Bölüm 12

152 18 8
                                    

Bölüm bir hayli gecikti biliyorum ama elimden bu kadarı geldi. Umarım beğenirsiniz. Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin :d Bir de bölüm şarkısıyla okursanız daha güzel olur 

Teoman- Kupa Kızı Ve Sinek Valesi

Multimedia Çağlar.

Geçmiş olduğum yolun her  5 metrede bir konulmuş gereksiz ışıklandırmaları gözümü alıyordu. Nerede bulunduğumu farkında olmasamda , içimde bir yerler sonunu bilmediği yolda yürümeye daha hızlı adımlarla devam etmem gerektiğini söylüyor. Ve yürüyordum. Bir kapı. Kapının içinden geçtim ve buranın bir gece klübü olduğunu nihayet anladım.

O yere doğru yürümeye başladım.O yere.Bizim yerimize.Onunla tanıştığım,gözlerimizin buluştuğu ilk yere.Gecelerce içtiğimiz o köşeye. Bizim olduğunu düşündüğüm masaya yavaş yavaş yaklaşmaya başladığımda dolu olduğunu gördüm.

Her zamanki gibi yiyişen sevgililer. Bunu benim müdavimi olduğum masada yapmaları mide bulandırıcıydı.Masaya iyice yaklaştım ve bütün düşünceleri kızı becermek üzerine olduğu, 30 metre öteden belli olan çocuğa yöneldim. Kızı adeta yutuyordu. Defalarca dürtmeme rağmen tık yoktu. Sinirlenmeye başlamıştım ve çocuğu kızın dudaklarından sert bir şekilde ayırdım.

Gerisi donukluk ve gözlerimin dolduğunu hissettiğim nadir anlardan biri. Bu o olamazdı değil mi ? Ya da tam aksine ona yakışacak bir hareketti.

Geçen her dakikada , onu dikkatlice incelediğimde kalbimin sıkıştığını farkettim. Şok geçirmiş gibi birbirimize bakıyorduk. Şaşkınlığımdan bir nebze sıyrılıp donuk gözlerinden gözlerimi çektim.

Birkaç yüz hattı yerine oturmuştu ama genel olarak benim bıraktığım kızdı. Belki de beni bırakan..

Yanındaki ite bir göz gezdirdim. Ve dayanamayıp sesimin yeterince yüksek çıktığını umarak

“Benden sonra bu itemi sardın. “ dedim acı dolu gülümsememle.

Yüzünde hala tek bir çizgi bile oynamıyordu ama bedeni sanki bana inat yaparcasına yanındaki piçe daha da sokuluyordu. Kafa göz dalmamak için hala neyi bekliyordum ki. Bu kadar mı değersizdim gözünde ? Yanım da başkalarıyla yiyişecek kadar.

İstifini bozmadan yerinden kalktı ve bana doğru iyice yaklaşmaya başladı. Koyu kırmızı dudaklarına bir kez daha sahip olabilmek için neleri gözden çıkarabileceğimi düşündüm. Ama bazı şeyler geri gelmiyordu işte.

Elini sağ yanağıma koyduğunda içimde bir şeylerin yeniden alevlendiğini hissettim. Dudaklarını dudaklarıma iyice yaklaştırıp “Seninle geçirdiğim günlere lanet olsun” diye fısıldadı. Ve arkasını dönüp birden gözden kayboldu. Geriye sadece ardında bıraktığı kokusu kalmıştı.

Nefes nefese kalmış bir şekilde uyandım. Perdenin arasından giren güneş ışıkları beni bu aptal rüyadan çekip çıkarmıştı.

Rüya yerine kabus mu demeliydim ? Sanki gerçek gibiydi. En garip olansa sanki hala burnumda kokusu vardı. Onu özlemiştim. Fazlasıyla..

Gözlerimi ovuşturarak telefonuma uzandım. Kanerden mesaj vardı.

“Saat 3’te hazır ol seni alırım çok eğlenicez moruk  ;)))))”

-Berenden-

Yine bir haftasonu klasiği olarak annem tarafından sabahın köründe uyandırıldım. Evrenin benim uykumla bir alıp veremediğinin olduğunu düşünmeye başlıyorum. Ne kadar uyumak istersem o kadar uyuyamıyorum.

YETHER!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin