ajan salt

443 10 1
                                    

kapıyı usulca araladı. babasının yanındaki kadının onu fark etmesi an meselesiydi. nefesini yavaşça verip konuşmaları dinlemek için kapıyı biraz daha araladı. bu sefer de kadın görmezse ona kör diyebilirdi. bu kurallara aykırıydı. eminim şimdi patronum bana sövüyordur diye düşündü. öyle olmalıydı da . kapıyı gerekenden fazla açmıştı. bunun nelere yol açacağını bir tek kendisi biliyordu tabi. canını tek bir darbe de alabilirlerdi. onu öldürmek elbette kolay olacaktı. sonuçta o sadece küçük bir kızdı. ben bir ajanım dedi kendi kendine ama sonra pişman oldu. işte ikinci yanlışı da yapmıştı. kendinden ödün vermişti. o bir ajandı. henüz 13 yaşında olabilirdi ancak o bir ajandı. bir risk almıştı. ya yakalanacaktı ya da gereken dosyanın yerini öğrenip oradan sıvışıcaktı. içerideki koyu gri takımlı kadın yavaşça patronunun babasının koltuğuna oturdu. sürtük diye geçirdi içinden kız. genç kadın koltuğunda eğilip küçük bir kumanda aldı. o kadar küçüktü ki eline zor sığıyordu genç kadının. kumanda siyahtı. tıpkı kendisi gibi üstündeki tuşlar da siyahtı. kumada da bir tuş aradı. gözlerini hafifçe kıstı. parmaklarını kumanda da onlarca kez dolaştırdı. sonunda ufak siyah bir tuşa tıkladı. oda siyaha büründü. koltuğun karşısında duran dev ekranda karıncalar gezdi bir süre.  sonra bir adam çıktı. sağ omzunda şişman bir kedi vardı. tıpkı filmlerdeki gibi diye düşündü kız. bunların kötü adam olduğuna inanmıyordu. bu odadaki tek kötü kişinin o sürtük kız olduğunu düşünüyordu ki  o kızın da kendinden başka kimseye zararı yoktu. ekrandaki adam yavaşça kollarını esnetti. boğazını temizleyip omzunda dolaşan gri şişman kediyi kucakladı. bütün bunları hiç yerinden kalkmadan yapmıştı. elini kedinin sırtında gezdirdikten sonra ellerini kedinin ön ayaklarının arkasından tutup kaldırdı. o anda kafası gözükmeyen bir adam gelip kediyi kucakladı. ekrandaki adam boğazını tekrar temizledi.

"duyduğuma göre işler iyi gitmiyormuş... siz orada ne yapıyorsunuz ? oturmak konusunda çok iyisiniz . ya benim işlerim konusunda ne kadar iyisiniz ? jane'den bir haber var mı ? gönderdiğimiz bilgisayar parazitleri hala çalışıyor mu ? paraları james'e gönderdiniz mi ? kuryeler ne durumda "

koltuktaki adam yerinde kıpırdandı. boğazını temizliyip yanında oturan kadını dürttü. kadın da anlamış gibi yerinde kıpırdandıktan sonra ayağa kalktı. üstünü düzeltikten sonra yeterince saygılı olduğunu düşünüp aynı yere oturdu. ancak ekrandaki adam daha öfkeli gözüküyordu.

" efendim aslında biz hepsiyle ilgileniyoruz....  jane emredildiği üzere her gece yarısında devreyi 3 dakikalığına kapatıyor. parazitler jane'nin dediğine göre çok iyi işliyormuş. tüm bilgisayarları devre dışı bırakmış. FBI bu konuda araştırmaya girmiş. ancak jane'e güveniyorlar. güvendeyiz ve kuryeler uçağa bindi. inişte bir sorun çıkmazsa paralar james'e ulaşacak."

ekrandaki adam tatmin olmuşa benziyordu. bu memnuniyetten kadında yararlandı. bacak bacak üstüne atıp boğazını temizledi.

" siz hiç merak etmeyin. dosya bizim elimizde o terör örgütü ve onun küçük yetişme evlatları bu binaya giremez bile "

sen öyle san diye düşündü kız. haklıydı da. o bu binaya girmişti ki bu büyük bir başarı sayılırdı. en azından o öyle düşünüyordu.

" ayrıca kuryeler benim kontrolümde FBI konusunu da hiç merak etmeyin parazitler sayesinde yerimizi bulmaları imkansız. eminim şu anda bilgisayarları devre dışıdır"

kadın son sözden sonra ufak bir kahkaha attı. ekrandaki adam buna karşın sadece sırıttı. sonra bir anda öfkelendi.

" kes !!! tetikte olmalıyız. o dosyayı sakın kaybetmeyin. çok önemli anlaşıldı mı ?"

ve bir anda ekran simsiyah oldu. oda gece karanlığındaydı. kız bu durumu avantaja çevirip yerde küçük bir takla attı. dosyanın olduğu masaya gelmesi için biraz daha sürünmesi gerekiyordu. yere yattı. bir süre yerde süründü. dosyayı almak için elini uzattı. dosya ile arasında santimler kalmıştı ki aniden ışık açıldı. kadın kızı görür görmez bir çığlık attı.

" yakala bizi dinlemiş "

kız eğitildiği üzere aniden ayağa kaltı. babasının ayağına bir tekme attı. babası tekmenin etkisi ile yere düştü. kadın kıza vurmak üzere atağa geçti kız saldırıdan eğilerek kurtuldu. dosyayı eğildiği sırada kaıp kapıya doğru koştu. kadın arkasından " yakalayın şu kızı" diye bağırdı. şans o ki tam kapıda kızın karşısına bir adam çıktı. kızın babası ayağa kalkmıştı. kızı kapıda yakalayan adam dosyayı kimse görmeden kızdan aldı ve çantasına koydu. oradan geçen başka bir çalışan ise çantayı aldı. hızla kapıya koşan adam ve kadın karşılarındaki manzara ile şaşırdı. kızın yanındaki adamın bir eli kızın omzundaydı. adam boğazını temizleyip konuşmaya başladı.

" meraba ben edward sayım bölümünden edward"

adamın yüzü sinirle kasıldı.

"evet sayım bölümünden edward bu kızın burda ne işi var ?"

kızın yanındaki adam kıza baktı. sonra tekrar rolündeki adamın patronuna döndü.

" bugün çocuklarınızı işe getirin günü değil mi ? bende kzımı gelecekteki mesleğine alıştırmak için buraya getirdim. o da benim gibi sayım bölümünden emilia olacak."

adam hafiflemiş gözüküyordu. ancak dosyayı kaçırdığını hatırlayınca yüzü tekrardan kasıldı.

"kızın bir hırsızlık yaptı şimdi küçük emilia'ya söyle de o dosyayı bana geri versin "

kızın yanındaki adam kızın boyuna gelene dek eğildi. kızın saçlarında ellerini dolaştırdı. ona şefkatle baktıktan sonra derin bir nefes aldı.

"emilia dosya sende mi ?"

küçük kız önce kafasını eğdi. buna karşın adam sanki bunalmış gibi kafasını geriye attı. kız kafasını kaldırdı. şimdi kendini daha güçlü hissediyordu. eğitileni yaptı. kafasını bir sağa bir sola salladı. bu hayır demek oluyordu. kızın yanındaki adam sinirle kasıldı. eski pozisyonuna geri döndü. o da kendini daha güçlü hissediyordu.

"benim kızım dosyayı almadım diyorsa almamıştır."

kapıdaki kadın sinsi bakışlarını kıza doğrulttu. kadın kuşkuluydu. o kızın dosyayı aldığına nerdeyse emindi. kadın içine düşen bir şüphe ile bağırdı.

"güvenlik !!!!! şu ikisini arayın. kapıları kapatın. çıkışların hepsini kapatın!!"

o kızın ve o adamın terör örgütü olduklarını düşünüyordu. haklıydı da. ancak aramadan hiçbir şey çıkmadı. kapılar kapandı. çıkışlar engellendi. fakat ne kız ne de adam suçlu bulundu. kelimenin tam anlamıyla sıyırdılar. çünkü çantayı alan adam yaklaşık 5 dk önce çıkmıştı.

bugün şanslıydılar diye düşünebilirsiniz ama hepsi bir plandı. hepsi eğitilenden geçti hataların dışında.

o küçük kızın son hatalarıydı bunlar. o gece bir söz verdi kendine kusursuz olacaktı. muhteşem ulaşılmaz ya da siz nederseniz işte. ister inanın ister inanmayın o küçük kız kusursuz oldu da ! ve şimdi sizin için geliyor.

ajan saltHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin