NOT; Artık bundan sonraki tüm bölümler Öykü'nün ağzından olcak.Öpüldünüz :*
Öykü'nün ağzından;
Üzerime; mini, beyaz, tüllü bir elbise giydim. Eee yani restauranta gidiyoruz şurda.Saçımı mısır örgüsü yaptım.Makyaj yapmam.Ama rimel olmassa olmazım.Saat 18:45 ,15 dakika sonra gelmesi lazım biçizin.
Mesaj geldi. Normalde cezalıyım yha annem gece 2'ye kadar yok.Normelde gitmezdim ama makarna yemekten bıktım. Aşağıya indim. Başını bana çevirir çevirmez Berk'in ağzı açık kaldı.
" Noldu lan lekemi var elbisede?? yoksa kötümü oldu lan!?"
-
"Cevap ver SIÇMIK "
-
"Azına sıçarım lan cevap ver!" dedim
"H-hayır aksine mükemmel-perfect " dedi.
Utandım lan.
.....
Restauranta gelmiştik.
" Ow May göt "
" Hahahaha "
" Ne gülüyorsun be!?"
"O göt değil de got olmasın canım "
" Sanane ben göt diyorum "
Hiçbirşey demeden sırıttı.
Rezervasyon ettiği masaya doğru ilerledi. Bende peşinden geldim. Oturduk.Menuler geldi.Hayatımda hiç yemediğim yemek adları.
5 dakika sonra garson geldi ve seçip seçmedimizi sordu. Bende daha önce lüks bir restorana hiç gitmedimi belli ederekten;
" Hamburgeriniz varmı?" diye sormuştum. Garson şaşkınca;
" Malesef efendim "
" Sosisli? "
" Malesef "
" Patso? "
" Malesef "
Bizim konuşmamızı dinleyen Berk gülme krizindeydi.
" Ne var ne gülüyorsun be !?"
" Sosisli , Patso ha ?? hahahahhahah " Diye kahkalar atıyordu.
" Peki Bay çok bilmiş, gülmeyi bırak ve bana yemek öner!?"
" Peki ben Tütsülenmiş dana eti alcam, sen ne yersin güzelim? "
" Güzelim!?"
" Güzelim"
"Güzelim!?"
"Azına sıçarım lan Öykü ne yiyon iki saattir aynı yere dönüyoruz."
"Aynısından"