A.Y _1

3.7K 53 52
                                    

Yine her sabah olduğu gibi mutsuz uyanmıştım. Anneme öğretmenimi sevdiğimi söyleyeli 2 ay olmuştu ve annem ile babam bu ilişkiye olumsuz bakıyordu. Gerçi Kıvanç hoca beni seviyomu orası gayrı meşruydu.

Yavaşca odamdaki lavaboya gittim ve rutin işlerimi halledip dolabımın karşına geçtim. Okul formam olan gri lacosu ve siyah dar pantolonumu alıp üstüme geçirdim. T-shirtün açık kalan uç kısımları pantolonun içine soktum ve Nike Air'lerımı ayağıma geçirdim. Makyaj masama oturdum ve saçlarımı taramaya başladım.

Düz saçlı olduğum için sadece tarasam yetiyordu. Saçlarımı taradıktan sonra maskara ve eyelinerımı çekip son kez kendime baktım. Vallaha güzeldim ben yahu!

Tam kapıyı açıp çıkarken "Hadisene lan Pınar! Yine geç kalıcaz. " diyen Çınar'a gönül isterdi ki kulak asmamak, fakat ilk ders matematik olduğu için hızlıca çantamı yerden aldım ve aşağıya uçtum. Evet resmen uçtum.

"Hadi Çınar hadi. " dedim ve komidinin üstünden paramı, telefonumu ve anahtarı alıp çıktım. Ardımdan da Çınar çıkınca hızlı bir şekilde okula yürümeye başladık. Aslında servisle gidiyorduk ama yine benim yüzümden servisi kaçırmıştık.

🌹

Okula vardığımızda Çınar'ı öptüm ve kendi sınıfıma gittim. Sınıfın kapısına geldiğimde dersin başladığını anladım. Biraz çekinerek kapıya tıkladım. İçerden 'Gel' sesi geldiğinde kapıyı yavaşça açtım. Yine her zamanki gibi malca heycan yapmıştım.

Sınıfa girdiğimde Kıvanç hoca oturduğu sandalyeden kalktı ve masanın kenarına oturdu. Yapma böyle şeyler yavrum kalp bu be!

"Neden geç kaldın? " diye sormuştu. Fakat bu sefer sesi bıkkındı ve bu benim üzülmeme sebep olmuştu. Gözüm dolduğu için sınıfa göz gezdirdim ve bir anda Büşra ile göz göze gelince ağlamaya başladım.

Ağlamaya başladığımda Büşra hemen koluma girdi ve sınıftsn beni çıkararak lavaboya getirdi. Elimi yüzüme yıkadıktan sonra başımı omzuna koydum.

"Büş, onu sevmekle hata yapıyorum dime" dediğimde Büşra önce birşey demedi. Ardından derinden bir iç çekip " Ah be kuzum, ne diyeyim bilmiyorum ki! Aşık olmak suç değil, sen aşık oldun ve bu güzel birşey fakat aşık olduğun kişi sanki yanlış, ha? " dediğinde sinirlendim.

Evet haklıydı ama sinirlendim.

"Ne olmuş yani olamazmı Büş? Annem ve babam da benim gibi aşık oldu, olmadımı? " diye sesimi yükseltip ayağa kalktığımda Büşra da ayağa kalktı. O da benim gibi yüksek bir ses tonu ile "Ama senin babanda anneni seviyordu! Peki Kıvanç hoca... O seni seviyormu? " diye bağırdığında tekrar tere çöktüm.

Haklıydı. Evet haklıydı. Tam ağzımı açıp konuşacakken kapı çaldı ve içeriye giren Kıvanç hocaydı. "Büşra sen bi çıksana" dediğinde Büşra kafasını olumlu anlamda salladı ve gitti.

Lan lan neden gidiyosun ay kalbim! Ölüyorum galiba.

Kıvanç hoca yavaşça yaklaşmaya başladığında kalbimin sesini duycak diye çok korktum. Yanıma geldiğinde o da yere çöktü. "Neden ağladın Pınar? " dediğinde gözlerine baktım. Gözlerin de pişmanlık vardı. Yoksa.. Yoksa benim onu sevdiğim gibi o da beni mi seviyordu?

"Ee hocam.. Şeyy.. " evet aferin Pınar! Harika sen şey ama ney?
Kıvanç hoca "Ney? Özel günün falanmı? " dediğinde hem öfkelenmiştim, hemde utanmıştım. Öfkeyle ayağa kalktığımda kıvanç hoca da benimle birlikte kalktı.

" Anlamıyorsunuz işte anlamıyorsunuz! " diye bağırdım ve yerden çantamı alıp tuvaletten koşarak çıktım. Ardından okulun arka bahçesine gittim ve ağacın altına oturdum.

Aşk-ı Yasak (Öğretmenime Aşığım)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin