*****
yoongiSpordan çıktıktan sonra soyunma odasına kan ter içinde kendimi zor attım. Aceleyle üstümdeki terli tişörtten kurtulmak için yeltendiğimde bana derin derin bakan bir çift göz ile karşılaşmayı beklemiyordum.
İlk önce umursamamaya karar verdim fakat 2 dakikadan uzun süredir beni kesintisiz kesiyordu.Bir şey söylesem, konuşacak halim yoktu. Rahatsız hissedip kabinlerden birine girdim. Üstümü değiştirip dışarı çıktığımda neyseki orda değildi.
O bakışları bir daha üzerimde hissetmek beni germişti. Normalde kızların beni bu kadar uzun kesmesine alışıktım, bir erkeğin değil.
Fazla düşünmeye gerek yoktu. Karnımın acıktığını hissettim ama spordan hemen sonra yemek yememin menajerimin hoşuna gitmeyeceğini biliyordum. Zaten bu aralar şirketten bıkmış durumdaydım, tek istediğim şarkılarımı yazmak ve müziğimi yapmaktı.
Odama çıktığımda Namjoon deri koltukta, Hoseok bilgisayar başında oturuyordu.
Hoseok beni gördüğü gibi masamdan kalktı. Bilgisayarımın kurcalanmasını sevmediğimi biliyordu ama onlardan sakladığım bir şey de yoktu.
Odada ki sessizliği bozarak Namjoon'un yanına geçti.
"Görüyor musun Joon, Yoongimizin spor yaptığı günleri de gördük."
Namjoon yatış pozisyonundan kalkarak. Hoseok'un sırtını sıvazladı.
"Hyungumuz şimdiden kas mı yapmış yoksa ben mi yanlış görüyorum?"
İkisi de gülmeye başladı, benim attığım bakışları görünceğe kadar.
"Gülün bakalım siz, sabahtan beri burda götünüzü büyüteceğinize benimle spora gelin."
"Yoongi hyunga bir şey mi olmuş Joon kafasına dambıl falan mı düşmüş acaba ? "
Dediği şeye gülmemek için kendimi zor tuttum ama hafif sırıtmamdan anlamış olsa gerek gülmemi tetikleyecek bir kahkaha patlattı.
"Tamam oğlum ben de istemiyorum spora falan gitmek ama bu aralar şirketle çok problem yaşamak istemiyorum."
Namjoon oturduğu yerden kalkıp vestiyere astığı montlarımızı aldı.
"Hadi bu kadar spor konuştunuz yeter sabahtan beri hiçbir şey yemedim bi şeyler yemeğe gidelim."
Odanın kapısını kapatıp. Namjoon'un verdiği montu koluma astım. Cebimden telefonumu çıkartıp eğer onu yanımıza almazsak bizi öldüreceğini bildiğim kişinin numarasını tuşladım.
"Jin hyung naber ?"
Sesi normalde olduğu kadar neşeli gelmesede sorgulamadım.
"Oo Yoongi bey beni arar mıydınız siz. Bu aralar spordan pek vaktiniz kalmıyormuş diye duydum."
Bu adam neden böyledi, Hoseok ile Namjoon arkadan kıkırdayarak yürüyorlardı.
"Sizin sporunuza ben... neyse bi şey demicem."
"Hahaha tamam tamam kızma, ne oldu neden aradın?"
"Yemeğe gidiyoruz çağırmazsak öldürürsün diye aradım ama sen benimle dalga geç anca?"
"Ya hyungun seni yesin kkk. Ya bende tam yemek yiyecektim de başıma gelmeyen kalmadı."
Sesinin neden neşeli gelmediği belliydi ama bozuntuya da vermiyordu.
"Ne oldu ?"
"Yemekte konuşuruz. Hadi hazırlanıp çıkıyorum benim arabayla gidelim."
"Tamam otoparkta bekliyoruz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
• little trainees • ~yoonmin x taejin
FanfictionO sadece bir rapçi değildi,bembeyaz bir teni vardı,siyah terli saçları Elinde tuttuğu kirli bir havlusu vardı Tam üstünü çıkarıyordu çok fazla hatırlayamıyorum ●●●●●●●● O sadece bir oyuncu değildi, melek gibi bir sesi vardı, kırpıştırdığı iri gözl...