-3-

5.8K 257 9
                                    

Zeynep arabanın durmasıyla yavaşça gözlerini araladı. Yeni evlerinin önüne kadar gelmişlerdi. Tam annesi onu uyandıracakken kendine gelmişti. Babasının
"Haydi inelim artık hanım" deyişiyle uzandı kapının kulbuna. Ve ilk adımını attığı an ne kadar güzel bir yerde olduğunu düşündü. Evler rengarenkti. Çocuklar asla yorulmadan koşuşturuyorlardı sokakta. Annesinin kendini dürtüklemesiyle düşüncelerinden koptu.
"Kızım daldın gittin hadi ama. Eve girelim bir sürü işimiz var." azarını atmış, yavaşça çekiştirmişti. Kapıdan içeri girer girmez ilk duasını etti Zeynep.
"Allahım sen bu evde huzur ve mutluluğu eksik etme" diyerek. Annesi eşyalar inmeye başlamadan biraz temizlik yapalım diye düşünüp onu arabadan poşetleri almaya gönderdi. O poşetleri almış geri dönüyordu ki birine takıldı gözü. Ne kadar yakışıklı demeye kalmadı adam yanındaki çocuğun kafasına bir tane geçirdi. Bu yakışıklı olsa ne olur öküzün teki belliki diye mırıldandı kendi kendine. Tam bakışlarını çekiyordu adam başını kaldırdı ve gözgöze geldiler. Kendisine başıyla selam veren adama sadece bakmakla yetindi Zeynep. Aman öküzlere selam vermek onu adeti değildi ne yapsındı canım. İçeri girip poşetleri annesine verdiğinde annesi
"Kız Zeynep ben bezleri ve çamaşır suyunu unutmuşum ya. Onsuz temizlik mi olur ? Bir koşu git bakkaldan al da gel hadi güzel kızım."
diye diye kanına girmişti. Şimdi bakkal yollarında mahalledeki yeni komşularına selam vere vere yürüyordu. İnsanları sıcakkanlı samimi allahtan diye düşünüp şükür etmedi değil hani. O böyle düşüne düşüne yürürken bir teyzecik durdurmuştu onu.
"Kızım maşallah ne kadar da güzelsin sen. Yeni taşınan ailesiniz herhalde siz evladım. Ben Semra teyzen kızım. Anneciğine selamlarımı ilet. En kısa zamanda mahalledeki hanımlarla hoşgeldine geleceğiz inşallah." diyerek nefes almadan konuşan kadına araba farı görmüş tavşan gibi bakıyordu Zeynep. Oysa bilseydi Semra hanımın oğluyla onu ne kadar yakıştırıp hayallerinde evlendirdiğini. Ne yakışırlar Selimimle diye düşünen Semra sultan bir yana Zeynep bu tatlı ama bir o kadar deli teyzeden kaçmanın yollarını aramaya başlamıştı. "Şey Semra teyzecim bende tanıştığıma çok memnun oldum ama annem beni bakkala kadar yollamıştı. Beni bekler ben geç kalmayayım. Tanıştığıma çok memnun oldum." diyerek usul usul sıvıştı oradan. Semra sultan ise kafasında kırk tilki ile başlamıştı plan yapmaya. Bilseydi hayat zaten kendi oyununu oynayacak bu delilere hiç dokunurmuydu ayol.
Zeynep bu sırada çoktan bakkal market arası olan yere ulaşmıştı. Gidip lazım olan ne varsa aldı. Tam arkasını dönüp gidiyorduki dağ gibi bir şeye çarpıp elindekileri bir güzel düşürdü.
"Yavaş olsana kızım. Azıcık önüne bak." nidalarını atan sabahki öküzden başkası olmayınca gelenler geldi ki zeynep'e tutabilene aşk olsun. Hayır Selim normalde çırağına sinirlenmemiş olsa davranmazdı da böyle. Aksilikler onları bulmuş gibiydi.Zeynep durur mu durmaz.
"Asıl sen önüne baksana be. Öküz müsün ? Birde gelmiş beni azarlıyor paşama bak."
"Hişşş kızım yavaş gel. Öküz möküz ayıp oluyor. Bir özür dile geç bu neyin atarı."
Zeynep tam ağzını açıp cevap verecekti ki telefonu çaldı. Annesi arıyordu. Kaç dakikadır dönmemişti eve. Merak etmiştir kesin diye düşünerek hemen açtı telefonu.
"Annecim şimdi aldım. Yoldayım. Beş dakikaya evde olurum."dedi ve kapattı. Şimdi annesi konuşmaya başlarsa susmazdı çünkü.
"Seninle sonra hesaplaşacağız öküzcük." diyerek Selimi orada bırakıp kasaya ilerlemeye başladı. Selim sadece sigara almak için girdiği yerde başına neler geldiğini düşünüyordu. Sadece alıp montaj yapacağı eve gidecekti ki ayaklı bela kendini bulmuştu. İkisi de alışverişlerini yapıp aynı yolda yürürlerken birbirlerine attıkları kaçamak bakışlar şimdiden mahallelinin yakıştırmalarına konu olacaktı. Oysa onlar birbirlerine şimdiden öldürecek gibi bakıyorlardı. Zeynep öküzcüğün hala kendisiyle yürümekte olduğunu anlayınca
"Bana baksana sen beni mi takip ediyorsun yoksa ?" gibi saçma bir soru yöneltti.
"Yok artık küçük hanım. Bugün yeterince hakeretinizi dinledim. İnsan gibi işime gidiyorum istediğim yoldan da yürürüm size ne." cevabı yemesiyle sustu. Selim sabır çeke çeke yürürken iş için geldiği eve ondan önce kızın yöneldiğini görünce evrenin ona cidden kötü bir şaka yaptığını düşündü. Cidden bu evde kaç saat çalışırken bu doğal afeti mi çekecekti. Kim bilebilir :)

Veee işte yeni bölüm. Eğlence daha yeni başlıyor gençlik...

Mahalle KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin