." Dediği şeyle Ülkü'ye dönüp anlamaz gözlerle ona baktım. Kıvanç daha okula yeni gelmişti ve yanındaki -ne kadar kabul etmek istemesemde- çok sexi kızla dikkat çekiyordu. Bende dikkat çekiyordum bunu inkar edemem ama bu boynundan öpme olayı bu kadar dikkat çekmesi normal değil. Bu birinin bilinçlice yaptığı birşeydi.

Biraz daha düşününce aklıma Kıvanç'ın beni partiye davet ettiği ve kucağına zorla oturtup boynunu öpmemi istediği geldi.

"Siktir!" Şaşkınlıkla kafamı tutup bir az önce oturduğum koltuğa tekrar oturdum. " inanmıyor-," Deniz öfkeyle sözümü kesip bağırmaya başladı. "İnanmıyorum ne? Ha! Daha iki gündür tanıdığın çocuğun kucağına gittin ve sonra İnanmıyorum mu diyosun!" Hem duyduğum şeyden dolayı hem denizin bağırması sonucu gözlerim dolmuştu.

"Ben orospu değilim!" Kafamı kaldırım yüzlerine baktım. "Tamam kabul ediyorum izin verdim ama bu olanları istediğimden değil aksine olmaması içindi." Yutkundum ve devam ettim. "Yanlışlıkla kucağına düşmüştüm. Daha sonra kalkmak istedim ama izin vermedi. Bende sizin görmenizden korkup kucağından inmek için dediklerini yaptım. Biliyorum isteseydim istediklerini yapmadan, bağırarak kucağından kalkabilirdim ama bunu yapsaydım kimsenin görüşü değişmezdi. Kıvanç'dan hoşlanan kızlar yine aynı şeyleri diyecekti ve bu bütün okula yayılacaktı."

Dediklerim ateşi biraz sakinleştirmişti ama aynı şeyleri Deniz için diyemeyecektim. Bu çocuk hangi ara bu kadar agresif biri olmuştu?

"Derin sana kızmamam gerek, biliyorum ama sen bu zaman kadar okulda hep olgunluğu ile dikkat çeken bir kızdın şimdi ise erkeklerin kucağına oturan. Erkeklerin diyorum çünkü o gece uzayı tanımayanlar yani kuzenin olduğunu bilmeyenler, onun içinde aynı şeyleri dedi."

Bu parti beni rezil etmek için mi düzenlenmişti?

Ben çaresizce susarken Ülkü konuşmaya başladı,

"Bak... istersen bir süreliğine okula gitme. Bizde bu arada konuşanları susturalım. Nasıl fikir?"

"Başka şansım varmış gibi konuşma!" Öfkeliydim. Bunu inkar edemem. Ama öfkemi onlardan çıkarmak istemiyordum.

Derin bir nefes alıp merdivenlere yöneldim.

"Elimden gelen tek şeyi yapıp uyumaya gidiyorum." Onların dediklerini dinlemeden odama çıkıp kendimi yatağıma attım.

Uykum yoktu ama yorgundum. Bu yorgunluğum fiziken değildi. Ruhumun yorgun olduğunu hissediyorum. Bu bana ölene kadar yataktan çıkmamayı istememi sağlıyor. Bunun gerçekleşmeyeceğini biliyorum ama en azından kendime 1-2 saat verebilirim.

İyi uykular bana.

YB bitti.

Arkadaşlar biliyorum bu kadar uzun zaman sonra bu kadar kısa yazmam salakça birşey. Bu sene liseye başladım ve başımdan daha bir sürü olay geçti. Bu olaylar cidden hafife alınacak gibi değil. Belki bunu okurken alay edeceksiniz ama inanın başımdan basit olaylar geçmedi. Aşk, sevgili veya hastalık değildi. Herneyse... bundan sonra elimden geldiğince daha uzun ve daha kısa sürede bölüm atmaya çalışacağım

Sizi seviyorum⭐️

Peri gibi sevmekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin