-1- Başlangıç

370 11 5
                                    

Bugün yüzümde sıcaklıkla uyandım. Buraya daha dün gelmiştik babamın günlerdir söylediği büyük sürprizini dün yaptı. Aslında gerçekten de büyük bir sürpriz oldu çünkü deniz kenarında, gözlerden uzak kocaman bir yerde yazlık almış.

Yan yana dizilmiş 3 ya da 4 çiftlik evi var olmasa zaten canım sıkılırdı. Belki de benim yaşıtım kızlar vardı ya da erkekler. En çokta kendi odama bayıldım, en sevdiğim gibi denize bakan mavi ve siyahlarla bezeli bir odam vardı.

Tek kötü olansa en yakın arkadaşım burada değil. Aslında fark etmez telefon ederdik bir birimize ya da görüntülü konuşurduk. Zaten bana her an ulaşabilir ondan başka kimse aramaz ki beni bide ailem işte öyle işlek bir telefonum yoktur amann her türlü konuşabileceğiz zaten.

Yorgunlukla gözlerimi açtım ve mis gibi yumurta koktu genelde her türlü yemeği severim. Üzerimdeki tatlı yorgunluğu atıp wınnıe the pooh'lu pijamamla dışarı çıktım. Mutfağa baktığımda annem masayı hazırlıyordu.

"Günaydın" dedim gözlerimi ovuştururken oda "günaydın tatlım" diye karşılık verdi.

Ayağımı sürterek banyoya gittim yüzümü yıkadım aynaya ne kadar bakmak isteme semde baktım ve bakakaldım. Saçım çok düzgündü ilk defa horozibiği gibi değildi. Demek ki burası bana yarıyacaktı, koşarak babama sarılıp öperken "günaydın" dedim.

Kahvaltımızı yaptık ve ben hemen odama geçtim. Biraz benim elimin değmesine karar verip odamın bazı eşyalarının yerini değiştirdim, dip bucak da temizledim eşyaları sürüklerken çok yorulmuştum biraz uyumaya ihtiyacım vardı duş alıp kendimi yatağa attım.

Bir anlık ürpertiyle uyandım. Saate baktığımda ne kadar çok uyuduğumu gördüm tam hatırlaya masamda saat 18.30 falandı şimdi ise saat tam 21.40 odamdan çıktığımda abimin televizyon başında uyumuş olduğunu gördüm. Galiba annemlerde yatıyordur diyerek ve mutfağa bir şeyler atıştırmaya gittim. Buzdolabının üzerinde bi not vardı "siz yatın biz geç saatlerde ancak geliriz" yazıyordu vay be ben gezmeden annem ve babam geziyorlar.

Mutfakta küçük bi sandviç yapıp dışarıya verandanın merdivenlerine oturdum. Afiyetle sandviçimi yerken hafif bir mırıltı duydum. Yan taraftaki evden geliyordu galiba bir şarkıydı o tarafa baktığımda bir erkeğin oturduğunu gördüm, suratını tam göremiyordum.

Ona baktığımı anlamış gibi bana doğru döndü. İşte o zaman suratını gördüm şık suratına vurunca çok... ...güzeldi. Siyah gözleri adeta beni delip geçiyordu. Dudaklarının kenarları yukarıya doğru kıvrıldı. Kalbim bir an tekler gibi oldu ve bir anlık duraksamada, kasvetli bir karanlık duygusunun, bir gölge gibi üzerime örtüldüğünü hissettim. Bu duygunun kaybolması sadece bir an sürdü, ama ben hala ona bakıyordum. Gülümsemesi dostça değil, bela kelimesini heceleyen bir gülümsemeydi. Hemen önüme döndüm toplanıp eve geri girdim hemen odama gidip yatağıma girdim neden böyle yaptığımı bilmiyordum ama bir şeyler vardı o çocukta. Düşünürken göz kapaklarım ağırlaştı ve uyuya kaldım.

Sabah olduğunda annemin "sabah oldu kalkınnn" diye bağırmasıyla uyandım. Pijamamın içinde kaybolmuş gibiydim, istemeye gözlerimi açtım. Kahvaltımızı yaptıktan sonra odama geçtim. kot gömlek, beyaz fileli etek, kahverengi kemer ve beyaz babetimi giyip evden çıkmak üzereydim ki annem beni çağırdı bir şey anlatacakmış. Geç kalmamak için koşarak oturup dinledim.

"nora kızım 20 yaşına geldin evde tek başına kalabilirsin değil mi?" dedi biraz korkmuştum nereye gidecekti acaba bu konuşma çok merak ediyordum. Beni evde tek başıma bırakmayı hiç sevmezdi.

"evet, anne kalabilirim ama neler oluyor?" bana öyle masum bakıyordu ki hani en sevdiğiniz eşyanızı kıran bir çocuk gibi.

Babam annemin sözüne devam etti " bak nora bizim ananenin yanına gitmemiz gerekiyor tabi istersen sende gelebilirsin ama burayı sevdiğini biliyoruz ne diyorsun?" kafam çok karışmıştı ananem çok yaşlıydı ve kuzenimle kalıyordu ama burayı bırakamazdım burayı çok sevmiştim.

"babacım annecim ben burada kalmak istiyorum zaten biraz bu durumlara alışmam lazım artık değil mi?"güldüm onlar da gülerek bana sarıldılar

"bizim kızımız büyümüş de bizim haberimiz yokmuş" gülerek onlara daha da sıkı sarıldım. Ayrıldığımızda kapıda valizlerini gördüm.

"hemen mi gidiyorsunuz?" hayır olamaz akşam yemeğini kim yapacak bana ya off

"evet, canım araba sende kalsın biz otobüsle gideceğiz kendine ve arabama iyi bak " babam bana 17 yaşındayken öğretmişti araba kullanmayı çok iyi değil ama kullanıyordum sonuçta.

Onları yolcu ettikten sonra banyoda saçımı ve kıyafetimi düzeltip dışarı çıktım.

ARKADAŞLAR DAHA BURADA YENİYİM KUSURA BAKMAYIN YAVAŞ YAVAŞ EKSİKLERİMİ DÜZELTİCEM..

KÜÇÜK BELAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin