Adam dibime kadar girip elini çeneme koydu ve tam bana daha fazla yakınlaşacakken refleks olarak kafamı çekmeye çalıştım. O çenemi çekmeye çalıştığımı farketmiş olacak ki çenemi daha fazla sıktı.
Çenemin acıdığını hissettiğimde "bırak!"diye bağırdım.Jin sinirli sinirli Jong denen adama bakarken sesini yükselterek konuştu;
"Dokunma!Sakın ona dokunma!"dedi....
Gerçekten o iğrenç adamın bana dokunması düşüncesi midemi bulandırıyordu. Asıl şu an beni az da olsa iyi hissettiren şey Jinin korumacı tavrıydı. Tanrım ne diyorum ben? Burda hayatım söz konusu.
Jong iğneleyici ses tonuyla hem konuşuyor ve ona olan nefretimin artmasına sebep oluyordu.
Jong elini çenemden çektiğinde kızları gösterek sordu;
"Bunlar ne alaka? Arkadaşların mı?"dedi.
Mallığımdan olsa gerek direk "Sanane!"diye cevapladım.
"Sanane ha?"dedi. İçime gelen korku duygusu artarken jong adamına
"Silahımı getirin!"dedi. Tanrım hayır. Lütfen onlara birşey yapmasın.
"Dur!Hayır!"dedim. Jong silahı İlaydanın kafasına dayamıştı.Jin bir anda hiç olmadık yerde gülüyordu.
"Aptal! Sen aptalsın. Haahaah"dedi jin. Jinin baktığı yöne baktığımda adını sonradan öğrendiğim Jimin geliyordu. Ve merak ettiğim elindeki silahı kullanıp kullanmayacağı idi. Tatlı ve set görüntüsü olan jimin silahı Jong a doğru uzatarak yürümeye başladı ve kararlı bir şekilde "Bırak kızı! Bırak dedim!"dedi.Jong, Jimin'e bakarken Jin ve Tae bağlı oldukları iplerden kurtulmuşlardı.
Şuan olduğum durum film sahnelerini aratmıyordu. Jong silahını jimine uzatmış, jiminde silahını jonga doğrultmuştu.
Ben onları izlerken elime bir şeyin değdiğini fark ettim ve bağlı olduğum sandalyede arkama dönmeye çalıştım.Jin elimdeki ipi çözmeye çalışıyordu.
"Sessiz ol ve çaktırma burdan kurtulacağız." dedi. Kafamı onaylar gibi salladım. "Tamam."."Üç dediğimde hızlıca adamlara saldıracağız tamam mı merak etmeyin size bir şey olmayacak bana güvenin. Ayrıyetten de sana buraya gelmenin hesabını soracağım."dedi jin.
"Neden miş o?"dediğimde jin saymaya başlamıştı;
"Bir........"
"İki........."
Biraz duraksadı ve
"Üç!"dedi.
Dediğinde hemen fırlayıp adamlara saldırmaya başladık.
Bi dakika o alçılar? Alçılarını bir ayakkabı gibi çıkartıp atmışlardı.
Bunu düşünmeye vaktim olmadığını düşünüp adamlardan en zayıf olanına saldırdım. En zayıf buysa en güçlüsünü düşünemiyordum.
"Bu ne ya! Kurbanlık sığır gibi!"diye söylendim.
Dövüş sanatlarından ne uyguladıysam adam hissetmiyordu. Aklımdan 'bir erkeğin en zayıf noktası neydi?'diye bir soru geçti ve cevabını bulduğumda uygulamaya başladım.
Ayağımdaki sert taban ayakkabıyla önüme gelenin şeyine tekme atıyordum.
Jin;
"Tamam sen kızların elini çöz gerisi bizde!"dedi.
"Ne kaldı ki zaten?" dedim.
Adamların hepsi yerde kıvranıyordu.
"Woah!"dedi tae.Jimine baktığımda jong denen adamı halletmişti. Halletmişti derken öldürmemişti elbet bir kaç yumruk onu bayıltmaya yetmişti.
Birkaç saniye durup etrafı izlerken jimin ve taenin kızları kurtardığını gördüm. Gözlerim jini ararken arkamdan gelen sesle irkildim;
"İyi misin?"dedi jin.
"Sen?"diye sordum direk.Onun için burdaydım zaten.
"Önce ben sordum."dedi
"İyiyim."dedim.
"Sen iyiysen sorun yok"dedi mütevazi kişi.
Jinle beraber kızlarla birlike jimin ve tae de olmak üzere depodan ayrıldık.İlayda'dan💫
Beni kurtaran o yakışıklı çocuk jimin yani gelecekteki kocam, çocuklarımın babası ile beraber depodan çıkıyorduk.
Jimin;
"Adın ne?"dedi.
"İlayda. Koreli değilim. Sen?"
"Jimin. Koreliyim."dedi ve el sıkıştık.
Allahım sen ne güzel şeyler yaratıyorsunu da eksik etmedim içimden.Büşradan🌙
Hepimiz toplanmış tanımadık tanıdık kim var bilmiyordum. Tae yanımdaydı ondan emindim.
"Teşekkür ederim."dedim.
"Ne için?"diye sordu .
"Siz olmasaydınız burdan kurtulamazdık."dedim
"Önemli değil. Sahi siz neden geldiniz ki bizimi takip ettiniz?"diye soru sordu.
"Aslında irem sizi takip etmiş bizde iremi takip ettik. Şüpheli tavrından anlamıştık birşey olacağını. O da jinin hareketlerinden şüphelendiği için takip etmiş."dedim açıklayarak.
"Hmm anladım tamam."dedi.
"Seulün neresinde oturuyorsunuz?"dedi tekrar konuşarak.
"Seul 66 nolu sokakta oturuyoruz."dedim.
"Bizde 67 nolu sokakta yakınmış aslında."dedi.
"Aynen. Evet."demekle yetindim.
Karşılıklı gülümsedikten sonra jin arabayı çalıştırdı. Ve ilerlemeye başladık.İrem'den💫💜
Araba ilerlemeye başladığında tam yolu tarif edecektim ki jin yolu bildiğini ve kaldığı evin bir sokak üstü olduğunu söyledi. Şans heryerde bizmle değildi ama bugün ordan kurtulmamız bile bir mücizeydi benim için. Tabi herkes benimle aynı şeyi düşünmüyordu.
Arba gideceğimiz yer vardığında jin önce tae ve jimin sonra ise kızları bıraktı tam bende kızlarla birlikte gidecekken beni durdurup biraz konuşmak istediğini söyledi. Ve bende kabul edip onayladım.
YENİ BÖLÜMÜ EN KISA ZAMANDA ATACAĞIM💕
ilaydapark ÇOK GÜZEL BIR KİTAP YAZIYOR TAKİP EDİN 💞💞
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Black Shine - Kim SeokJin
Teen FictionSiyah ışığın olmadığını kim söyledi? Beyazı siyah ışıkla görebilen biri varmı sence?