Mücadeleye Varmısın ?

Bölüm 6; cimcikleşmek

Merhaba, yaza çoktan girdik ve herkes çoktan yeni bölümlere geçti, farkındayım. liseye geçeceğim için TEOG endişesi vardı falan, küçük bir ara verdim. sizede haber veremedim. ama bundan sonra her hafta 2 veya 3 bölümle sizlerleyim. okuyan az ama seviyorum yinede sizi. yeni bölüm hazır, 3 gün süreyle yeni bölüm paylaşıyorum ama yorum olursa bir kıyak yaparım :D neyse, Multimedia'da JasminEric var. iyi okumalar :)

*HATIRLATMA*

Maria’nın nereye gittiğini düşünmekten Twitter’da gezemiyorum bile! çıkmıyor kafamdan bir türlü. en son kalkıp herhangi bir bahaneyle onu odada görürüm diye düşünerek Numara 4’e giriyorum. girmemle beynime kanın fışkırması bir oluyor.

Maria yatakta başını Ryanın omzuna yaslamış! üstelik ellerinide beline sarmış! beni görünce telaşlansada Ryan omzunu sıkınca haraketsiz duruyor. Ne oluyor burda?!

“Burada ne oluyor böyle?!” diye istemsizce bağırıyorum. Maria hemen dik oturup bana delici bakışlar fırlatıyor.

“Sevgilime sarılamazmıyım?” Ryan… Maria… sevgili… bana söylemişti…

                                                                             ********

Maria’nın ağzından; 

“T-tabi. ş-şey. yani sarılabilirsin…” diyor kekeleyerek. Ne oldu Bieber? 

“Hadi, yarın savaşa başlayacağız. o yüzden ben hazırlanacağım, bilirsin annemleri falan aramam gerekiyor.” diyor Ryan. Justinin haline gülmemek için çok zorlanıyor belli. 

“Peki sevgilim. bende hazırlanayım.” diyorum “sevgilim” kelimesini bastıra bastıra söyleyerek. Ryanın yanağına öpücük konduruyorum, bu sırada ellerini yumruk yapmış Bieber’ı hala kapıda dururken görüyorum.

“Bizi izlemen bittiyse, odaya birlikte gidebiliriz?” diyorum gıcık gıcık sırıtarak. bana kırılmış gibi, sadece kafasını sallıyor. 

Koridorun ucuna gelene kadar ne ben, nede Justin konuşuyoruz. ve Justin resmen kapıyı kırarcasına açıp içeri ilk giren oluyor. öküz ya! bayan var burda bayan! demek ki kafası hala ben ve Ryan’da.  ehehe. düşüncelerim Justinin masanın üstündeki vazoyu odanın diğer ucuna fırlatmasıyla bölünüyor. napıyor bu dangalak gene ya?!

“Ne yapıyorsun sen ya!” diyorum gözlerimi pörtleterek, sonuçta ödüm kopmadı değil. 

“Bunu nasıl yaptırdın bana?!” diyor yüzüme tükürürcesine bağırarak.

“Neyi yaptırdım ha?! ben. sana. sevgilim. olduğunu. söylemiştim!” diyorum her kelimesini vurgulayarak.

“Bana bunu yapmayı bırak tamam mı! bırak peşimi!” diyor elleriyle saçlarını sinirle avuçlayarak. 

“Ben hiçbirşey yapmıyorum!”