BÖLÜM 3

205 37 2
                                    

'BAZILARI DAHİLİĞİN IRSİ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜR.DĞERLERİNİN İSE ÇOCUKLARI YOK.'

MARCAL ACHARD

Oradaydı, salonun girişinde sabırsızca bekliyordu. Roullier hızlı adımlarla yanına gitti. Utancından yüzü kızarmıştı.

"Özür dilerim tatlım geciktim..."

Ines elindeki ufak sıralı not defterini kapatıp ceketinin cebine soktu.

Babasını küçümseyen bir edayla kırmızı valizini uzattı.

"Yirmi dakikadan fazladır buradayım, buna gecikme değil unutma diyoruz."

"Gençlerin zalim ve acımasız dünyasına hoş geldiniz," diye düşündü Roullier.

Ama kızı onu suçlamakta haklıydı. Saatin nasıl geçtiğini anlayamamıştı.

Baba kız sessizce çıkışa doğru ilerlediler. Roullier kızıyla yeniden arasını düzeltmek adına sohbet edecek bir şeyler bulmaya çalıştı:

"Bu küçük not defteri yeni mi?

"Evet tatil ödevim. Özlü sözler bulup yazmam gerekiyor," dedi Ines somurtarak.

"Ünlülerin sözlerini mi?"

"Tabii yoksa hiç ilgi çekmez," diye iç çekti ve havaya baktı.

"Tüh.Ben çok iyi bir söz biliyorum ama ünlü birinin sözü değil."

Arabaya vardılar. Roullier valizi arabanın arkasına yerleştirdi. Ines ön tarafa oturdu.

"Neymiş peki o söz?" diye soru babasına.

Roullier sürücü koltuğuna oturdu. Düşünüyormuş gibi yaptı.

"Yanlış hatırlamıyorsam şöyle bir şeydi: Baba gecikir, kız gerilir."

"Fena değilmiş kim söylemiş?"

"Ben," Ines bir kaç saniye kendini tuttu ama ardından bir kahka patlattı.

"Çok fenasın baba!" Roullier bir oh çekti. Kızıyla bir kriz çıkmamıştı. En azından şimdilik.

Ines'i tanıdığından biliyordu ki bu sakinliğinin altında kızgınlık uzun sürecekti ve en ufak bir yanlış adımında Ines patlayacaktı.

SUÇLU KİM?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin