Polislerin kapıyı açmasıyla içeri girdim ve polis dışarıya çıktı... Beni ziyarete gelen kişinin kim olduğunu merak ediyordum yavaşça boş olan sandalyeyi karşılarına çekerek oturdum... İçeride iki tane kadın vardı bana hafifçe gülümsediler ama ben hâlâ kim olduklarını anlamadım sonradan bu kadınların gece beyaz elbiseli kadınlar olduğunu anladım
Sarı saçlı olanı konuşmaya başladı:
-ah, zavallı kız!
İkiside bana acıyarak bakıyorlardı ama ben anlamamıştım bu sefer siyah saçlı olan kadın konuştu:
-boynunu birisi mi sıktı?
Boynuma baktım gerçekten acınacak hâldeydi. Mosmor olmuştu. Neden bana öyle baktılarını şimdi anlamıştım. Ben kem küm etmeye başladım:
-ev-evet...ım... bu neden sizi ilgilendirdi? ve siz kimsiniz?
Sarı saçlı olanı:
-başın tehlikede
-ne? Siz nediyorsunuz
Siyah saçlı olanı sorumu cevapladı:
-başın tehlikede diyoruz ama merak etme biz seni koruyacağız
Ben ayağa kalktım sarı saçlı olanı
-ah! Tatlım sakin ol, lütfen otur
Diğer kadın onu destekledi
-evet, çok doğru
Ben onlara çıkıştım
-siz ne dediğinizin farkında mısınız? Aklınızı falan mı kaçırdınız? Ne koruması... herhalde kafayı yediniz
Siyah saçlı olanı ellerimi tutarak
-bak, Seni anlıyoruz! ama lütfen sen de bizi anla
Derin bir nefes aldım kendimi toparlamaya çalıştım ve konuşmaya başladım
-açıklama yapar mısınız?
-elbette yaparız, bak tatlım bizi sana korumak için gönderdiler ve başının tehlikede olduğunu söylediler. Biz seni koruyabiliriz ama her zaman değil bazı zamanlar senin yek başına kendini koruman lazım. Etrafında seni düşman olarak gören pek çok kişi var
-ama neden ve kim?
-kim olduğunu söyleyemeyiz çünkü bunu senin öğrenmen gerek
İyice kafam karışmıştı tekrar soracaktım ki fırsat olmadı. Siyah saçlı olanı saatine baktı diğeriyse endişelenmişti ikisi birden,
-ah! Hayır
Diye bağırdı ve birden kayboldular. Her yerde onları aradım ama yoktular. Acaba hayal mi görmüştüm? Birden içeri bir polis girdi
-hey, sen ne yapıyorsun!
-ben,ım...
Kolumdan kabaca tuttu beni sürükleyerek bir odaya götürdü içeride yine bir polis ve şişko bir adam vardı. Şişko adam oturmuş belgeleri inceliyordu. Beni zorla getiren polis konuşmaya başladı
-komutanım, bu kız nasıl oldu bilmiyorum ama odasından çıkmıştı
O anda jeton yeni düşmüştü. Demek ki o şişko adam komutanmış ve hepsine hükmediyormuş. Komutan bana baktı
-evet küçük, birde senden dinleyelim olayı
Şimdi anlatsam bana inanmazlardı, anlatmasamda beni suçlarlardı şimdi ben ne yapacaktım. O anda polislerden biri:
-a! Bu bizim kabadayıyı yere seren kız değil mi?
Diğerleri de ona katıldı:
-evet, evet ta kendisi
Komutan sert bir sesle:
-vay! Gerçekten de güçlü bir kızmışsın o zaman bedelini de ödeyebilirsin
Polislerden biri:
-bunu ona yapamassınız! O daha çok küçük
Komutan:
-ama bak ne kadar güçlü
Dedikten sonra bana döndü
-hemen götürün!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EFSANE
غموض / إثارةanlatılmaz yaşanır, derler ya bu kitapta anlatılamayan okunan türlerden...