Jimin ile güzel bir akşamın ardından araba ile evime doğru giderken aklıma takılan bir şeyi ona sordum.
"Babacık."
"Evet kedicik."
"Neden beni oraya götürdün?"
Jimin sorduğum soru ile biraz duraksadı ve sesli bir şekilde yutkundu.
"Bunu sana sonra anlatsam olur mu kedicik?"
Sanırım özel bir sebebi vardı. Bende daha fazla üstelemeyerek,
"Tamam." Dedim ve geri koltuğuma yaslanarak yıldızları izledim.
⋯⋯⋯⋯⋯⋯⋯⋯⋯⋯⋯⋯⋯⋯⋯
Eve geldiğimizde Jimin arabayı durdu ve bir süre bakıştık. Eliyle nazikçe çenemi kavrayarak dudaklarını dudaklarıma yapıştırdı. Onun mükemmel bal kokulu dudaklarını ömür boyu öpebilirdim. Öpüşmemiz bittiğinde bana aşkla baktı ve dili ile dudaklarımı yaladı."Kedicik yarın elimden kurtulamayacaksın."
"Kurtulmak isteyen kim."
Son sözüm ile Jimin beni kucağına aldı ve kalçamı sıkarak öpmeye devam etti. Bende ona karşılık verirken altımda hissettiğim şişlik ile güldüm.
"Babacık altımda bir şeyler hissediyorum."
"Seni bekliyor."
"Ama bu gün olmaz."
"Lafımı dinlemiyorsun kedicik. Tanrım seni fena inleticem."
Jimin'in böyle demesinin ardından kızlığımı şişmiş aletine
Sürtmeye başladım. Jimin'de zevk inlemelerini saldığında bende onu daha fazla çıldırtmak için inlemeye devam ettim."K-kedicik mhhh."
"Ahhmm. Babacık."
"Sözlerinle beni tahrik ediyorsun dayanamıyorum."
"Dayan babacık. Mhhhmm!!! Ahhhh!! Yarın öcünü alıcaksın."
⋯⋯⋯⋯⋯⋯⋯⋯⋯⋯⋯⋯⋯⋯⋯
Arabadan inip evin içine girdiğimizde birden bütün gözler bize odaklanmıştı. Annem heyecanla ayağa kalktı ve yanımıza geldi."Ah ne kadar iyi arkadaş oldular kim bilir."
*ah ne demezsin anne. Çok iyi arkadaş olduk. ;)Jimin'in ailesi de gülümseyerek bize baktılar. Bir süre sonra da onları uğurladık.
Herkesle vedalaştıktan sonra sıra Jimin'e gelmişti. Ailelerimiz anlamasın diye hafifçe sarıldık o sırada Jimin elime bir kağıt tutuşturdu ve kulağıma eğildi.
"Kediciğimi özleyeceğim."
"Bende babacığımı." Dedim ve ayrıldık.
Oylamayı unutmayın!!!
