BÖLÜM YEDİ

65 6 2
                                    

aha evet evet ben bu seneryoyu rüyamda görmüştüm. şimdi hatırladım. ama ben şu an rüyamı yaşıyorum sanırım öyle. herkes "welcome to turkey" derken Rm konuşmaya başladı. sahnenin altıda alt yazılı çevirisi vardı. gerçekten güzel düşünmüşlerdi. rm söze söyle başladı. "ARMY! nasılsınız ilk defa Türkiye de bulunuyoruz bu yüzden..." rm in diğer söylediklerini duyamamıştım. çünkü başka bir şey fark etmiştim. jungkook un gözü bendeyi. rmden gözlerimi alınca fark etmiştim. jungkook gülümsedi ve göz kırptı. jungkook...bana...göz kırptı. ağzım hafif şekilde açık kalmıştı. jungkook sessizce güldü. bunu görebiliyordum. şaşkınlığımın gitmesi için kafamı iki yana salladım ve ağzımı kapattım. sonra jungkook tan utadığım için gözlerimi ondan aldım ve diğer üyelere çevirdim. ama jungkookun gözlerini üzerimde hissediyordum. bi saniye ben bu seneryoyuda gördüm. yine rüyamda gördüm. tekrar jungkooka baktğımda gözleri hala bendeydi. sonra başını önüne eğip tekrar güldü. ah o gülüşü ah o tavşan dişleri sanırım ölüyordum. jungkooka bakarken rm konuşmasını bitirmişti. ve şarkılarını söylemeye başladılar. ilk sırada DNA vardı. ah kookie napıyosun sen acaba. baepsae başladığında yerimde duramıyordum. dans ediyordum. sonra yoruldum ve dansı bıraktım. çantamı açıp telefonumu aldım. video çekmeye başladım. videoyu ön kameraya aldım. derinle ikimizi ve arkadaki BTS i aldım. çok güzel bir video oluyordu. bunu kesinlikle ınstagram da paylaşmalıydım. videoda arkamızda biri bize yaklaşıyordu. bu jungkook du. geldi ve derinle aramızda girdi. ben jungkooka ağzım hafif açık şekilde bakarken derin sanki hergün yapıyormuş gibi poz veriyordu. ben hala şktaydım jungkook bana bakınca burunlarımız deydi. jungkook gülümsedi. 15-20 saniye daha orda durduktan sonra sahnesine geri döndü. hala şoktaydım. ölüyorum. helvamı dondurmalı istiyorum. boy in luv başladığında yine yerimde duramıyordum. tekrar dans etmeye başladım. ne zaman durmuştum ki zaten. sanırım çekici bir şekilde dans ediyordum. birkaç göz bana bakıyordu. en sonunda blood sweat tears şarkısı başladı. ve bütün hünerlerimi sergilemeye başladım. derin videomu çekmeye başlamıştı. tabi bi daha nerde görecekti. çekici ve sexy bir şekilde dans ederken birden terlediğim fark ettim. üzerime giydiği büyük delikli kazağı çıkartıp koltuğa bıraktım. artık üzerimde siyah göğüs dekolteli yarım atlet vardı. birden "wuhuhuhuhuuuuu" gibi sesler yükselmeye başlamıştı. BTS bana şaşkın şaşkın bakarken içlerinde sadece biri muzipçe sırıtıyordu. jungkook. nlar şarkılarını söylerken üzerimde olan gözlere aldırmaadan dahada sexy yaptığım dansıma devam ediyordum. sonra jungkookun bana attığı müzipçe yarım gülüşten sonra utandım ve gözlerimi kapatarak dans eediyordum. arkamda birini hissettiğimde derin sanıp gözlerimi açma gereğinde bulunmadım. sonra biri birden belimden tutup beni havalandırdığında beni kaldıran kişinin derin olmadığını anladım. ma birisi ben savunmasızken bana dokumaya kalksa derin hemen pençlerini ona geçirirdi. peki şimdi niye susuyordu. hemen gözlerimi açtım. karşımda duran kişiye baktım. jungkook. jungkookun kaslı kollarına tutunuyordum. beni kaldırdığından dolayı kasları gerilmişti. ah ve ben onun o kaslı kollarına tutunuyordum. herkes çığlık atıyordu. jungkook beni yere indirdi. derin hala video çekiyordu. iyikide çekiyor. jungkook dans etmeye başladığında. bende salak salak bakmayı bırakıp onunla dans ettim. bu sefer daha bir sexy dans ediyordum. jungkook biraz daha dans ettikteen sonra sahneye döndü. derin bana bakıp mal gibi sırıttı. ona gözlerimi devirrdim ve dansıma devam ettim. içim içime sığmıyordu. not today başladığında öyle bir çığlık attım ki bütün üyeler resmen bana baktı. ama bğazım acıyordu. jimin jungkooka gıcık bir şekilde sırıttı. jungkooka nalamaz bir şekilde jimine baktı. jimin bize doğru yürümeye başladı. sahneden atladı ve yanımıa geldi. ve çığlıklar falan falan. derin tekrar giliden video çekiyordu. gizli kameram benim. çek derin çek. jimin tekrar jungkooka gülümsediğinde bana birazcık yaklaştı. ve ok içten bir şekilde gülümsedi. sonra dans etmeye başladı. tabii bende ona ayak uydurdum. jungkooka baktığımda kaşları biraz çatılmıştı. terlediği için saçları yüzüne yapışmıştı. ama o her haliyle yakışıklıydı. şu an çok erkeksi bakıyoru. jungkookun bu haline bayılıyordum. bi saniye jungkookun gözlerindeki şey kıskançlıkmıydı. yok artık kıskanmışmıydı. bunu değerlendirip jimine birazcık daha yaklaştım. ona yaklaştıkça jungkookun kaşları dahada çatılıyordu. işte şimdi kıskandığıdan emindim. daha bir sexy dans etmeye başladım. ve sonunda iyice kızmış olacak ki bize doğru yürüyordu. korkmadım değil açıkçası. çok sert ve erkeksi bakıyordu. bize yaklaştıkça yüzü yumuşuyordu. bizim yanımıza geldiğinde masum masum bakıyordu. çok tatlığğğ. jiminle aramıza girdi ve dans etmeye başladı. gülmemek için alt dudağımı ısırıyordum. sanrım sexy oluyordu. jimin sırıtarak saheye geri döndü. jungkookta gülümseyip sahneye gitti. mic dropta bittikten sonra 10 dakika ara verildi ve BTS sahneden ayrıldı. herkes yorulmuş olacaktı ki oturmuştu. ama bir yandanda herkes 'BTS' iye tezahürat yapıyordu. telefonumu açıp saate baktım. saat 01.03 dü. konserin bitmesie 57 dakika kalmıştı. keşke daha uzun sürse ama bunun bide yurda gitmesi vardı. derine saati gösterdiğimde oda "kanka yapacak bişey yok yürüyerek gidecez artık" dediğinde mecburen kafa salladım. çünkü o saatte taksiye binmek istemezdm. daha doğrusu derin istemezdi. derin taksiye geç saatte ve yanlız başına binemiyor. ortaokulda yaşadığı birşeyden kaynaklı. sanırım taksici derini taciz etmeye kalkmıştı. pislik herif. neyseki derin kaçmayı başarmıştı. aslında bu saatte yolda yürümek istemiyorum ama derin için yapmak zorundaydım. onu tek başına bırakamazdım. güzel army kardeşlerimin güzel sesleriyle koltukta uyuya kalmıştım.

COME TO TURKEY  ~BTS~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin