-3- Gizemli Çocuk

141 8 0
                                    

"Tamam, hadi geliyorum" yine aptal gibi sırıtıyordu. Eve geldiğimizde hava çok sıcaktı terden saçlarım enseme yapışıyordu. "ah yeter artık" tişörtünü çıkartıp verandanın önüne attı.

"denize girsek de iki kişi sıkıcı olur" denize ayağımı soktum, önce bir titreme geldi ama sonra bu sıcakta güzel olduğuna karar verdim.

"evet, müthiş olur sormama gerek kalmadan arkadaşımı çağıra bilirim yani dimi" yeni birileri iyi olabilir galiba.

"çağır bende kıyafetlerimi değiştirim geliyorum ama kız da olursa iyi olur" hepsi erkek olursa denize girmem. Üzerime mavi ipli bikinimi giydim, çantama güneş kremimi, güneş gözlüğümü, havlumu, kitabımı, kulaklığımı ve en sevdiğim fotoğraf makinemi aldım.

Her şey güzel ama aklım hala o gizemli çocukta. Çok yakışıklı ama onda bela seziyorum. Denize gittiğimde John bana bakıp ıslık çaldı "işte benim sakarım" dedi denize doğru, denizde 2 kız 2 erkek vardı. "tanıştırayım arkadaşlar bu sakar noram, bunlarda benim dostlarım" hepsi aynı anda "selammm" dediler.

Bende karşılık verdikten sonra havlumu çıkarıp bir tasın üzerine serdim. John ve arkadaşları çok eğleniyor gibiydiler arkadaşlarını çağır demiştim ama yine sıkılan ben oldum. Havlumun üzerine uzanıp kulaklığımı takıp kitap okudum. Yarım saat geçmeden John ve arkadaşları gittiler ben kitabıma devam ettim saate baktığımda daha 6.26'ydı eşyalarımı toparladım. Denize girmeye çalıştım ama sonunda giremeyeceğimi anlayıp, denize babamın öğrettiği gibi atladım.

Kafamı taşa çarpacakken yukarı atmaya çalıştım kendimi ama olmadı. Sonra bir anda biri belimde yakaladı beni yukarı çekti. İşte on yine kalbim tekledi işte oydu tam karşımda duruyordu, sadece bir cm vardı.

"iyi misin?" O güzel nane kokan nefesi suratımı yaladı

"iii iy iyiyim" kekelediğim için kendimden nefret ediyorum. Beni kollarının arasına alıp kıyıya götürdü. Kucağına oturttu ve bir şeyler yaptı.

"Seni eve bırakmalıyım, izin verir misin?" güçsüzce kafamı salladım. Beni elli beş kilo değil de beş kiloymuşum gibi beni kaldırıp kollarının arasına aldı. Düşme korkusuyla bende elimi boynuna doladım. Çantamdan anahtarı alıp içeri girdi, ona kızacaktım ama o güzel taze kokusu beni içine çekti ve sersemlememe neden oldu.Evi biliyormuş gibi benim odama gitti ve yatağıma yatırdı, ondan sonra tek hatırladığım anlımdaki öpücüktü.

Sabah uyandığımda yanımda o güzel koku yerine sadece bir boşluk vardı. O çocuktan hoşlanacağımı hiç sanmıyorum ondan neredeyse nefret ediyorum(?). aslında tam edemiyorum o nane kokusuna benze kokusu çok tatlı ama neyse. Kalkıp birkaç bir şey atıştırdım, duşumu alıp odama geçtim. Saçlarımı düzleştirdim, mavi puantiyeli elbisemi giyip yatağıma attım kendimi.

Dun olanları düşündüm denize daldım boğulurken benı kurtardı sonra benı evime bıraktı. 'Iyı uykular' gibi bir şey dedi anlımı öpüp gitti rüya görmediysem kesinlikle öyleydi. Çünkü onun dudağını alnımda kesinlikle hissettim.

KÜÇÜK BELAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin