4. Bölüm: "Denizimin En Kuvvetli Dalgası"

563 58 92
                                    

4.Bölüm:
Denizimin En Kuvvetli dalgası

Kelebek denize uçuşunu tamamlamıştı. Rüzgar onu hep savursa da, o mavilik öyle güven vericiydi ki hiçbir şey ona engel olamamıştı. Olamayacaktı da.

****

"Sen ne yaptın az önce?" 

Harbiden ne yapmıştım ben? Bir dakika Açelya, cidden evlenme teklifini de mi sen yapacaktın? Ellerim üşümeye başlamışken başımı yavaşça göğsünden ayırıp ondan uzaklaştım. Öyle şaşırmıştı ki her an kahkayı patlatacak bir ifadeyle bakıyordu bana. Dağılan saçlarımı düzeltirken ona bakmamaya çalışıyor, gözlerimi aynadan ayırmıyordum. Bir akıllı benim zaten, aynadan bakmak kimsenin aklına gelmezdi.

"Neyi ne yaptım ya? Kendi kendine bir kaldın öyle, ney, ha? Ne diyorduk?" 

Göz ucuyla ona baktığımda güldü. Gülüşünü saklamak için dudağını ısırdı her zaman yaptığı gibi. 

"Sence ordan bakınca şizofren gibi mi duruyorum Açelya?"

Bu asansör neden hala inmiyordu? Saatlerdir buradaydık sanki. Boş boş konuşmuştum ve utanıyordum.  Zamanında 'Sevsene Beni' derken gözüm karaydı, pek de takmıyordum ama şimdi neden bu kadar kızarmıştım ki?

Asansörün kapısı yavaşça açılırken hızla kendimi dışarı attım. Arkamda sırıtan bir Savaş bırakıyor olmak pek umrumda değildi açıkçası. Adımlarını duyuyor ve hızlanıyordum. Kolumdan tutup kendine çevirdiğinde, kapıdaki güvenliğin ilgisinin üzerimizde olduğunu hissetmiştim.

"Sakin ol ya, ne dedin ben de hatırlamıyorum açıkçası." dedi sırıtırken. 

Kaşlarımı kaldırdım. Ne yani, neydi bu? Bu kadar mı istemiyordu? Tamam o an öyle bir laf etmiş olabilirdim ama yine de kırılıyordum.

"Öyle mi Savaş Bey... Hatırlamıyor musunuz?" dedim ve elimi başına doğru kaldırdım. "Peki şöyle bir darbe alsan hatırlar mısın acaba?"

Bileğimi havada yakaladı ve gülerek yüzüme baktı. Ne zaman bir şeylere kızsam gülüyordu. Bileğimdeki elini yavaşça indirerek elimi tuttu.

"Neyi? Bana evlenme tek-"

Ağzını kapattığımda kaşlarını kaldırdı. Kahkaha atarken yavaşça elimi çektim dudaklarından.

"Tamam sus, vazgeçtim. Direkt hafızanı aldıralım diyorum, sen ne dersin?"

Parmaklarını yavaşça dudaklarımda dolaştırırken muzhipçe gözlerini gözlerime sabitledi. Nasıl böyle etkili bakabiliyordu?

"O zaman unutmam gereken başka şeyler olabilir." dedi ve gülümsedi. "Değil mi kelebek?"

Elini ittirip omzuna vurduğumda geriye sendeleyip güldü. İşi kaybetmiştik, nasıl böyle neşesi yerinde olabiliyordu hala?

Arabaya doğru ilerlerken çok net birşekilde tembihlemem gerektiğini hatırladım.

"Kıvançlara bu kendi kendine duyduğun şeyden bahsetmeye kalkarsan kafanı sektiririm biliyorsun değil mi sevgilim?"

Bana garip garip baktı.

"Yani bir dakika... Kafamı sektirmek ve sevgilim kelimelerini aynı cümlede kullanarak tezat yaratıp beni ikna edebileceğini mi düşünüyorsun?" dedi arabanın kapısı açarken. Ben girince arabayı getirtmiş olmalıydı.

Güldüm. Ve onaylar biçimde başımı salladım.

"Doğru düşünüyorsun."

●●●●●●●●●

Sevsene Beni Özel Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin