Gerçekleri gören gözlere selam olsun.
Evden çıkarken çeketimi unutmuyorum.
Yalnızlığımıda alıyorum yanıma
Sonra ucu bucağı görünmüyen tarladan geçiyorum heryerde güller açmış leylaklar ve zambaklar...Az önce aldığım çeketimi çıkarıyorum
Ve yavaşça toprağa uzanıyorum
Toprağı bütün bedenimle hissediyorum.
Gözlerimi kapatıyorum. Ve kuşların müthiş cıvıltılarını dinliyorum.Ve olabildiğimce uykuya bırakıyorum.
kendimi
Önce yağmur oluyorum şırıl şırıl akan.
Sonra bir yanım mazlumun namlusuna düşüyor ve namluda duran mermi oluyorum.
bir yanım ise fırata düşüyor.
Fırat oluyorum gümbür gümbür akan bazen duruluyorum bazen asileşiyorum ve her tarafı talan ediyorum.
Fıratta buharlaşıyorum atmosfer oluyorum
sonra oksijen
insanların ciğerlerinden damarlarına giriyorum hücrelerine yaşam taşıyorum.Mermi yanım patlıyor düşmanın kalbini parçalıyorum ve boş kovan oluyorum
toprak yanıma düşüyorum.
Öylece kalıyorum.Yağmur yanım dinmiyor dövüyor toprağı düşerken toprakta su birikintisi oluyorum ordan gelen bir güvercin hafifçe dudaklarına götüyor beni güvercinde hayat buluyorum güvercin oluyorum sonra.
semaya yükseliyorum bazen sert uçuyorum bazende boşlukta süzülüyorum.Yağmur yanım yavaş yavaş diniyor. Bırakıyor son damlalarını sevdiğimin mezarına düşüyorum. Yavaş yavaş eşeliyorum toprağını hala taze olan bedenine giriyorum sevdiğim oluyorum
Zeynel Çakar
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şiir Kitabım
Poetry"Ben, bilmem öyle dolambaçlı sevmeyi, Seversem düz severim." Zeynel Çakar