Çeviri fiction. ben yazmıyorum*
Minseo
"Uh..."
Işık gözlerimi alıyordu.
"Pencereyi kapat..." diye mırıldandım.
Annem bugün neden böyleydi?
Nasıl ben uyurken kapı ve pencereleri açık bırakır?
Tanrım, ışık daha da şiddetleniyor...
"Anne, beni duymuyor musun? Pencereyi kapat lütfen!" Biraz yüksek sesle konuştum bu sefer.
Bu sabah çok soğuktu. Nasıl böyle uykuma devam edebilirim?
Ve şimdi de annem beni duymamazlıktan geliyor.
Uykulu sesimle "Anne! " diye bağırdım.
Gözlerimi kapattım ve şakaklarımı ovmaya başladım. Dün akşam ne kadar içtiğimi bilmiyordum ....başım..
Çatlıyor resmen...
Birden tost kokusu burnuma dolmaya başladı. Kahvaltı mı hazırlamış?
Karnım guruldamaya başladı. Ellerim karnıma gitti ve yüzümü buruşturdum.
Bir saniye...NE?!?
Neden çıplağım ben?!
Hemen gözlerimi açtım ve üzerime baktım.
Hiçbir şey...
İÇ ÇAMAŞIRLARIM DIŞINDA HİÇBİR ŞEY!!
Bekle... Neden bu oda farklı görünüyor? Bu benim yatağım bile değil!
"Günaydın Bayan Minseo ~"
Gözlerim hala ağrırken sese döndüm.
PARK??
JİMİN?!?
Neden bu sapık belinde sadece bir havluyla yanımdaki sandalyede oturuyor?
Hemen yanımdaki battaniyeyi kendime sardım.
"DÜN NE OLDU JİMİN!"
"Galiba birileri acıkmış. İşte, senin için kahvaltı hazırladım." dedi ve biraz daha yaklaştı. Hemen geri çekildim.
"JİMİN! Yemin ederim biraz daha yaklaşırsan ölürsün!!"
Yatağın kenarına oturdu ve "Peki, öyle olsun." dedi.
"Neredeyim? Kıyafetlerim nerde? Ve en önemlisi dün akşam neler oldu?!!!" diye peş peşe sordum.
"Şu an bizim evdeyiz. Ve dün gece... Mükemmeldi..." dedi ve güldü.
Sırırtmaya devam ederken " O kadar vahşi olacağını tahmin etmemiştim. Tüm kıyafetlerimiz yırtıldı. Onları atmak zorunda kaldım." dedi.
Hayır hayır hayırr...
JIMIN'LE YATMIŞ OLMAZDIM DEĞİL Mİ?
"AGGGHHHHHH!! " Bağırabildiğim kadar bağırdım ve bir yastık alıp kafasına attım.
Onunla yatmıştım! Okulun en büyük Playboy'u ile!! Dalga mı geçiyor bu?
"YAH! MINSEO! DUR." Jimin iki eliyle kendini koruyordu.
"Kıyafetlerimi geri ver!! "
Kan beynime sıçramıştı...
O kadar insan varken...
Neden Jimin olmak zorundaydı?!?
Neden Minhyun değil mesela?
OFFFF ilkim!!
Jimin
Evdeki yardımcı ona kıyafetler verdiğinde hemen evden çıktı.
Bu ruh hastası delirmiş! Yatağımdan kalkar kalkmaz bana vuran ilk kızdı.
Diğer kızlar genelde beni çıplak görünce tekrar bayılırlar falan...
Niye eve getirmiştim ki onu? Tanrıya şükürler olsun ki ailem evde değildi.
Elbiselerimi giyip yatağa uzandım ve dün gece olanları düşünmeye başladım.
Sınavlarla geçen uzun günlerin ardından arkadaşlarım biraz da olsa rahatlamak için parti vermeye karar verdiler.
Ve bilin bakalım kim gelmeye karar verdi?
Kim Minseo!
Küçüklüğümüzden bu yana bana hep düşmanca ve kötü kötü bakan bu kız beni korkutuyordu.
Ona ne yaptığımı bile bilmiyorum...
Ohh şey... Çünkü onu tüm sınavlarda geçiyorum.
Ama bu hala Minseo'nun benden nefret etmesi için bir sebep değil.
Partiye dönersek, Minseo en yakın arkadaşıyla birlikte geldi. Fotoğraflar çekip duruyordu ve güzel görünüyordu.
Biraz zaman geçtikten sonra en yakın arkadaşı MinHee bile, ki kendisi kankam J-hope ile çıkıyor, onu içmekten alıkoyamıyordu.
Zaten partiden sonra içki onu çarpmıştı. J-hope MinHee'yi evine bırakırken benim de onu bırakmam gerektiğini söylediler.
J-hope ve MinHee gidene kadar onaylamamıştım.
Onu uyandırmaya çalıştım ama hareket bile etmedi.
Onu kendi evime götürmekten başka şansım yoktu.
Onu arabama taşırken HER YERE KUSTU. Elbiselerim, ayakkabılarım, pantolonum ve onun her şeyi...
Onu yatağa yatırdım ve evimdeki yardımcı kadınlara ona iyi bakmalarını söyledikten sonra kıyafetlerimi değiştirmek ve duş almak için odama gittim.
Ama sabaha kadar koku bir türlü geçmedi. Nasıl içtiyse...
Neyse, tekrar duş almak zorunda kaldım.
Onu iç çamaşırlarıyla görünce farkettim... şeyi... neyse...
Bana saldırmadan önce küçük bir şakanın onu bu kadar kızdıracağını düşünmemiştim.
Tanrım, bu kız tam bir çatlak! Hala başım ağrıyor.
Erkeklerin onda ne bulduğunu hala anlamıyorum. Yani tamam sevimli bir yüzü olabilir...Ve biraz zeki...
AMA TAM BİR RUH HASTASI!!
Demek istediğim... kaç kız onun yerinde olmak istiyor haberi var mı acaba?
Ayağı kalktım ve gerindim. Hala sabahtı.
Onun panik hali aklıma geldikçe kendimi gülümserken buluyordum.
Cidden tuhaf kız.
Minseo
"Bayan Minseo, kapıyı açın. " Annemin sesini duydum.
"Minseo!! Hemen kapıyı aç!!"
"BENİ YALNIZ BIRAK! "diye bağırdım ve yüzümü yastığa gömdüm.
"Minseo, bir şey mi oldu tatlım? "
"Hayır anne, sadece çok yorgunum. Sonra aşağı ineceğim. "
Annem "Eğer bir şey olursa söyle bana tamam mı?" dedi.
"Peki anne." dedim ve gitti.
Jimin'le yatmış olamazdım değil mi?!
Lütfen böyle bir şey olmasın. Hayır, neden bu? dün akşam neler olduğunu deli gibi merak ediyordum.
Niye bir şey hatırlamıyorum ki!
Tanrım o kadar alkol almamalıydım. Olanlara bak!
Tanrı benden neden nefret ediyor?
Ne yaptım ona?
Cidden Jimin'den başka herkes olabilirdi. En büyük düşmanım.
Ama tuhaf olan... niye acımıyor?
Yani.. acıması gerekmiyor mu ?
Yoksa.. belki de sonra etkisi yok oluyordur.
Ya da küçük Jimin o kadar da büyük değildir...
Pfff kimi kandırıyorum, kızlar Jimin ince pantolon giydiğinde bile bayılıyor.
...Ve...
NİYE BUNLARI DÜŞÜNÜYORUM LAN BEN?!?!!
Peki ben Jimin'in yüzüne nasıl bakacağım?
Aynı sınıftayız!
OFFFF yarın okula gidersem MinHee'yi öldüreceğim!
■■■■■■■■■■■■■■■■
