Alec serafim bıçağıyla önüne gelen iblisi küle dönüştürüyordu. Onların görevi buydu. İblisleri geldikleri boyuta geri göndermek. İblisler etraflarında artmaya başladığında Alec ağzında bir küfür geveledi.
-Nerden çıktı şimdi bunlar?
Jace önünde duran iblisi küle çevirip başka bir iblise geçti.
-Pek fikrim yok.
Diye seslendi önüne çıkan başka bir iblisi küle çevirirken. Alec yanındaki başka bir iblisi geldiği yere geri gönderdi. Başını Jace ve İsabelle çevirdiğinde Jace'in iki iblisle aynı anda uğraşıp arkasındaki iblisi görmediğini fark etti. Akrabetindeki görünmezlik büyüsünü kaldırıp oku nişan alıp saniye beklemeden fırlattı. Ok hedefini bulup Jace'in arkasındaki iblisi küle çevirdi. Jace Alec'e bakıp başıyla küçük bir teşekkür etti. Alec omuz silkip başka iblislere geçti.
Bir süre sonra iblisler azalmak yerine git Gide artmaya devam ediyorlardı. Alec içinden sövmeyi bırakıp dışarıdan sesli bir şekilde küfür mırıldandı.
-Bunlar azalmak yerine daha da artıyor.
-Ne yapacağız?
Alec önündeki iblisi öldürüp diğerlerinin durumuna baktı.
-Bilmiyorum ama bu kadar fazlasıyla üçümüz baş edebileceğimizi sanmıyorum.
Diye her zamanki gibi en mantıklı fikri öne sürdü Alec. Daha önce Alec bunu deseydi Jace kesinlikle red eder ve kendi halletmeye çalışırdı ama şimdi en doğrusunun bu olduğunu biliyordu.
Alec telefonundan enstitüye çağrı gönderip önüne gelen iblisi küle döndürmeye devam etti.
Bir zaman sonra gölge avcıları gelmişti. Alec biraz daha rahatlasa da yine de iblisleri kılıcıyla doğramaya devam etmişti. Nereden veya ne zaman olduğunu daha anlamaya fırsatı olmamışken göğsünün üzerinde bir pençe izi oluşmuştu. Pençe üzerindeki gömleği parçalamış ve deriyi derin bir şekilde kesmişti. Kestikten akan kan gömleği çoktan kana boyamıştı.
Alec hızlı bir şekilde stelini çıkarıp İratzeyi aktifleştirse de iblis zehri çoktan Alec'in bedeninde ilerlemeye başladığı için İratzenin pek bir faydası olmamıştı. Elini göğsünün üzerine koyup kan kaybını engellemeye çalıştı. Biri yanına gelip Alec'in kolunu kendi omzuna atıp Alec'e destek olmaya çalışan kişiye baktı. Jace Alec'i de peşinden getirerek iblislerden uzak en güvenli yere gitmeye başladı.
Alec tepkisiz kalarak Jace'i takip etti. Jace Alec'i yere oturtup etrafına kısa süre baktı.
-Seni enstitüye götürmemiz lazım. İratze kullandın mı?
-Evet kullandım ama iblis zehrinden dolayı pek fayda sağladığını söyleyemem.
Jace başıyla onaylayıp etrafına tekrar baktı.
-Gidelim o zaman ayrıca bir büyücüye görünsen daha iyi olacak.
Alec başıyla onaylayıp elini karnındaki yara izinin üzerine koyup ayağa kalktı. Jace tekrar Alec'i tutup en hızlı bir şekilde enstitüye geldiler. Etraflarına bakmadan direk Alec'in odasına gidip Alec'i yatağına yatırdı ve odadan çıktı.
Yatağın bir köşesinde yatan kara kedi yavaşça başını yataktan kaldırıp etrafına bakındı sonra Alec'in durumunu görünce ani bir hareketle dört ayağının üzerine kalktı.
Alec gözlerini kapatmış gözlerini dinlendiriyordu. Sanki hiç acı hissetmiyormuşcasına yatağında rahatça yatıyordu ama görünen o şekilde olsa da Alec gerçekten acı çekiyordu. İblis zehrinin vücudunda ilerlediğini hissediyordu.
Magnus, Alec'in durumuna baktığında hiç iyi görünmediğini fark etti. Gölge avcısı ne kadar acı çektiğini göstermese de Magnus biliyordu ki acı çekiyordu. Yavaşça Alec'in üzerine çıktı.
Yumuşak patileri bedeninin üzerinde hissetmesiyle gözlerini açıp üzerindeki kediye baktı. Kedi yavaşça Alec'in göğsüne doğru yürüyüp yara olan tarafın uzatıp yarayı iyileştirme başladı.
Alec şaşkınlıkla kediye bakıyordu. Sonra aklına gelen şeyle doğrulmaya çalışsa da üzerindeki kedi serçe kendisine baktığında yatağa geri yattı.
Magnus bir süre sonra yarayı temizlemiş ve iyileştirmişti. Alec şaşkınlıkla üzerini kontrol edip yaraların gittiğinden emin oldu. Kedi ,yani şuanki görünümüyle kedi gibi görünen büyücü diye tahmin ettiği, göğsüne yatmış ve gözlerini kapatıp uyumaya başlamıştı.
-Normal bir kedi olmadığını ilk gördüğümde anlamıştım zaten kimsin ve neden kendini kediye çevirdin?
Magnus başını yasladığı gölge avcısının göğsünden kaldırıp göz ucuyla ona baktı. Alec'in zeki biri olduğunu biliyordu. Ona nasıl anlatacağını kısa bir süre düşündü. Sonra kalem ve kağıt oluşturdu. Sihrini kullanarak kalem yardımıyla kağıda olanları yazdı.
Ben Brooklyn Baş büyücüsü Magnus Bane
Azazel'in iblis büyüsü sayesinde kediye dönüştürüldüm. Güçlerimle kendimi geri büyücü bedenime getiremiyorum ama iksirlerle yapabilirim. Bana yardım etmelisin.
Alec kaşlarını çatıp önündeki yazıları okudu.
-Tamam bana karşı yaptığın iyileşmemi sağlayan büyü karşılığı olarak sana yardım edeceğim.
Magnus başını geri Alec'in göğsüne yatırdı. Alec kedinin yani Magnus'un tam göğüsüne yatmasıyla heyecanla kasıldığını hissetti. O kedide bir farklılık olduğunu biliyordu ama bunu öğrendiğinde böyle farklılık olacağını bilmiyordu.
♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️
Evet sonunda yazabildim. Uzun süredir bu kitaba bölüm yazmaya çalışıyordum. Çünkü bu kitaba diğerlerine göre daha az bölüm attım. Bu kitaba da yazmak istedim. Evet Alec de gerçekleri öğrendi bakalım bundan sonra ne olacak. Sizi çok seviyorum yorumlarınız ve oylarınız beni çok mutlu ediyor hepinize kocaman kalpler ♥️♥️♥️♥️♥️♥️♥️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️💖💖💖💖💖💖💖💖💗💗💗💗💗💗💗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kara Kedi ~ Malec
FanficAlec'in görevde bulunduğu altın gözlü kara kediyi almasıyla değişmişti dünyası. Kendisi bile farkına varmamıştı. Eskisi gibi somurtkan değildi ama günler ilerledikçe gerçekler gün yüzüne çıktı. Kaç zamandır aradıkları kişi meğerse tam diplerindeymiş.