Başıma gelen en güzel şey

86 3 2
                                    

Birkaç dakika Ayaz'ın sakinleşebilmesi için çenemi  kapalı tutsam da sonunda dayanamayıp konuşmaya başladım.

'Neden bu kadar sinirlendin anlamıyorum.'

Bir şey söylemek yerine ters ters baktığında gözlerimi devirdim.

'Ayaz.Senin üzülmeni istememişler'

'Lütfen sus İzmir.Seni kırmak istemiyorum.' dediğinde derin bir nefes alıp arkama yaslandım.

Kimseye hiçbir şey söylemeden İzmire dönmek canımı sıksa da yanında olmasına izin vereceği tek kişi bendim.Onu bırakamazdım.

Telefonumun melodisi arabadaki huzursuz sessizliği bozarken çantama uzanıp telefonu aldım ve kimin aradığına baktım.

'Gizem arıyor.'  dediğimde Ayaz başını salladı hafifçe.

'Alo hayatım.'

'Canım.Rahatsız ettim hastanedesiniz biliyorum ama akşamki buluşmayı yarına ertelesek olur mu?'

'Aslında biz İzmire dönüyoruz.Size haber verecektim ama uygun bir vakit bulamadım.'

'haydi ya..Ne oldu neden böyle apar topar dönmeye karar verdiniz?' dediğinde sonra onu arayacağımı söyleyip telefonu kapattım.

Ankaradan çıkmıştık ve Ayaz hala tek kelime etmemekte ısrarlıydı.

Onu konuşturma çabalarımı erteleyerek başımı cama yasladığımda arabayı kenara çekerek durdurdu.

Doğrularak,bana bakan yeşil gözlere sabitledim bakışlarımı.

'Bunu bana ilk kez yapmıyorlar.' dedi çatallaşan sesiyle.

Kaşlarımı çattım.

'nasıl yani?'

'Ben 19 yaşındayken babamın işleri kötüleşmişti.Şimdikinden daha beter durumdaydık.Ama o sene üniversite sınavına hazırlandığım için beni etkileyeceğini düşünüp bana tek kelime etmediler.'

'Bu yüzden üniversitenin ilk yılı arkadaslarınla eve çıktın.Çünkü onlara sinirliydin.' dediğimde başını sallayıp beni onayladı.

Ailesiyle aynı şehirde oturmasına rağmen arkadaslariyla ev tutması çok tuhafıma gitmişti.Ama ikinci sene eve geri dönünce bunu ona hiç sormamıştım.

Uzanıp elini tuttuğumda derin bir nefes aldı.

'Bazen kimseye güvenemeyecekmişim gibi hissediyorum.'

'Bana güvenebilirsin biliyorsun.'

Yanağıma ufak bir öpücük kondurduktan sonra arabayı tekrar çalıştırdı.

'Biliyorum sevgilim.'

7 saatlik yolculuğumuz boyunca saçma sapan şeylerden bahsedip Ayaz'ın kafasını dağıtmaya çalıştım.Bir süre sonra eski sıcak gülümsemesi geri gelmişti neyseki.

Nihayet İzmire giriş yaptığımızda en sevdiğimiz restauranta gidip  yemek yemeyi önerdim.

Dışarıdaki masalardan birine oturduğumuzda Ayaz garson gelene kadar parkta oynayan ufaklıkları seyretti.

'Bir zamanlar şu kadarcık olduğumuza inanabiliyor musun?'

'Ne zaman o günleri düşünsem aklıma bana yaptıkların geliyor.' dedim gülerek.

'Hadi oradan.' dediğinde o da gülüyordu.

'Bir kere saklambaç oynuyorduk.Masal beni Orhan abilerin odasına saklamıştı.Oyunun ortasında annem hepimizi yemege çağırdığı için beni bulma zahmetine girmeden hepiniz sofraya kurulmustunuz.'

Izmirde Bir Ayaz..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin