2. Bölüm

84 5 0
                                    

Öncelikle sizden özür dilerim sınavlar falan vakit bulamıyordum
Multimedyada Lavinya
-------------------------------------

Önceki bölümden
Herkes çadırını kurmuştu. Ama Kağan ortalıklarda yoktu. Gidip Melisa'ya Kağan'ın yerini sordum.
"Kağan'ı gördün mü bir saattir ortalıkta yok kanka"
"Bilmiyorum görmedim servisin orada olabilir mi?"
"Olabilir ben bir bakıp geliyorum"
Servisin park ettiği yere doğru ilerlemeye başladım. Tam da Melisa'nın dediği gibi oradaydı ama servisin kaputunu açmış ne yapıyordu merakından yanımdaki ağacın arkasına saklanıp gizlendim. Ne yaptığını anlayınca şoka girdim çekiç ile servisin motoruna vuruyordu.
"NE İŞLER KARIŞTIRIYORSUN SEN!"
------------------------------------------
Bağırmam ile hırıltılı bir ses çıkardı. Hızlıca kaputu kapattıp bana döndü. Gözlerinin rengi normalden çok daha parlaktı.
"Aaa! Sen burada mıydın?"
"Hani çadırı kurmama yardım edecektin."
"Tamamen aklımdan çıkmış özür dilerim"
"Hey!  Sen ayrıca burada ne yapıyorsun?"
"H-hiç öyle geziyordum."
Neden bu kadar tedirgin acaba? Konuşurken kekeliyor. Acaba... Düşüncelerimi sözü ile kesti.
"CIA ajanı gibi düşünmeyi kes ve ayrıca ne zaman kekeledim."
"Se-nn nasıl düşüncelerimi okudun."
Çığlık atmak üzereyken beni kendine çekip eli ile ağzımı kapattı. O nasıl bunu yapabiliyor?
"Şşşhh! Ses çıkarma herkesi başımıza toplayacaksın. Şimdi elimi ağzından çekiyorum. Tamam mı?"
Başımı salladım. Çok ürkütücü bakıyordu. Ve neden bu kadar sıcak Yavaşça elini ağzımdan çekti. Tedirginlikten kendimde konuşacak güç bulamıyorum.
"Sen bunu nasıl yaptın açıkla, Hemen!"
"Bağırmak yok demedim mi? "
"Küçük hanım sesli düşündüğünüzün farkında değilsiniz."
"Kağan düşüncelerimi okuduğuna yemin edebilirim."
" Fantastik bir filmde değiliz şapşal. Hadi gel kamp alanına gidip çadırını kuralım."
"Tamam ama beni unutup gitmenin hesabını vereceksin."
"Tamam bücürüğüm"
"Bücür senin babandır." Üzgünüm Levent Amca (Kağan'ın Babası sadece gerçekte böyle biri yok yazarken ben de acaba böyle biri var mı? diye düşündüm o yüzden açıklama yaptım.)

      Kamp alanına vardığımızda herkes yemek yiyordu. Ahh! Lanet olsun Kurt gibi açım ve yorgunum. (ironi yapayım)
Çatal bıçak sesleri daha çok acıkmamı sağlarken Kağan'ın sesini duydum.

" Bücür hadi! Ağzının sularını buradan görüyorum ama çadırı kurmamız gerekiyor yoksa vahşi hayvanlar seni ham yapar."
Ham yapar sözünü öyle garip söyledi ki ürperdim.
"Kağan lütfen ilk önce yemek yiyelim"
"Olmaz hadi hava kararmak üzere"
"Offf! Tamam"
Çadırı kurmamız benim yüzümden iki saat sürdü. Kağan'ı biraz kızdırmış olabilirim çünkü onu test ediyorum. nedense şu son bir günde olaylara verdiği tepkileri çok garip umarım onu denediğimi fark etmez.










Sizden tekrar özür dilerim sadece kitap yazmıyorum bir çok işim var böyle kısa kısa bölümler atıp sonra birleştirmeyi düşünüyorum umarım bölüm atma sıklığımı düzeltebilirim. Sizi seviyoreee murat övünç falan filan






Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 01, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

CANAVARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin