CANAVAR

1. Bölüm

Multimedyada bölüm yazmaya çalışan ve bir türlü emin olamayan mağdur yazarcık sizi seviyoreee .❤❤❤❤
Doğaçlama yazıyorum haberiniz olsun bir şeyleri planlamaya üşeniyorum biri bana yardım etsin ama olsun neyse boşverin ben ne diyorum?
Şarkının alakası yok ama Abel aşkım anladınız

Bu arada bu Merihşah

"Lavinya tatlım kampa gitmekte kararlı mısın?" Her zaman aynı şeyi yapıyordu ona da hak veriyorum sonuçta neredeyse her şeye alerjik reaksiyon gösteriyorum. "Evet, anne yıllardır eve kısılıp kaldım ve en fazla ne başıma gelebilir ki?" "Küçük Hanım geçen sene tüm sınıfın apar topar hastaneye taşıyan ben değildim herhalde."
Flashback
Bunların hepsi Kağan'ın suçuydu. Kim ona dedi ki; Ormandan bulduğu mantarları yemeğin içine kat diye. Zaten sonra gözümüzü hastahanede açmıştık iyi ki Zuhal Hoca yemekten yememişti. Gazetenin üçüncü sayfa haberlerinde yer alabilirdik "LİSE SON SINIF ÖĞRENCİLERİ ÜNİVERSİTE SINAVINI GÖREMEDEN ZEHİRLENDİ."
Flashback bitti
"Of anne ya! Hiçbir şey olmayacak bu yıl hissediyorum."
"Sen yine de emin konuşma fıstığım ve ilaçlarını almayı unutma!"
"Tamam anneciğim"
"Hadi koş şapşal kamp servisini kaçıracaksın."
Anneme sarıldıktan sonra kapının önünde servisin gelmesini beklemeye başladım. Son bir kez Instagram'da gezindim. Bir hafta internet olmadan nasıl yaşabileceğimi düşünürken servisin kornasıyla Melisa'nın çılgın hareketlerini görmem bir oldu.
"Lavinya hişşşt! Pişşşt!" seslenişini ile enseme inen tokat, benim çığlığın ve Kağan'ın pis sırıtışları
"Kağan aptal ne yapıyorsun ödüm patlıyordu."
"Sende çok çıtkırıldım oldun Lavinya"
"Göstereceğim sana çıtkırıldımı şimdi ve ayrıca Zuhal Hoca senin kamplara gelmeni yasaklamadı mı?"
"Kızım sen benim kim olduğumu anlamadın herhalde Vurdum yumruğu masaya ben de geliyorum dedim olay bitti"
"Umarım şakadır, Şakaysa komik değil ise daha komik"
"Şaka tabi ben de öyle göt var mı sence? Yalvardım Zuhal Hoca'ya bokunuzu yerim Hocam lütfen beni de götürün diye"
"Desene başımızdan bela eksik olmayacak"
Kağan'ı arkada bırakarak servise ilerledim. Çantamı bagaja koyması için servisçi Ayhan Abiye verdim ve Melisa'nın yanına oturdum oturmam ile öpücüklere maruz kalmam bir oldu
"Kızım napıyorsun görende gurbetten yeni geldim sanar, daha dün beraberdik"
"Aaaa! ama kalbimi kırıyorsun" dedikten sonra kıkırdadım. Ve Melisa'dan okul gıybet bültenini dinlemeye başladım. Ve uzun ve Melisa'nın gıybet zamanı hariç sıkıcı ötesi yolculuğa başlamıştık.

🐇🐇🐇🐇🐇🐇🐇🐇🐇🐇🐇🐇🐇🐇🐇🐇🐇🐇🐇🐇🐇🐇🐇🐇🐇🐇🐇🐇🐇🐇

"Ayhan Abi artık lütfen geldik der misin?"
Çişim geldi, nefes alamıyorum, daraldım, susadım ve... Kağan'ın felçli Ali Rıza Bey taklidine maruz kalıyorum. Lütfen biri geldik desin artık.
"Kağan kes artık şunu"
"Cırlama bücür ben senin abin sayılırım" deyip saçımı çekti
"Ahhhh! Senin benimle zorun ne"
"Çok şirinsin bücürüğüm" ( Hemen sevinmeyin ndnxjdkdkfolvögmg)
Serviste çalan "dame to cosita" şarkısı ile sabrımın son demlerini yaşarken
Kağan'a tekmeyi geçirdim.
"Hangi gerizekalı bu müziği yükledi" Kağan "Ben" diye fırladı
"Hiç şaşırmadım" Zuhal Hoca'nın "Yeterrrr!" Bağırışı ile servis durdu.
Şuan yengeç dansı yapabilirim. İtiş kakış ile servisten zar zor indik. Çantalarımızı alıp belirlenen alana doğru ilerledik.
Zuhal Hoca kuralları anlatıp nasıl çadır kuracağız gösterdi. Tabi ben yine anlamadım. Ama Kağan ne günlere duruyor.
🐇🐇🐇🐇🐇🐇🐇🐇🐇🐇🐇🐇🐇🐇🐇🐇🐇🐇🐇🐇🐇🐇🐇🐇🐇🐇🐇🐇🐇🐇
Herkes çadırını kurmuştu. Ama Kağan ortalıklarda yoktu. Gidip Melisa'ya Kağan'ın yerini sordum.
"Kağan'ı gördün mü bir saattir ortalıkta yok kanka"
"Bilmiyorum görmedim servisin orada olabilir mi?"
"Olabilir ben bir bakıp geliyorum"
Servisin park ettiği yere doğru ilerlemeye başladım. Tam da Melisa'nın dediği gibi oradaydı ama servisin kaputunu açmış ne yapıyordu merakından yanımdaki ağacın arkasına saklanıp gizlendim. Ne yaptığını anlayınca şoka girdim çekiç ile servisin motoruna vuruyordu.
"NE İŞLER KARIŞTIRIYORSUN SEN!"

Biliyorum çok kısa oldu ama olay akışında sıkıntı olabilir lütfen beni maruz görün umarım tekrar görüşürüz hadi bayyyy🐇🐇🐇