"Paderna İsewar" ( Paderna Adası)

105 2 0
                                    

O sabah erkenden kalkmıştım çünkü bugün okulun gezisi vardı ve geç kalmak istemiyordum.Bavulumu bir gece önceden apar topar hazırladım,sırt çantama da yolda giderken sıkılmamak için bir kaç kitap,dürbün ve bir de mp4 çalarımı aldım.Umarım geçen ki gezilere benzemez,okulun bütün gezilerine katıldım genelde aynı tarz gezilerdi.

1 saat sonra babam beni okulun önüne bıraktı,bütün okul neredeyse oradaydı.Bu kadar kişiyi nereye sığdıracaklar diye düşünürken öğretmenimiz Bayan Green ;

-Çocuklar bugün ki gezimiz gemi ile bir ada turu olacak dedi. Meraklı arkadaşım Steve hemen adanın hangi ada olduğunu sordu. Bayan Green "Paderna Adası" dedi.İçimden sonunda değişik bir şey bulmuşlar diye geçirdim. Gerçi hala pek bir umudum yoktu fakat denemeye değerdi.

Otobüslere binip limanın olduğu yere doğru yola çıktık.Limana geldiğimizde ise herkes geminin büyüklüğüne ve görkemine hayran olmuştu.Ben de öyle düşünüyordum sanırım çok güzel bir gemi turu bizi bekliyordu.5 dakika kadar sonra kaptan gemiden indi ve Bayan Greenle konuştu. Sanırım ücret ve gezeceğimiz yerler hakkında tartışıyorlardı.Bayan Green hepimizin gemiye binmesi gerektiğini söyledi ve bizi çift sıra halinde gemiye bindirdi.

Geminin içi muhteşemdi.Yemek yemek için kocaman masalar,çocuklar için alt katında oyun yerleri ve daha saymakla bitmez bir sürü harika şey vardı.İlk önce gemiyi gezdik ve daha sonra denizden daha yeni çıkmış tazecik balık ve yanında da çok güzel bir salata yenmek için bizi bekliyordu.Yemeklerimizi yedikten sonra herkes kendi başına takılmak için izin almıştı.Ben denize elimi değdirmek için geminin uç tarafına geçtim ve bir anda hiç beklenmedik bir şey oldu,sanki denizin içinde biri vardı ve şarkı söylerek "Venus benimle gel" der gibiydi... yanlış duymuyordum deniz konuşuyordu adeta.Ben de sesin geldiği yöne doğru eğildim,tam sesin nereden geldiğini anlamaya çalışırken gemi bir anda sarsıldı ve ben ne olduğunu anlayamadan kendimi denizin içinde buldum...

Daha sonra birinin beni denizin derinliklerine çektiğini farkettim,hiçbir şekilde tepki vermeden

birlikte denizin derinliklerine doğru gittik.Dar bir geçitten geçip farklı bir dünyanın içine girdik.

"Aman tanrım,inanamıyorum".Burası kocaman uçsuz bucaksız bir deniz,harika bir kumsal ve devasa ağaçların olduğu çok ilginç bir yerdi.Beni buraya getiren kişi insan görünümde uzun saçlı ve uzun boyluydu.El ve ayak parmaklarında yüzgeçleri vardı sanırım bir çeşit deniz adamı gibiydi.Sonra şaşkınlığımı üzerimden atıp o kişiye -Hey ne oluyor,beni nereye götürüyorsun diye ard arda sorular sordum.O tuhaf adam bana bakıp anlamadığım bir sürü şeyler söyledi ve beni çekiştirerek denizin üstünde ki kocaman bir şatoya götürdü,bu şato cam gibi şeffaftı.Geçtiğim yolun her iki tarafıda bu tuhaf insanlardan doluydu.Hepsi neredeyse aynı görünümdeydiler.Beni,onların kraliçesi olduğunu düşündüğüm çok güzel bir kadının yanına götürdü ve ona kendi dillerinde birşeyler söyledi.Kadın bana bakıp "Hoş geldin Venus"dedi. Şaşkınlık içerisinde kadına -M-Merhaba,hoşbulduk,beni nereden tanıyorsunuz ve neden buraya getirtiniz burası neresi böyle diye sorular sordum. Güzel kadın bana "Evet Venus ben seni tanıyorum,daha doğrusu babanı çok daha iyi tanırdım.Küçüklüğünden beri seni takip ediyorum ve buraya gelme zamanın artık gelmişti,evet Venus diğer detayları seninle daha sonra konuşuruz şimdi dinlenmen gerek"dedi.Ben; -Aman tanrım!,beni nereden tanıyorsunuz ? babamı nereden tanıyorsunuz ? siz kimsiniz ?

Kadın yavaş yavaş yanıma geldi,ellerimi tuttu ve gözlerime sevgiyle baktı.O anda sanki hiç görmediğim annemi görüyormuş gibi hissettim kendimi,inanamadım bu duygu neydi böyle... sonra kulağıma eğilerek bana adının "Tomeos"olduğunu söyledi. "Şimdi git dinlen sonra seninle uzun uzun konuşacağız"dedi.Ben büyülenmiş bir halde adının "Sky" olduğunu öğrendiğim kişinin peşinden kalacağım odaya doğru gittim.

VENUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin