ESKİ BEN

476 18 0
                                    

                                                                        Aklınızdan geçen bir kişinin bu kadar kısa bir süre de nasıl değişebilceğidir belki de, belki de bir kişinin bu kadar uzun bir süre de nasıl hiç değişmediği. Bunu hep beraber okuyup öğrenicez. Hikayeme en baştan başlamak istiyorum beni daha iyi taniyabilmeniz için o yüzden lise çağımdan başlıyacağım.

Lise 1 i o zamanlar 2. Kez okuyordum, sınıf tekrarı yapmıştım, güldüğüm için mutlu olduğum için sınıfta kalmıştım, tabi hocalara da az  çektirmedim. Daha okulun ilk haftasi ben tabi geçen seneden tecrübeliyim herkesle kaynaşmışım zaten sınıfım da geçen seneden benimle beraber kalan arkadaşlarımla doluydu, yeni bebeler gelse de beşyüz isteyip bir milyon alsam derdindeydim, belki güzel muhabbeti kurardım bugun birine yemek bile ısmarlatabilirdim, bizim okul da herkesin parası olup ama kimsenin de parasının olmaması gibi bişeydi, herkesin cebin de parası olur du ama konumuz bu değil. Her şey laylaylomken sınıfa yeni bir kız gelmişti sarışın yeşil gözlü kırmızı yanaklı utangaç bir kız arzu, ilgimi çekmişti çok geçmeden de onun da ilgisini çekmeyi başarmıştım. Sınıftaki samimi olduğumuz ortak kızlar dan haber yollamıştı, benimle tanışmak istiyordu. Sonun da beklediğim an gelmişti ve yola koyulmuştum. En cool tavırlarımı ve en komik esprilerimi bile yapmaya başlamıştım çok güzel gidiyorduk hatta derse yan yana bile oturmuştuk, zaten dersle pek alakam yoktu arka sıralardan ilk defa bir kız için ön sıraya oturmuştum, buna ben bile şaşırmıştım, normal de karoliferli cam köşesi hep benim di, işte bunlar hep tecrübe. Bir ara ellerimiz bir birine deymişti ve elini tutmaya karar vermiştim, ekşin olsun demiştim. Zaten hocalar da bu sussun da ne yaparsa yapsın derdindeydi, ben sol taraf da sağ elim de onun elini tutarken oda sağ eliyle ilk hafta not alma derdindeydi, calişkan di bir kere belliydi. Tenefüsler de biraz daha muhabbet ettik den sonra bayağa kaynaşmiştik, hatta ondan hoşlanmaya bile başlamıştım, en azından eski sevgilimi unutturmaya yeterdi benim için. Bir gün arzunun da hislerinden emin olduğum sırada ona duygularımdan bahsetmeye karar vermiştim, kısaca çıkma teklifi edicekdim. Lise de çıkma bambaşka bir olaydır heleki ayni sınıftaysan bambaşka bir hal alır. Mutlaka herkes yaşamıştır o duyguyu, sınıftakiler kıskanır, kıza bak bide yanındaki çocuğa bak havası olur genel de ama işte bunlar hep kıskançlık. Ve mutlu son arzuya çıkma teklifini etmiştim ve kabul etmişti hiç tereddütsüz ve kesin bir şekil de cevabını verdi, açıkçası şaşırmıştım çok  kolay olmuştu çünkü, ters giden bir şeyler var diye düşünmüştüm ama bir şey bulamayınca yoluma devam etmiştim, başlar da herşey güzeldi sonra herşey eski sevgilimin bana mesaj atmasıyla başladı  ‘’Seni çok özledim’’ gel de sövme. Sen o kadar hafta mesaj atma unuttur kendini üstüne manita yap ayrıl sonra da seni çok özledim die mesaj at. Olmamıştı bu, bir anda tüm ergenlik hormonlarım tek bir yöne tek bir beyine çalıştı ve o hatayı yaptım. Arzudan ayrıldım hayatımın en büyük hatası olduğunun daha farkında bile değildim, tabi bu arada en yakın arkadaşlarımın ara gazı vermesi de ayrı bir olay, onların da çıkarları vardi çünkü ben varsam ortam var, makara var, makarna var, yoğurt var, sıgara var, kızlarla muhabbet edebilen aramız da en iyi bendim ve en yakın arkadaşım cengiz için arzudan ayrıldım zaten aşık da değildim herkes gibi ayrıldım, bu arada cengizin de eski sevgilimin kuzenini sevmesi de ayrı bir olay, şimdi anlıyorum kullanılmışım. Hak da vermiyorum değil ayni mahalledeniz cafelere gidip reklam olamayız hem cebimize kaar dı hem de kızlar güzeldi bir de ayni kafadandık, bi ara cengizle eski sevgilimin kuzeni birbirlerinin cümlelerini tamamlıyorlardı da zor kurtardım kendimi. Bir hafta falan bu devam etti, sınıf da ise olaylar çok farklıydı benim için ağlayan bir kız vardı karşım da, tamam kabul çok büyük hayvanlık yapmiştim ama arzu da çok fena duygusal çıktı, meğersem ota boka ağlayan kızmış, özel falan değilmişim yani. En sonun da yine ben eski sevgilimden ikinci vurgunu yedim de kendimi arzunun kolların da buldum, bu sefer herşey farklıydı başka bakıyordu gözlerime ‘’GÜVENSİZLİK’’ o ara pek farkedemedim ama bu durumdan rahatsız olmuştum, bir süre daha bu devam etti ve ben yine o eşşekliği yapdım eski sevgilime yine döndüm sevdiğimi sanıyordum ilk di çünkü, ne zaman gel dese gelirdim, bu dejavu bir kez daha tekrar etti ve 2. Dönem bitiyordu sınavlarım her zaman ki gibi boktan ama mutluydum, sorun değildi. Okuldan atılmıştım sonun da ve herşey o lanet olası yaz ayından sonra başladı. Bir gün ben enes ve cengiz temmuz ayının sabahın da alkol almaya karar verdik, güzel gölge bir mekan bulduk ve başladık demlenmeye çok sürmeden alkolü fazla kaçıran ben bayılmaya hatta ayılıp ayılıp bayılmaya başlamıştım. Nedenini bilmiyordu ama ilk defa ben de bir kız için ağlamıştım o kız buraya gelicek havalarındaydım çok geçmeden bizim arkadalar olaya el koydular ve beni eve götürmeye karar vermişlerdi. O kadar hayırlı arkadaşlarım vardı ki  beni eve bile taşımışlardı, kapıyı çalıp arkasını dönüp koşabildiği kadar koştular. O günden sonra sevmelerin ne kadar gerçek ve sevilmelerin ne kadar sahte olduğunu anlamıştım. O gün mavi bardak daki kahvemi yudumlarken anlamıştım kimse sonsuza dek yanında durmaz.

ESKİ BENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin