9 NİSAN 2018
Saat 22.30 sularıydı. O rutubet dolu duvarlı evden içim daralmış, lağım kokusu çekmekten ciğerlerim solmuştu. -Ne beklersin ki bodrum katı sonuçta- O gece amacım sadece bir bankta oturup hayatımı sorgulamaktı.
-Neredeyim?
-Ne Yapıyorum?
-Nasılım?
Giydiğim ceketin ceplerini yokladım. Elime gelen tek şey çakmaktı. Belki de hayata küskünlüğümdendir bilmiyorum, o anda her şeye sövmeye başladım. - özellikle cebimde o an olmayan sigara paketine-Tekrar rutubet dolu odama girmek zorunda kalarak masanın üzerinden paketimi aldım. Tüm olup bitenlerden ayrılıp bir sigara yakarak sakince yoluma baktım. O an aklımdaki karmaşık düşüncelere son vermek isterken, karşımda beliren beden gülümsememe sebep olmuştu.
Sıyrılmak istediğim tüm düşünceler bir uçurtmanın kuyruğunda süzülür gibiydi adeta. Adım adım birbirimize yaklaşırken, buğulanan gözlerimin arasından o belirgin, uzun ve narin ellerine büyük bir tutkuyla bakıyordum.
İşte doğadaki tüm güzel sesleri kıskandıran o müthiş tonla bana seslendi:
"İyi misin güzelim?"
Daha "güzelim" kelimesinin şaşkınlık ve utangaçlığını üzerimden atamazken o kilitlendiğim tebessümünü sundu bana. Tüm kelimeler aklımdan film şeridi gibi geçiyordu. Ama ağzımdan çıkan tek kelime: -titrek bir sesle- "İyiyim!" olmuştu.
Sağ eliyle boynumu kavradığında içimde uçuşan kelebekler dans ediyorlardı. O sırada: "Ben Arda'ysam ve seni çok iyi tanıyorsam gözlerini üzerime kenetleyip saf saf bakmandan bi bokluk olduğunu anlarım fıstık gel bakalım." diyerek kolunun altına aldı ve banka doğru ilerledik.
O sırada vücuduma değdiği her yer git gide uyuşmaya başlamıştı.
Anlamsızca insanların delici bakışları üzerimizden ayrılmazken onlar açısından neler olduğunu anlamaya çalışıyordum.Banka geldiğimizde saat 23.45 olmuştu bile. Onunlayken zamanın nasıl geçtiğini ve aklımdaki düşüncelerin tamamını unutuyordum.
Kolunun altında göğsüne yaslanmış dalmıştım hayallere. "Anlat bakalım." dedi ve saçlarımı okşadı. Elimi yavaş yavaş kirli sakalının üzerine doğru yaklaştırmaya başladım.
Başını eğdi, izlenecek en güzel manzara olan dudaklarını saç tellerimde gezinirken hissediyordum.
"Bir şey yok sadece kafamın içindeki düşüncelere artık bir son vermek istiyorum. Bu da senin yanındayken mümkün zaten." diyiverdim.Evet Arda'yla sevgiliydik. Çok mutluyduk ve hayatımda hiç olmadığım kadar huzurlu hissediyordum.
"Hadi kalk!" dedi ve ellerimden tutup kaldırdı. Onunlayken gelebilecek tüm kötülükler bana muaftı sanki."Böyle susacak mıyız?" diye sorduğumda sadece gözlerime baktı ve gecem o anda aydınlandı. 15 dakika kadar yürüdükten sonra bir binanın önünde durduk. Bana döndü "Benimle olmaktan mutlu musun?" diye sordu. Hiç tereddüt etmeden "Bu dünyada sadece seninle mutluyum." dedim ve o kilitlendiğim dudaklarına ufak bir buse kondurdum. Cebinden anahtarını çıkartırken gözlerini içimde olan askılı büstiyerime dikti. İster istemez yüzümde bir gülümseme oluşmuştu. Kapıyı açtı, eve ilk adımımı attığım anda beni tahrik eden o kokusunu iliklerime kadar hissetmiştim. Anahtarı koltuğun üzerine atıp, belimden kavrarken hızla kapıya doğru yasladı. O gün batımını izlediğim gözlerini dudaklarıma dikmiş, bir eliyle saçlarımı okşarken diğer eliyle belimi kavramaya devam ediyordu. Kulağıma eğilerek: "Bana güveniyor musun?" diye fısıldadı. O an aklımda olan, bakılmaya doyulamayacak manzarayı hissediyor olmamdı. Cevap vermeden boynunu kollarımın arasına alarak o güzel dudaklarını öpmeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Gökyüzüm
Misterio / SuspensoHayatta sadece düşündüklerimizle yaşarız veya yaşadıklarımızı düşlerimize alet ederiz. Umrumda değil dediğimiz çoğu şey aslında hayatımızın merkezinde ve düşüncelerimizin başrolüdür . Düşüncelerinden sıyrılarak tertemiz bir sayfa açmak isterken sert...