3

220 3 0
                                    

Saniyeler arasında kaybolmuş benliğimin, kusursuz duygularını arıyorum.  Öyle kusursuz sevdim ki kardeşlerimi, ailemi, sevgilimi bir baktım yok olmuşlar zamanla etrafimdan. Eski ben demişken eskilere gittim geçende, gerçi yaşantılarımın üstüne seneler binince yıpratıyor hatırladıklarımı, gittikçe küçülüyor o kusurlar aklımda, pürüzsüz bir geçmiş kalıyor geriye. Sadece mükemmelliyetliğiyle karsıma cıkıyor hayaller. 

Pazartesi sabahı uyandığım da sendromlarımın arasın da boğuşurken okula geç kaldığımı farkettim, gerçi çok da fifiydi ama gitmem lazımdı, okula sırf ortam yaptığım için gidiyodum hayatla dalga geçmek güzeldi. Sevgilimle yine takılıyoruz, ortam süper herşey şahane, bir sonraki dersin sınav olduğunu öğrendim, hemen kankilerden kopya istemeye gittim ama bizim sınıfda iki kişilik vardi. Birincisi kendini çalışmıyo gibi gösterip sınavda takır takır yapanlar, ikincisi gerçekten çalışmayanlar. Arkadaş bir sınıf da herkes mi birbirinden kopya isteyip ders notu bulamaz, şimdi manitadan ders notu istemek de ayıp olur, dedim sınav da ben milleti sıkıştırır kopyanın a*ına koyarız. Hoca geldi baktım bilmiyorum diyen arkadaşlar takır takır yazıyo, sorsan sallıyolar, dedim olsun ver ben ordan yürürüm, neyse birkaç hocaya yakalanmamaya çalışma ekşınından sonra hoca beni fark etti, hiç bir şey demedi, bende fırsat bu fırsat nasılsa demiyo beni seviyo galiba ayaklarındayım, ordan burdan not ala ala bütün sayfa full, tenefüs oldu kağıtlar toplandı, ortamı kurdum yine, oğlum ben kesin yüz alıcam full kağıt verdim dedim, diğerleri ağlıyo tabi kesin kalcam triplerinde, aradan bir hafta geçti sınav sonuçları okunuyo ben yüz beklediğim kağıttan sıfır beş aldım, sanırım ismimi yazarken kopya çekmediğim için. Meğersem kahpe hoca o anı bekliyormuş, surat ifadem şaşkın sınıftakiler gülüyo tabi o kadar hava attık full kağıt diye sıfır alınca biraz g*t olmuştum. Hocaya içimden içimden nasıl sövüyorum, sinirim mıraldanmaya geçince dedim eftal dur, okuldan atılıcan şimdi. Tenefüs oldu benle dalga geçmesinler diye başladım beste söylemeye bizim tayfada eşlik etti, dillerde beste sözleri, sıralarda ritim yapmalar, sonra hep beraber bir dal sıgara içmeye gittik. Son Derse girdik hoca 10dk sonra geldi, 10dk da yoklamayı zar zor aldı, yaklaşık 10,15 dakika ders işlemeye çalıştı sonra toparlandık, sevgilimle beraber okulun kapısına kadar yürüdük, vedalaşmak için beni öpmesi çok şaşırtmıştı, o kadar insanın içinden dudağımdan öpmüştü, tamam yapmadığımız bir şey değildi ama beni çok şaşırtmıştı, şaşkınlığımla gelen tebessümüm, duygularımı tetikledi ve oradan hemen kaçmak istedim, görüşürüz diyip eve döndüğüm de telefonu şarja takıp televizyon izliyordum, ama nasıl televizyon da sanki o anı yaşıyorum, yeniden yeniden ve yeniden. Aklımdan bu yaptığı haraket çıkmamıştı, biraz zoruma biraz hoşuma gitmişti, bir saniyede bin kere duygu değişikliği yaşamıştım o an. Gözlerindeki masumluk kaybolmuştu sanki, yada bana o kadar çok güveniyorduki yoldaşı olarak  görüyordu. Düşünüyorum da eskiden ne güzel dertlerim varmış benim, hayatı öğrenmek bazı şeylerin farkına varmak mı güzel yoksa hayatı öğrenmeyip bilmediklerinle gülmek mi ? Mesela o zamanlar ne aşk vardi benim için ne tasa, benı sevdiğine inandığım sevgilim, ailem vardı. Şimdi ise bırakın mesajlarıma cevap vermeyi, hiç kimseye öyle gülmemeye yemin etmiş gibi bakıyor fotoğraflarında. Ailem dersek, o kadar çok hata yaptılarki duygularıma, affetmesem bile affetmiş gibi davranmak gerekiyor. Çünkü beni sevdiklerine inanıcak kadar çok yanımda kaldılar. Hiç bir zaman affetmicek olsam da, bir daha ''ailem'' tabirini kullanamicak olsam da seviyorum işte. Bazen öfkemle birleşen nefretim küfürleri kusuyor ağızımdan. Ben yalnızlığımdan çok çekmiş bir insan olsam da, yalnız değilim. Ailem'den daha iyi tanıyan kardeşlerim var, ne derdim olursa olsun yanımda duran, paranın lafını dahi yapmayan kardeşlerim var. Eskiden para denilince kuru ekmek gelirdi akıllara, şimdi hırsızlık, kitlemek geliyor akıllara. İyiki ailem var diyemiyorum ben ama ''İYİKİ KARDEŞLERİM VAR'' diyebiliyorum. Başımı hiç bir zaman yere baktırmayan kardeşlerim. Göğsümü gere gere söylüyorum, kardeş demek aynı kandan olmak değildir, ayni canı paylaşmaktır, kardeşin için canını vermektir kardeşlik. 

ESKİ BENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin