Multimedia;Selim
Acıyla inleyişim ve kapıda ki o iki kahkaha sinirlerimin daha fazla bozulmasına neden oluyordu. Bir insanın yakınları bu kadar gıcık olamazdı.
"Sen neden Sarp'ı arıyorsun ya?"diye çıkıştım ekranda ki Eymen'e.
"Ne yapayım kızım? Sen açmayınca Sarp'ı aradım ben de." Beni bu kadar düşünmesi o kadar hoşuma gidiyordu ki mutluluktan öleceğimi filan düşünürdüm bazen. Onun bana verdiği değeri hak ediyor muydum,bilmiyorum ama, o benim verdiğim değeri kesinlikle hak ediyordu.
"Oyunumu böldünüz." Allah Allah. Azıcıkta ablasını düşünse ölecek sanki bu çocuk.
"Ablanı arıyorum o zaman. Görüşürüz kardeşim "Sarp ile erkekçe vedalaşmalarından sonra Sarp kapıyı kapatmadan-her zaman ki gibi- çıktı. Kapısız köyden çıkma teriminin hakkını fazlasıyla veriyordu. Homurdanarak kapıyı kapattım. Biraz sonra Eymen görüntülü arayınca, kendime çeki düzen verip telefonu açtım. Karşıma böyle çıkacağını düşünmemiştim tabi. Gözlerimi kapattım.
"Ya Eymen!"erkeksi kahkahası kulaklarımı doldurdu. Bu hâldeyken ona utanmadan nasıl bakacaktım ki? Bir yıl olmasına rağmen hâyla utanıyordum ondan. Bazen ben bile kendime hayret ediyordum. Bana bir çok konuşma yapmıştı utanmamamla ilgili ama bana etki etti mi? Tabii ki hayır.
"Spor salonuna hazırlanıyordum güzelim. " Tabii ya. Her zaman gittiği yer. Resmen ikinci üçüncü evi gibiydi. Ben sporu kısa bir süre önce bırakmıştım. Ama bıraktığıma şu an pişmandım. Çünkü; orada kızlarda vardı. Eymen ile birlikte giderdik. Sevgili olduğumuz için hepsini gönderiyordum ve Eymen'e üstünü çıkarttırmıyordum ama şimdi ya orada da böyle dolaşıyorsa? Gözlerimi hızla açtım. Üstünü giyinmişti. Ve beni izlediğini anlamıştım. Bu çocuğu bir gün yiyeceğim diye korkuyordum. Bana saf bir sevgisi vardı ve ben, ah! İşte içim içime sığmıyordu. Kalbim yerinden çıkacak gibi hissediyordum bazen. Nasıl beni bu kadar sevebiliyordu ki? Trans'a girmiş gibiydi.
"Eymen!"diye cırlayınca gözlerini kapatıp açtı. Babam evde değildi. Genelde ben okuldan gelince bir saat kadar evde olur sonra holdinge giderdi. Ve geceye kadar gelmezdi. Anne'm de genellikle ben okuldan gelince moda evin'de olur babam gelmeden önce evde olurdu. Tabii bunlar sadece genellikle. Arada aksamalar olabiliyor.
"Kulak bu güzelim kulak"şu an endişemi hiç bir şey söndüremezdi. Ben burada onun o kaslarına bakan kızları düşüneyim,beyefendi kulağını düşünsün. Yok öyle bir dünya.
"Ya sen spor salonunda inşallah böyle dolaşmıyorsundur. Yoksa kızları düşünemiyorum! " dilimde tuttuğumu rahatlıkla söylediğimde yine bir kahkaha ortaya koydu 'Eymenciğim,kalp bu hayatım' demek istesem de demedim. Diyemedim. Gitme deyeydim. Açaydım kollarımı gitme deyeydim. Ne? Babam ve oğlum'u en az on kez izlemişimdir.
"Güzelim orası spor salonu. Ayrıca kızlar baksa ne olacak? Sence umurumda olur mu?" Ah be çocuk. Sana kızacağım sırada niye yumuşatıyorsun ki beni? Ne güzel trip atacakken hem de. Ama ben de Pırıl Silinmez'in arkadaşı olarak azimliliğimi koruyacağım.
"Olsun banane. Yine de bakıyorlar değil mi? Bir daha çıkarmıyorsun." Gider güvenlik kameralarına bile bakar çıkarıp çıkarmadığını öğrenirdim.
"Madem bu kadar korkuyorsun sen niye bıraktın sporu?" Cidden bunu soruyor muydu?
"Eymen bunadın mı? Yoksa taklit mi yapıyorsun?"
"Taklit yapıyorum. " Ciddiydi,ciddi.
"Bana sporu bıraktıran sendin." E öyleydi. Sporu bırakmam konusunda o kadar uğraşmıştı ki Allah'ım bir an gerçekten ağlıyordum. Böyle bir duygu sömürüsü yoktu daha ya.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MANTIK VE DUYGU
Random"Yemin ediyorum bir şey yapmadım." Ona nasıl inanabilirdim daha fazla? "Sana inanmıyorum, inanamıyorum. Bu... bu çok fazla"diyerek göz yaşlarımı elimin tersi ile sildim. Yaklaşmaya başladı. Geri geri gidiyordum. "Yaklaşma bana Eymen." Ne kadar acı...