Bir kez vurdu kapıya ve bir kez daha . Uzun zaman olmuştu bu sokağa,bu eve uğramayalı. Aslında ev demeye bin şahit isterdi. Lise yıllarında müzik provalarını yaptıkları bir depoydu aslı daha sonra bütün güzel anılarını yaşadıkları bir eve dönüşmüştü . Ve son bir kez daha indirdi demir kapıya yumruğunu . Boş sokakta sadece iki ses duyuluyordu şiddetli bir biçim'de yağan yağmur ve demir kapıyı yumruklayan ellerinin sesi ancak nafile kapıyı açan kimse yoktu .Çaresizlikle kapının dibine çöktü. Yağmur ıslatıyordu saçlarını ,üstündeki deri montun yakalarını biraz daha kaldırdı ancak sonuç başarısızdı .Soğuk hava vücudunun en uç noktalarına iliklerine kadar ele geçirmişti onu .
Lanet etti kendine hangi cesaretle gelmişti ki buraya ? Ne umuyordu peki ? Onu görünce ne yapacaktı? Bunların hiçbirini düşünmemişti.
Bütün bu soruları aklından atmaya çalışarak ayağa kalktı ,siyah-mavi saçlarından su damlaları süzülüyordu ,siyah deri montu ve siyah deri botları onu yağmurdan korumaya yetmiyordu oysa Mayıs ayının ortalarındaydılar.
Yavaş yavaş uzaklaşıyordu depodan , arada bir arkasına bakmayı da ihmal etmiyordu hani bir umuttur gelir. Ama hep umutlarda kalmıyor muydu ya da hayaller ve film sahnelerinde ? Sonunda ara sokaktan çıkmış şehrin telaşlı kalabalığına karışmıştı .Herkes bir yerlere koşturuyordu oysa o severdi yağmur altında yürümeyi ,insanların günahlarından ancak bu şekilde arındığını söylerdi hep.Onunla yağmur altında yürümek bir başkaydı acele etmez iliklerine kadar hissetmek istediğini söylerdi . O zamanlar kendi de severdi yağmuru . O yağmuru iliklerine kadar hissederken onun tek düşündüğü yanındaki adamdı .
Durdu ve geldiği yolu geri yürümeye başladı bunu neden yaptığını bilmiyordu zaten fazla uzaklaşmamıştı da .Pes etmeyecekti gerekirse sabaha kadar bekleyecek ve onu görecekti ancak daha sonra ne yapacağını bilmiyordu ,zaten biraz çakır keyifti .İki kadehle topladığı cesareti yağmur damlalarıyla daha da kuvvetleniyordu .
15 dakika önce çıktığı sokağa bu kez daha emin adımlarla girdi ve aylardır kaçtığı o sahneyi gördü. Oradaydılar, o sevdiği adamla karşılaşmaktan korkarken bütün kabusları gerçek oluyor sadece İlke değil hayatı dediği insanları karşısında bulmuştu . Kuzeni İkra ve sevgilisi Fırat ,İkranın abisi ve Melindanın sevgilisi Batın ,hepsi karşısındaydı ve mutluydular . Bir an nefes alamadığını hissetti .
İkra yine Fırat'ın kolları altındaydı bulunduğu yerden pek göremese de İkra gözleriyle Fırat'a bu dünyadaki en büyük hediyeyi sunuyordu ;Aşk'ı.
Az ötelerinde Melinda ve Batın vardı ,Melinda Batın'dan biraz önde yürüyordu ,anlaşılan yine atışmışlardı .Ve en arka da o vardı tek başına başında siyah kapüşonlusu,elleri ceplerinde herkes'den herşey'den ayrı arkadaydı bu hali ona her zaman yaramazlık yapmış çocukları hatırlatırdı .
Olmuştu işte görmüştü onu hatta görmekten umudu kestiği insanları bile . Ne kadar olmuştu onları ,İlke'yi terk edeli ? Unutmuştu ,tek hatırladığı bugünün aksine güneşli,cıvıl cıvıl bir gün olduğuydu .
Arkasını döndü gitmek istiyordu ancak vücudu bile ona direniyordu .Sokağın ortasında sırtı onlara dönük bir şekilde dikiliyordu . Melindanın Batına sarf ettiği sözler dudaklarında buruk bir gülümsemeye yol açmıştı.
"Ne yani öyle duracak mıydım ? Kız resmen benim yanımda yedi seni ya sende zaten pek şikayetçi durmuyordun Batın Bey" her şey aynıydı işte Melinda yine kıskançlık krizine girmiş Batın'ı fırçalıyordu.
"Hadi ama Melinda öyle bir şey olmadı .Kız bizim bölümün alt sınıflarındanmış bir konuyla ilgili kaynak sordu bende bilmediğimi söyleyip def etti başımdan " sesinden anlaşılıyordu Batının. Aşıktı Melinda ya, zaten onu ilk gördüğü gün az yalvarmamıştı kendisine aralarını yapsın diye .
"Bana ne ya İkra sende başka zaman olsa abini yerin dibine sokmak için elinden geleni ardına koymazsın Gecem olacaktı var ya burada kuzen filan dinlemez sokardı lafları tek tek."
Grupta ki herkes susmuş Melindaya bakıyorlardı Melinda da yaptığı hatayı fark etmiş olacak ki kekeleyerek özür diledi .
Gecem kendi ismini duymasıyla onlara döndü ve eş zamanlı olarak aylardır hasretini çektiği maviliklere kilitlendi İlkenin gözleri onun gözleriyle kenetlenmişti o an zaman durdu her şey silindi Gecem için . Bembeyaz bir sayfa açıldı bir el belirdi iki isim karaladı kanı mürekkep yerine kullanıp
Gecem ve İlke karıştılar birbirlerine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Körkütük
ChickLitSırf sen sevdin diye sevdim ben yağmurları. Issız gecelerin sokaklarında , Sırf sen varsın diye dolaştım. Olur olmayacak hayaller kurdum, Sadece sen ve benim olduğumuz. Rüzgarların yaman estiği memleketler düşledim, Hükümdarının sen olduğu ...