Hey Sicheng,
Bugün nasılsın?
Ben sıkıldım.
Her gün işitebildiğim tek şey monotonlaşmış makine gürültüleri ve ilaçların için gelen hemşirelerin ayak sesleri.
Ne zaman kurtulacağız bu soluk odadan?
Yaz geliyor ve ben güneşi senin yüzüne vurdukça hissediyorum.
Ya da asla bırakmadığım ellerimize aralık perdeden ışık düştüğünde.
Çünkü benim güneşim zaten sensin,
fizikisine ihtiyaç duymadım bu zamana kadar.
Ve eminim ki karanlıkta kalmayacağız.
Sen sözünü tutacaksın değil mi Sicheng?
Doktorlar her gün beni senden uzaklaştırmaya ve fazla vaktin kalmadığına ikna etmeye çalışıyorlar.
Sonunun yakın olduğu hakkında bir şeyler zırvalıyorlar.
Gülüyorum.
Sözümüzü bilmiyorlar.
Şu anki yangınımızdan kalacak küllerle dirileceğimizi bilmiyorlar.
Onları yanıltmak için bekleyeceğim.
Ama bir saniye,
neden ellerim içindeki elin hissizleşti?
Makine sesleri monotonluktan uzak ve tizleşti.
Bu ruhsuz doktorlar neden doluştular?
HEY SICHENG,
sanırım perde kapandı.
(Ölüm yalnızca fizikidir.)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Phoenix • YuWin
Kurzgeschichten"Kokunu bana getiren rüzgarların üzerinden estiği okyanus, belki ruhumu sana kavuşturur."