04°

269 37 4
                                    

******
Yoongi

Vestiyer'in üzerinden arabamın anahtarlarını alıp çıktım. Dün gece bizimkilerle yemekten sonra bara gitmiştik.
Hoseok ve Joon hala evde sızmış halde yatıyorlardı. Jin ise evde kalıp mahvolan ost'u için eski çalışmalarına bakacağını söyleyerek evde kaldı.
Şirkete vardığımda Jin'in isteği üzerine Pd-nim'le seçmeler hakkında konuşmaya gittim.

Yeni stayjerlerden biri seçilecek hem Jin'den ders alıcak hem de beraber ost'u yazacaklardı.
Bu işi de hallettiğime göre odama gidebilirdim. Kahvaltı yapmadığım için kafeteryadan bir sandviç ve kahve aldım ardından odama çıktım.
Fakat aklımda hiç böyle bir manzara ile karşılaşacağım yoktu.

Hiç tanımadığım bir çocuk koltuğumda uyuyordu yanına yaklaşıp baktığımda çocuğun gözüme bir yerlerden tanıdık geldiğini farkettim.

Dün akşam soyunma odasında beni aralıksız kesen o çocuk..

Sapık mıydı acaba neden odama gelmişti. Beni takip mi ediyordu?

Aklıma bir çok şey gelmesine rağmen gözleri şişmiş, koltuğumun boyutlarına tam sığan o küçük bedeni itekledim.

"Öhöhööm !"

Gözlerini açarak yüzüme baktı, yine aynı derin bakışlarını atıyordu. Korkup yerinden fırlamasını bekledim ama gözlerini kapatıp uykusuna kaldığı yerden devam etmeyi seçti.

"Bu çocuk benimle taşak mı geçiyor?

"Aloo sana diyorum, ne yaptığını sanıyorsun?"

Bağırmalarımı hiçbir şekilde duymayan çocuğu o an kaldırmak, uykusunu bozmak istemesemde neyin nesi olduğunu bilmediğim birini odamda barındıramazdım.

"Uyanmıyorsan bende böyle yaparım."

Diyerek ayağımla çocuğa tekmeyi bastım ani bir irkilmeyle yere düştü.
 
  Yeni açtığı gözleri benimkilerle buluştuğunda gözlerini avcuyla bir kez ovuşturdu ve küçük gözlerini sonuna kadar açtı.
 
  "S-suga!"
  
  'Burada hala ne arıyorsun?' bakışlarımı attığımda yattığı yerden bir çırpıda kalkıp kapıma doğru yol aldı.
 
   Onu durdurmak için elimle ona doğru dur işareti yaptım.
Burada ne işi olduğunu öğrenmem lazımdı.
  
   "Ş-şey, beni hiç g-görmediniz. Tamam mı? B-ben hiç burda değildim."
  
   Panikle elleriyle birkaç hareket yapınca dediği şeylerle birlikte ağzımdan küçük bir kahkaha kaçtı.
  
   O ise bir şey demeden çabucak kapıdan çıktı. Tanımadığım o çocuğa neler olduğunu sormayı sonraya erteledim ve masama doğru yol alırken koltukta duran parlak cismi farkettim.
 
  Koltuğa doğru gidip üstündeki bilekliği elime alıp yakından inceledim. Zincir bilekliğin üstünde küçük harflerle yazılmış bir ad vardı.
Bilekliği daha yakınıma getirip yazıyı okumaya çalıştım.

  Üstünde 'Chaeyong' yazıyordu. Bu bilekliğin, 'Şüpheli sapığım' adını verdiğim o çocuğun olduğunu düşünüyordum.
Buraya bizimkilerden başka çok kişi girmezdi çünkü.
  
  İçimden kendi kendime 'Bu yaşlardaki gençler artık sevgililerinin adlarında bileklik de mi alıyor. Ah cidden bu yeni nesil..' diye düşündüm.
 
   Kapı çaldığında "Gir." Deyip elimde tuttuğum metal cismi öylece masamın üstüne fırlattım.
  
  İçeri giren menajerim Jinwoo'ydu. Menajerim gibi görmüyordum aslında. Çok iyi dosttuk. İkimizde bu şirkette en iyi anlaşan idol-menajerdik. Dolayısıyla o kadar resmi de konuşmuyorduk.
    Onun görünüşü benimkinin tam tersine küçük ve tatlıydı. Ama şaşırdığım tek şey, benden bir yaş büyük oluşuydu.
  
  "Yoongi, Pd-nim'den istediğin stajyerlerin evraklarını getirdim. Sen Jin Hyung için istiyordun ama içlerinden dans bölümünden olan bir kaç stajyer de var, bakarsın artık."
  
   "Tamam, sağol Jinwoo. Ha! Bu arada işin bittiğinde benimle Jin Hyung'un ost'una yardımcı olucak stajyeri belirlemek için gelir misin? Ve bu stajyerlere duyur toplantı salonuna gelsinler."
 
    "Tabii ki, duyururum onlara da. Neyse görüşürüüz!"
 
      Ona ellerimi sallayarak 'görüşürüz' hareketi yaptım ve masamın üstündeki evraklara göz attım.
  
   Yanlarına gidip birkaç tanesini elime aldım, incelemeye koyuldum. Cidden, şirkete ne ara bu kadar stajyer alınmıştı. Bu aralar şirketi takip etmem gerek sanırım.
  
   Önümdeki evraklardaki kişilerin adlarına bakıyordum.
  
    "Seungyoon; sub vokal, dans konusunda gelişmemiş, güzel söz yazarı, olmaz! Ele.
  
      Taehyung; ana vokal, dansı iyi, söz yazarlığı iyi durumda, hmm.. olabilir."
  
       Elimdeki Kim Taehyung adlı stajyerin evrağını ayıracaklarım arasına koydum. Ve evrakları ayırmaya devam ettim.
  
     "Daehwi; fresh vokal, dansı çok iyi durumda, söz yazma konusunda gelişmemiş. Belki.."
   
     elimde karmaşık bir durumda olan evrakları ayırmakla meşgulken, karıştırdığım kağıt parçalarının birinde onu görmeyi planlamıyordum.
  
     "Park Jimin. O sapık çocuk, ama aynı zamanda sevgilisi var. Tuhaf.."
  
    Çocuğun adını öğrendiğime sevinmiştim. Sonrasında yapabildiği bölümlere göz attım. İlgimi çekmişti. Şuanda şan dersinde olmalıydı. Gidip gitmemek arasında kalmıştım.

• little trainees • ~yoonmin x taejin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin