Bölüm Beş(:::Basarsan ölürsün:::)

59 9 5
                                    

-Herkes birbirinden üstün ise, en üsteki bir altındakinin sırtına ''basarsa'' her birisi şüphesiz teker teker ezilir.(:::56. Kişi:::) iyi okumalar diler...

Halit nefes nefese kalmıştı.Şimdi ne yapacaktı. Aceba Ferit neden bana yardım etti diye düşünüyordü. Aklına tek bir cevap gelmişti.Ferit maskeli şahsiyetin adamı olmalıydı.Yoksa neden Kemal'i gece yarısı öldürmesini istesin ki. Telefonunu çıkarıp tekrar aynı numarayı arayınca telefon yavaş yavaş çalıp açılmıştı:

-Alo. Seni pislik herif her şeyi sen ayarladın değil mi? Bana güvenmiyorsan söyle de bileyim. Ne demek öyle olması gerekiyordu. Alo.Alo.Lanet olsun sana da işine de telefonu yüzüme kapatırsın ha ben sana gösteririm.Deyip hızla arabası ile orman'dan uzaklaşmıştı.Evine doğru gederken yolun ortasında bir ceset gördü.Arabayı durdurdu ve hemen arabadan aşağı indi.Cesedin biraz daha ilerisinde bir ceset daha vardı onun önünde de bir ceset daha yaklaşık on veya on beş ceset vardı.Telefonu çalıyordu.Telefonunu açıp:

-Lanet herif oyun mu oynamak istiyorsun.Ben sana göstereceğim.Ne?Cesetlere dokunmayayım mı? Kemal'in adamaları öyle mi? Peki ben üzerilerinden mi geçeyim?ciddi misin? Peki.Eziyorum bunları haberin olsun.Bana bunları nasıl öldürdüğünü açıklaman gerekiyor.Yarın öğle gibi gel tekrar ormana. Deyip telefonu kapattı.Arabasına binip cesetlerin üstlerin'den geçti. Evine vardığında derin bir nefes alıp arabadan indi.Tekerleğindeki kan izlerini fark etti.Evdeki depoya gidip malzemelerini alıp bütün tekerlekleri teker teker indirdi.Kimsenin görmediğinden emindi. Tekerlekleri alıp deposuna bırakıp depodaki benzini sağ eli ile alıp arabaya doğru koştu.Arabayı yakması gerekiyordu. Tekerlek haricinde arabada da kan izleri vardı.Benzini arabaya döküp ufak bir bezle arabayı ateşe verdi.Ve hemen evine girdi.İlk işi Esra'nın yanına gidip Sezer'i sormak oldu.

Esra oturma odasında oturmuştu. Telefonu ile uğraşıyordu.

Halit:

-Sezer nerede.

Esra:

-Bodrumda.

Halit:

-Neden bodrumda.

Esra:

-Bodrumda kalmak istedi.

Halit:

-Peki neden yüzüme bakmıyorsun.

Esra ayağa kalkıp Halit ile göz göze geldi.

Esra:

-Ölünü bekliyordum.Ama bak yaşıyorsun.Saatin farkında mısın.Gecenin ikisi oldu.

Tam bu sırada dışarıdaki kalabalıktan sesler gelmeye başladı:

-Araba yanıyor!Kimin arabası bu! Çabuk itfaiyeyi arayın!

Halit itfaiye lafını duyar duymaz hızlı adımlarla kapıya yöneldi.Kapıyı açıp elindeki silahıyla kalabalığa doğru yürüdü.Bağırarak:

-Kimse itfaiyeyi falan aramayacak!Dağılın hemen buradan!Benim arabam size ne oluyor yanıyorsa yansın kime ne!

Kalabalık korku ve merakla Halit'e bakakalmışlardı.

Halit daha fazla bağırarak:

-Defolun!Hemen dağılın diyorum size!Defolun!

Kalabalık yavaş yavaş dağıldığında Halit elini kızıl saçlarına dokundurarak havalandırdı.Arkasına döndüğünde kapının önündeki Esra'nın ona baktığını gördü.Esra kafasını iki yana sallayarak içeri girdi.Halit gene hızlı adımlarla evine doğru yürüdü.Esra gene aynı koltukta aynı vaziyette oturuyordu.Halit Esra'ya bakıp:

56. KİŞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin