Merhaba ben Hazal. 16 yaşındayım. Her zaman hayalim Güney Kore'ye gitmekti.
Hayaller gerçekleşemez diye bir şey yoktur. O zaman hayaller gerçekleşecek, gerçekleşmeli de.
____________________________________
Sabah uyandım ve rutin işlerimi hallettim. İçimde bugün güzel bir şey olacağına dair bir his var. Ama nedense bugün suratım asık.
Odamdan aşağı indiğimde, annem yükses bir sesle " Hazall " dedi. Şaşırmadım ki, Hazal hazırlan lisenin başlangıcı ilk günden okulu asma diyecek.
"Kızım, babanla konuştuk, anlaştık ve seni eğitimin için yurt dışına göndereceğiz."
"..."
"Çok istediğin ülke varya hani şu Güne-"
"EVEET GÜNEY KOREEEĞĞĞ"
"Tamam, sakin işte seni oraya yollayacağız kızım."Hiçbir şey demedim. Sadece başımla onaylayarak, odama çıktım.
Pis pis sırıttıktan sonra büyük bir çıglık attım. "KOREEEĞĞG, BTSSSSS, G-DDD, K-POPPP AAHHHĞĞH"
Bu gerçek. Evet bu gerçek. Gerçek olduğuna inanamasamda bu bir gerçek. Öldürün beni bu nedir ahhhğğh.
____________________________________
Bugün Çarşamba ve ben Güney Kore'deyim. En azından ilk 2 gün okulu astım. Bu da bir gelişme. Ama artık asmam çünkü burası KORE bildiğimiz KORE.
Sizce hiç asarmıyım. Gerçi dersler ağır asarım yaağh. Neyse bir düşünüyorumda yakışıklı çocuklar, bana eminimki bulaşacak aptal kızlar, en kötüsü karşımda bir adet ders anlatan bir hoca.
Eveet dersteyim en nefret ettiğim ders ma-te-ma-tik. Dersin daha 10.dk'sı ve ben şimdiden bıktım bu ne, bir mucize olsa derken içeri biri girdi o nedir yaah.... bu... bu... JEONGIN değil mi??? Ağlayacağım, OMG, çarpıldım vallaha. ( iman power )
O ne bu kadar olmaz bana yaklaşıyor, çantasını koydu bu... bu çocuk burada mı oturuyor ? Ama yanımda gerçekten. Niye ders bitmiyor, Jeongin ile konuşacağım, tanışacağım.
Ben zaten tanıyorum sonuçta Jeongin idol. Off bu nedir ateş bastı.
Sonunda zil de çaldı. Ödülümsün zil. Hiç vakit kaybetmeden Jongin'e döndüm;
"Heyy merhaba, sen Jeongin değil mi ? Tamam tamam ben biliyorum gerçi ama... ben Hazal."
"Sen beni tanıyorsun ama neyse ben de Jeongin."
Sonra sırıttı yerim ama bir dakika, konuşmuştu değil mi benimle? kalp krizinden öleceğim cevap verdi.
Zilin çalmasıyla sohbetimiz bozuldu, lanet zil. Okul çıkışı;
"Hazal benimle JYP'ye üyelerin yanına gelir misin?" dedi.
"Sen gerçek misin çocuk?" demedim, nasıl demediysem heralde refleks bile yapamıyorum. Fırsatı da kaçırır mıyım....
"Tamam, olur."
____________________________________
JYP'ye varmıştık. Ama ben hala anlamadım, beni niye getirsin ki?
Jeongin ile girdiğimiz oda da STRAY KIDS üyeleri var, evet gerçekten.
"Hyunjin : Oooo Jeongin sevgili mi yaptın?"
"Hayır. Bu Hazal, anladığım kadarıyla bizim fanımız."
"Changbin : İnanalım mı?"
"Ben yalan söylemiyorum gerçek bu, ne yapalım. Hem ne oldu kıskandınız mı?"
"Felix : Hayır yaah atma."
"Siz gerçeksiniz." Ne dedim ben lanet yaah. Bunun üzerine hepsi güldü tabi. Ama Felix niye biraz daha yani azıcık daha güzel gülüyor ki, off.
Öyle bir baktım ki heralde Felix dönüp bana;
"Ne oldu ilgini mi çektim?" dedi.
"Evet yani hayır yani azıcık yaah aslında yok denebilecek kadar az yani işte.... HAYIR."
"Sence inanmalı mıyım?"
"Ben sen olsam inanmam, aishh." Sonra oturduk ama ben nasıl nefes alacağım bu muhteşem 9 adamın yanında.
Minho'nun sorusuyla irkildim. "Jeongin'in dediği gibi bizim fanımız mısın Hazal?"
"Evet." Niye kısa cevaplar veriyorum anlamıyorum, reflex yok yani off.
Umuyorum bugün heycandan ölmem.
Biraz daha konuştuktan sonra benimle fotoğraf çektiler ve Jongin ile beni evime götürmesi üzere JYP'den ayrıldık.
____________________________________
"Bugün en mutlu olduğum günlerden gerçekten, bugün hayallerimi gerçekleştirdiğin için teşekkür ederim."
"Sorun değil. Ama neden yüzüme bakmıyorsun konuşurken?"
Saf mı bu çocuk? ağlarım kalp acısından taş sonuçta.
"Utanırım."
"O zaman utanma."
"Neyse iyi günler."
"Sanada Hazal." Sonra gitti. Yemeğimi yedim ve odama çıktım. Gözlerimi kapatmış uykuya dalarken bir anda aklıma "FELIX" geldi.
Bana;
"Ne oldu ilgini mi çektim?" dedi.
Neyden bahsetti, gülüş tabiki gülüş fesatlaşmasana be Hazal.
Kendimle konuşmayı bırakmalıyım. Sonra da yorgun gözleri kapanmalrı için serbest bıraktım.
