7.🧡

8 0 0
                                    


Hayatım iyice karıştı.

3 gündür düşündüğüm tek şey bu. Hayatım çözemeyeceğini kadar bir anda karışmıştı. İlk önce Kıvanç çıktı ve video ve tuhaf halleri aklımı karıştırmıştı. Partiye davet etmesi daha önemlisi beni sevdiğini söylemesi aklımı karman çorman etmişti. Bu kadar kısa sürede bir insan sevilir miydi ki? İlk görüşte aşk desem... ilk görüşmemiz hiçte güzel değildi. Buna fazla inanmadığım için pekte takmamıştım. Belki ilk duyduğumda heyecanlanmış olabilirim ama daha sonrasında inanıpta umursadığım söylenemez.

Bide partide olanlar var. Boynunu öpmem kucağında oturmam... bunlar benim isteğimle olmamıştı. Ama itirazda etmemiştim. İşte hatamda tam burasıydı. İtiraz etmemem. En başında belki parti teklifinide kabul etmeseydim hiçbir olmayacaktı. Aptalım! Kelimenin tam anlamıyla aptal!

Peki ya partinin sonunda olanlar.

Onlar da hayatımı karıştıran şeyler işte.

Sözde beni masaya fırlatmış. Gözlerim kapanmadan önce hatırladığım tek şey ise vücudundan hırlama sesiydi. Evet gerçekten çok tuhaf! Ve bir kaç gün önce gelen video da var tabi. Orada da bir insanın koşamayacağı kadar hızlı koşuyordu. Bunlar cidden aklımı karıştırmaya başlamıştı.

Bunların arasında ise en büyüğü okulda konuşulanlardı. Okulda dikkat çeken bir olduğumdan dolayı konuşulanlar ışık hızıyla artmıştı. Bunu normalde umursamam gerek. Ama elimde değil işte.

Ülkü dün akşam yanıma gelmiş ve yarın okula gidebileceğimi söylemişti. Açıkcası bu habere sevinemedim. O kadar dedikodunun ve senin dedikodunun olduğu bir okula kimse gitmek istemez sonuçta değil mi? Fakat Ülkü dediği andaki bakışımdan gelmek istemediğimi anladı. Kaçarak çözüm bulamazsın şu zaman kadar evde kalman bile hataydı! Dedi. Bu beni ikna etmedi ama en azından okula gitmem için bir nedenim vardı.

Kaçmamak!

Daha fazla oyalanmak istendiğimden okul formamı giyip evden çıktım. Yolda yürürken arada bizim okuldan biriler görüyordum. Bakışları beni rahatsız etmişti. Yapacak birşey olmadığını kendime hatırlatıp kulaklığımı çıkartıp müzik dinlemeye başladım. Bu ara takılı kaldığım bir şarkı vardı. Ona tıklayıp yürümeye devam ettim.

Ayakkabılarıma bakarak yürürken sert bir şekilde bir gövdeye çarptım tam düşecekten ise belimden yakaladığı için düşmekten kurtulmuştum. Şaşkınca yüzüne baktım. Buralarda görmediğime emin olduğum biriydi.

Kendime gelip kolları arasından kendimi çekip bir iki adım geriledim.

"Üzgüm benim hatam, önüme bakmıyordum. Ayrıca düşmemi önlediğin teşekkür ederim." Normal bir kız veya kitaptaki kızlar bu durumda utanır, konuşmazdı fakat ben ne utanmış ne de konuşamdım. Ona çarpmama rağmen... kesinlikle normal bir kız değilim..!

"Asıl benim hatam, ben önüme bakıyordum sizi fark etmem gerekiyordu. Ayrıca önemli değil." Hafif bir tebessümle demişti. Kibar biriydi, sanırım...

"Şey... ben okula geç kalıyorum. İyi günler." Sabah sabah daha fazla sohbet etmek istemiyordum.

"İyi günler"
•••

Kantindeki üzerimde olan rahatsız bakışlar eşliğinde denizlerin olduğu masaya doğru yürüdüm. Beni fark edince el sallamışlardı. Boş bir sandalyeye -ateşin ve ülkünün ortasına- oturdum.

"Bütün okulun ilgisi üzerinde. Nasıl bir his?" Denize umursamazca bakıp arkamda baktığını tahmin ettiğim kişiler işaret parmağımla gösterdim.

"Sence nasıl?" Deniz sırıtarak bana baktı.

"Bok gibi."

"Aynen." Ülkü bitirdiği çikolata paketini top haline getirip denize attı. Ateş ise elindeki telefonu ile ilgileniyordu. Ülkü

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 02, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Peri gibi sevmekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin