gezgin 'texting [bxb]

22

"Arda, beni dinliyor musun sen?" diye sordum ellerimi belime koyarak. Uraz gelecekti ve evde Arda vardı. Şansımı sikeyim.

"Lan banane sevgilinden. Gidin ne bok yerseniz yeyin." onu tebrik etmek için tekrar konuşacağım sırada devam etti. "Ha ama sevişirseniz bundan sonra Furkan'la bana karışamazsın." gözlerimi kısıp süzdüm onu baştan aşağı nedensizce. Kimin evinde kime kural koyuyordu bu ya?

"Ya sen kimsin?"

"Arda, ben. Arkadaşın Furkan'ın sevgilisi." diye laubali bir cevap verdiğinde ayağımı kaldırıp ağzına sokacaktım. Ne saçma konuşuyordu bu çocuk?

"Attığım tek iftiraya bakar ayrılmanız. Adam ol, arkadaşım Furkan'ın sevgilisi." diye asla gerçekleştirmeyeceğim bir tehdit savurdum suratına karşı. Furkan bana inanmazdı zaten, biliyordu ne pis biri olduğumu.

"Siktir oradan. Furkan senin dediklerine inanmadığını kendi ağzıyla söyledi."

"O zaman sike-." kapı çalındığında başka bir konuya atladım. "Bize karışırsan anandan emdiğin sütü burnundan getiririm." ardından bir şey demesine izin vermeden kapıya doğru ilerledim. Onu ikinci kez göreceğim gerçeğiyle heyecanlı ve mutluydum. Garip bir histi bu. Garip ve fazlasıyla güzel.

"Kim o?" diye sorarken kapıyı açtım. Sorma amacım neydi, cidden bilmiyorum. Sorarken kapıyı açmam ayrı saçmalıktı ama onun saçmalığına girmeyeceğim.

"Başkasını mı bekliyordun?" Uraz'ın dediklerine aldırmadan onu süzmeye başladım. Üzerinde siyah düz bir tişört ve gri eşofmandan fazlası yoktu. Buna rağmen niye etkileyici görünüyordu bana, anlamıyordum. "Caner, içeri geçecek miyiz yoksa burası sence de iyi mi?" omuz silkip içeri geçmesi için kenara kaydım.

"Bana fark etmez. Her türlü seni keseceğim ama istiyorsan geç." yanımdan içeri girerken sonumuz ne olacak acaba diye mırıldandığını duymuştum. Kapıyı kapatıp sinsi sinsi sırıttım ve peşinden salona gittim. Evime daha önce gelmemiş olmasına rağmen nasıl biliyor demeyin, kapının karşısının az sağındaki kapıdan içeri kim baksa salon olduğunu anlar zaten.

"Bu kim?" diye sordu oturan Arda'yı işaret ederek. Arda ise dediğine sadece yandan bir bakış atmış ve omuz silkip tekrar izlediği filme dönmüştü.

"Furkan'ın sevgilisi. Herif okula gitti, bu da burda kaldı işte. Hayrına sokağa da atmıyorum, görüyor musun ne vicdanlı biriyim."

"Demiyor, Furkan ağzıma sıçar." beni tanıyor olması çok güzeldi. "Neyse, başka bir odaya geçelim." koridora çıkıp odama doğru yürürken ağzımı tutmak istesem de durduramadım.

"Ne yapacağız başka bir odada?" eminim ki Uraz da pis şeyler olacağını düşünmüştü ama amacım cidden beraber film izlemekti. Daha sevgili bile değilken ne seksi yani. Ha ama o isterse de karşı koymazdım.

"Film izleyeceğiz?" ses tonu sorar gibi olduğundan daha emin bir şekilde tekrar ettim.

"Film izleyeceğiz."

•

Yatağımda yan yana oturmuş, filmi yaklaşık on dakika önce başlatmıştık. Uraz seçtiğimiz aksiyon filmine odaklanmışken ben daha şimdiden sıkılmıştım. Zaten hiçbir zaman izlediğim filmi tamamlayamazdım, her şeyden çabuk sıkılan bir yapıya sahiptim.

Yatağa uzanıp başımı Uraz'ın dizlerine koydum. Uzun zamandır uyumadığımdan aşırı yorgun ve uykulu hissetsem de alışkan olduğum için dışarıya belli etmezdim. Şimdi de belki uyuyamazdım ama en azından gözlerimi kapayıp ağrının geçmesini dileyebilirdim.

Uraz'ın elini saçlarımda hissettiğimde gülümseyip uzun zaman sonra gelen uykunun beni ele geçirmesine izin verdim.

•Uraz•

Caner'in nefes alış verişleri normale göre daha düzenli bir ritme uymaya başladığında filmi kapattım ve Caner'in uyanmaması için yavaşça kenara kayıp başının altına yastık koydum. Yorgun olduğunu görebiliyordum ama elimden bir şey gelmiyordu. Uyu desem uyumazdı, dinlen desem iyiyim der ispatlamak için daha çok yorulurdu, tanıyordum ben sevdiğimi.

Yastığa sarılıp arkasını döndüğünde istemsizce gülümsedim. Yastığı kıskanmıştım ama bana sarılacağı günler de gelecekti elbet.

"Uraz, boş yapma da git bir şeyler hazırla. Akşam oldu, Caner açtır." diye kendi kendime mırıldandım. Yemek yemeyi unuttuğunu biliyordum. Her şeyi bildiğim falan yoktu, yalnızca Caner'in odasına giderken mutfağı görmüştüm ve yemek masasının üzerinde hala kahvaltılık şeyler vardı.

Odadan çıkarken gözüme koltuğun üzerindeki battaniye çarptı. Hızla Caner'in üzerine örtüp bir şeyler hazırlamak üzere mutfağa ilerledim.

__