Yoongi'nin ağzından
"Teşekkür ederiz."
Jimin'in söylediği şey üzerine sinirle tısladım.
"Ş-şey Suga hyung... O-odam nerede?"
Zaten sinirli olduğum için Min Jae'yi bileğinden tuttuğum gibi odaya sürüklemeye başladım. Odanın kapısını bir hışımla açıp içeri girdim ve biraz duraksayarak soluklanmaya başladım.
"Suga hyung... Kolum..."
Duyduğum narin ses üzerine bakışlarım yanımda nefes nefese duran bedene kaydı. Ardından da hala tutmakta olduğum bileğine. Büyük bir hızla elimi çekip bileğini serbest bıraktım.
"Ö-özür dilerim. Tuttuğumun farkında bile değildim. Sinirli olduğum için."
"Önemli değil hyung da niye sinirlendin ki Jimin hyunga bu kadar?"
Masum bir yüz ifadesi ile sorunca yüzümde ufak bir gülümseme oluşmasına engel olamadım.
"Sadece insanların bu konular hakkında umursamazca, utanmazca ve rahatlıkla konuşmalarını sinirimi bozuyor. Sadece Jimin'e özel değil yani."
"Haaa... Hangi konuda konuşmaları hyung?"
İlk önceki anladığını belirten nidasını ile çelişen sorusuna gülmeden edemedim. Tanrım bu çocuk daha ilk günden benim poker face'mi bozmuştu. (Y/N: Evet poker face:*)
"Boşver Min Min. Bilmemen daha iyi bence."
"Peki hyung. sen öyle diyorsan."
Esnemesi ile tekrar gülümsedim. Tanrım...
"Uykun mu geldi? Tabi ev değiştirdin. Haliyle yoruldun. Hadi yat."
Başıyla onayladı. Sonra bir süre birşey ararmış gibi etrafına bakındı.
"Ne oldu Min Min?"
"Çantamı bulamıyorum hyung. Salonda unuttum galiba."
"Hmm. Çantanı yarın alırız o zaman Min Min. Olur mu? Şimdi uyu hadi."
"Ama hyung pijamalarım içinde."
"Bu günlük pijamaların olmadan uyu o zaman Min Min."
Başıyla tekrar onaylayınca bakışlarım duvarda asılı olan saate kaydı. Bayağı geç olmuştu. Bakışlarım tekrar Mİn Jae'yi bulduğunda gerginlikle yutkunmama engel olamadım. Tişörtünü çıkarmıştı. Bir elimi gözlerime siper ederek sordum.
"N-ne yapıyorsun Min Min?"
"Soyunuyorum hyung."
Sağol ya. Söylemesen fark etmeyecektim.
"N-neden ama?"
"Pijamalarım çantamda. Çantam salonda. Ve bu kıyafetlerimin kırışmasını istemiyorum. Bu yüzden..."
Pantalonunu da çıkarıp bana baktı.
"Çıplak uyuyacağım."
Ne? Ne dedi o az önce? Çıplak uyuyacak? Benim yanımda? Tanrım aklıma mukayyet ol. Sakin ol Suga. O masum bir çocuk. Saçma ve fesat düşüncelerini ondan uzak tut.
"Sen yatmıyor musun hyung?"
Yorganın içine girip kıvrılmış bedene baktım kısa bir süre.
"B-ben üstümü değiştirip geliyorum hemen"
Dolabımdan bakmadan bir iki parça kıyafet alıp arkamı döndüm. Hızlı hareketler ile giyinip tekrar arkama döndüğüm zaman Min Jae'nin de hemen arkasını döndüğünü gördüm. Beni izlemiş olamaz... Değil mi? Yavaşça yatağa girdim.
![](https://img.wattpad.com/cover/138564228-288-k477053.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~KİTTEN~
FanficMenejerlerinin aldığı kedicikle ilgilenmek zorunda kalan BTS üyeleri onu eve götürürler. 1-2 ay kadar onlarla yaşayan ve yakınlaşan kedicik bir hastalığa yakalanır. Hiç bir şekilde onu uyandıramayan BTS üyeleri olayı menejerlerine taşımak istemedikl...