-1-

629 21 2
                                    

Yaz tatilimiz bitiyordu ve bizde tatil için gittiğimiz Busan'dan, Seul'e geri dönüyorduk.
Uçakta annem ile babam  otururken bizde küçük kız kardeşim So-Min ile beraber oturuyorduk. O çoktan uykuya dalmıştı. Bende müzik dinleyip aynı zamanda yeni okulumu hayal ediyordum. Eski okulumdaki kızlar tarafından pek sevilmezdim.
(Gerçi bende onları sevmezdim.)
Ama erkeklerle iyi anlaştığım için,
Tae, Hoseok ve Suga'yı özleyecektim. Erkek olmalarına rağmen her şeyimi onlarla konuşabiliyordum. Hepsi benim en yakın arkadaşımdı.
⋯⋯⋯⋯⋯⋯⋯⋯⋯⋯⋯⋯⋯⋯⋯
Uçak Seul'e vardığında, havalimanından taksiyle evimize gittik. Saatin daha 6 olmasına rağmen inanılmaz derece yorulmuştum. Eve geçtiğimizde bavulumu bir kenara atıp hızlıca odama koştum. Yatağıma uzandım ve kendimi öylece uykuya teslim ettim.
⋯⋯⋯⋯⋯⋯⋯⋯⋯⋯⋯⋯⋯⋯⋯
Gözlerimi aşağıdan gelen gülüşmeler ile araladım ve yatağımdan doğrulup aşağıya indim.
Merdivenlerden inerken yabancı seslerin gelmesi ile adımlarımı kestim ve şaşırarak konuşmalarını dinledim.

Annem;
"Ah evet! Ben onu uyandırayım."
Dedi merdivenlere doğru yöneldi.
Beni görmesiyle duraksaması bir oldu. Bende sıkıca kolunu tuttum ve merakla,
"Aşağıda kimler var?"

"Ah uykucu şey. Hadi üstünü giyin. Babanın şirketten yakın arkadaşının ailesi ile akşam yemeyi yiyeceğiz."
Dedi ve tekrardan aşağı indi.
Annemin bunu söylemesi üzerine hafifçe eğilip gelenleri süzdüm.
Yüzlerin arasında bir yüz çok dikkatimi çekmişti. Çok kusursuz ve inanılmaz gözlere sahip bir çocuk. Daha şimdiden ona bakakalmıştım. Tam o sırada küçük kardeşim arkadan bana dokundu.

 Tam o sırada küçük kardeşim arkadan bana dokundu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

*Nefes alışım değişmişti

"Abya uyanmışşın!"

So-Min'in bu hareketi üzerine korkup çığlık atmıştım. Bir anda konuşmalar kesildi ve herkes buraya bakmaya başladı.
İçimden, "aha şimdi sıçtım."
Diyerek merdivenlerden yavaşça indim ve gülümseyerek onları selamladım.

"Ahmm...şey...korkuttuysam özür dilerim. Bu arada hoş geldiniz." Dedim ve tekrardan çocuğa ufak bir bakış attım. Gözlerinin gözlerime değmesi bile ne yapacağımı unuttururken hafiften kızarmıştım.

Babam gülerek;
"Ahh! Sıkıntı değil Jae. Bizde tam senden bahsediyorduk. Misafirlerimiz şirketten arkadaşım ve ailesi.
Bay (adamın adını söyler),
Bayan (kadının adını söyler)
Ve oğulları Park Jimin."
Demek bu mükemmellik abidesinin adı Jimin'di.
Tekrardan gülümsedim ve Jimin'in üstümdeki gözlerinin heyecanı ile hızlıca yukarı çıktım.

Oylamayı unutmayın!!!

I love u Daddy Park JiminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin