1.Bölüm (Söz)

934 137 39
                                    

"Aman Tanrım! Şu kıza da bakın, o harika! Mükemmel bir yüzücü!" tüm bu övgüler tek bir kız içindi Juvia Lockser...

Yarış sırasında herkesin ilgisini çekmişti ama onun istediği şey herkesin ilgisini çekmek değildi.

Tek bir kişinin ilgisini çekmek istiyordu ki o kişi onun bu övgü alan haline bakıp "Tsch." diyen tek kişiydi.

Yarışı birinci tamamlayıp takdim edilirken gözleri o kişiyi aradı. Ordaydı, bunu biliyordu.

Orda olduğunu bildiği için yarışma yeri olarak o havuzu sevmişti zaten. Tezahürat yapan kalabalığın arkasında, yüzme salonundan ayrılmak üzere olan o kişiyi gördü.

Hiçbir şey umrunda değildi. Ne utangaçlık, ne de onu izleyen tirubin dolusu insanlar.

"Lütfen gitme!" diye avazı çıktığı kadar bağırdığında salonda bir sessizlik olmuştu.

Hitap ettiği tek kişi son anda şaşkınca elini cebinden çıkarıp kendisine seslendiğinden emin olduğu kıza bakmıştı

"Lütfen, gitme. Gray-sama."

Bütün gözler bu kişiyi arıyorken, o kişi ne yapacağını bilmez halde öylece olduğu yerde kalakalmıştı.

"Juvia..." dedi fısıltıyla.

Ondan böyle bir şeyi beklemiyordu çünkü verdikleri sözü bozan kişi oydu, kendisi değildi.

Çekip giden kendisiydi gerçi ama bu, kızın ondan vazgeçtiği gerçeğini değiştirmiyordu.

Aklına o sağanak yağmurun olduğu gün gelince yumruklarını sıktı. Daha fazla kandırılmaya ihtiyacı yoktu.

Arkasını dönüp tekrar gitmek için hamle yaptığında kızın çığlık dolu "Gitme, Gray-sama! Lütfen!" bağırışlarıyla kalabalığı yarıp yanına gelmeye çalıştığını fark etti.

İki seçeneği vardı, gitmek veya kalmak. Her zamanki gibi gitmeyi seçmeyi çok istiyordu ama kızın sesini bile o kadar çok özlemişti ki, yerinden kıpırdayamıyordu.

Kızın gittiği yönü fark eden kalabalık ona yol vermişti ve bu anı bir film izler gibi izliyorlardı.

Gray karşısında hala ıslak bir halde duran kıza baktı. Üstünde havlusu olmasına rağmen üşüdüğü her halinden belli oluyordu.

"Gray-sama, ben-" hiçbir şey söylemeden bileğinden tutup onunla ordan çıkmaya yeltendiğinde güzel kız buna hiç itiraz etmemişti.

"Soyunma odan ne tarafta?"

Görüşmedikleri o kadar zamandan sonra ondan duyduğu ilk cümlenin bu oluşu kızın kalbini kırmıştı ama bir şey diyemedi ve sadece parmağıyla işaret etmekle yetindi.

Gray, hala kızın bileğini bırakmamıştı. Belki de bırakırsa kaybolup gider diye korkuyordu.

Kapının önüne geldiklerinde açılan havlusunu tutup kızı sardı ve sakin bir ses tonuyla "Hadi, önce üstünü değiştir." dedi.

Kız soyunma odasının kapısını açtı ama tam gitmek üzereyken arkasını dönüp çocuğu  iki eliyle bileğinden kavradı.

Çocuk şaşkınlıkla gözlerini açtı ve ona sıkıca tutunan kıza baktı. "Juvia..."

"Juvia, adını söylemeni bile o kadar çok özledi ki Gray-sama, şu an kalbi bu kadar mutluluğu kaldıramayabilir."

Gray 'Bende kendine üçüncü tekil şahısla hitap eden kızın o sesini deli gibi özledim.' demek istedi ama kendine hakim olarak sadece 'Üşüteceksin.' demekle yetindi.

Sağanak (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin