05°

228 31 0
                                    

Taehyung

Nasıl bir seçme olacağından pek haberim yoktu ama Jimini de yanımda sürükleyerek en ön sıralara adımızı yazdırdık.

"Bi on dakikaya başlar herhalde."

"Tae, oğlum ben ne söylicem dansçıyım ben."

"Ya bi git evde çok güzel serenatlar döktürüyorsun, bilmiyoruz sanki melek gibi sesini."

Durumundan hoşnut olmadığı her halinden belliydi onu çok fazla zorlayamazdım ama bir yandan o göremediği yeteneğini herkesin farketmesini istiyordum.

-Yerlerinize geçin lütfen 5 dakikaya başlıyoruz!-

" Ay heyecan yaptım Jiminieee. " diye arkamı döndüğümde Jimin yanımda değildi.

Onu zorladığımı biliyordum zaten anlattığı olaydan moralinin bozuk olduğu belliydi. Suga'yı görmek onun için hiç iyi olmazdı derken aramızdan aceleyle yapılı bir adam geçti kocaman omuzlarıyla koluma çarpıp canımı yakmıştı.

"Dikkat etsene be--"

Arkasını dönmeden ufak bir "üzgünüm" sesi duydum yine söylenmeye başlayacakken adamın juri koltuğuna oturup önünü bize dönmesiyle dilim tutuldu.

"Hass-- !!"

Önümde 3 4 kişi vardı acaba beni görmeden ortadan kaybolsam mı ? Diye düşündüm arkamı dönmemle "Kim Taehyung" diye bağıran ve bu bağırtıyı bildiğime emin olduğum sesle yerimden kıpırdayamadım.

"5 nolu stayjer Kim Taehyung burada mı ?"

Bu sefer bağırmadan ince bir nida ile adımı seslenince ayaklarımın bağının çözüldüğünü hissettim ama bir yandan rezil olduğum adamın yüzüne bakmaya cesaretim hala yoktu.

Hani Suga olacaktı, ben neden burdayım diye içimden konuşurken kendimi jüri masasının önünde hafif boynum bükük şekilde buldum.

"Şşee-y ben katılmasam mı yaa-ni ben şarkı falan söylemem."

Bu sözcüklerin ağzımdan nasıl çıktığını anlamadan utancım ikiye katlandı. "Aptal Tae."

"Artık kafanı kaldırcak mısın pek zamanımız yok çünkü."

Kafamı istemeden kaldırdığımda gözleri kısılmış, yüzünde az önce saçmaladığım cümlelerden kalma olduğunu düşündüğüm ufak bir tebessüm vardı. Beni benden alan o yüzü yine görmek kalbimin daha hızlı atmasına yol açtı.

"Demek Taehyung, eee sakar çocuk söyle bakalım söz yazarlığı ile aran nasıldır?"

Ne yani daha dün mahvettiğim o kağıtlar için yapılan seçmeye mi katılmıştım ben. O sırada yer yarılsa ve içine düşseydim daha güzel olurdu benim için.

"Hmm bil--miyoru-m."

Daha adını bilmediğim karşımda ki melek yüzlü adamın her tebessümü ya beni daha çok batırıyordu yada utancımı bi nebze olsun azaltıyordu bu duyguların nasıl geliştiğinden pek emin değilim.

"Hadi bekliyorum, ne söyleyeceksin?"

O an tüm cesaretimi toplamış olmayı diledim çünkü yaptığım sakarlığın aksine karşımdaki adama bir kez daha rezil olmak istemiyordum.

Nasıl olduğunu anlamadan bir şarkı mırıldanıverdim, şarkı söylerken farkında olmadan gözlerimi kapatmışım açtığımda parıldayan iki siyah inciyle karşılaşmak, o parıltılı göz bebeklerini görmek yüzüme bir tebessüm kondurmuştu.

Hayranlıkla beni izlemesi tüm o utancımı aldı, yaptığım sakarlığı unutturdu.

Ellerini birleştirip çenesini üstüne koydu. Kafasını salladı ve gözlerimin içine bakarak gülümsedi. Galiba ben çok fazla abarttım o 2 3 saniyelik bakış nasıl da beni benden almıştı.

• little trainees • ~yoonmin x taejin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin