7.Bölüm: Onu seviyorum!

45 2 0
                                    

Multimedia;Eymen'in baktığı,fotoğraf

Pırıl'dan:

"Yani Gökhan. Bana karışmaya hakkın yok. "Ne cürretle bana karışabiliyordu? İstediğimi yapmakta özgürdüm ben. Benim anne'm baba'm karışmıyor. Buna ne oluyor yani?

"Sen bunları dedikten sonra karışmayacağımı mı sanıyorsun?" Tabii ya. Beyefendi benim dediklerimi umursamazdı. Tam ağzımı açacaktım ki,Eymen yanımıza geldi. Bu çocuğun yanağına ne olmuş lan?

"Lan. Yanağına ne oldu?" Aynı şeyi düşünmemiz gözlerimi devirmeme neden olsa da devirmedim. Ayrıca kim olsa ilk işi bunu sormak olurdu.

Eli ile yanağına dokundu. Kaşlarını kaldırıp indirdi. Ahahahahah tabii ki Azra.

"Çantası nerede?" Çantalarımızı koyduğumuz yere yönlendirdim. Biz de arkasından gidiyorduk. Biraz sonra bir çığlık sesi duyuldu. Bir dakika. Bu,soyunma odasından geliyordu. Azra?

Üçümüzde koşarak odaya girdik. Azra yüzünü dizlerini gömmüş yerde oturuyordu.

"Bir sorun mu var gençler? " görevlilerden biri geldiğinde onu sorun olmadığını belirtip,göndermiştik. Şimdi tek sorun,Azra niye çığlık atmıştı? Eymen önüne oturmuş bir şeyler fısıldıyordu sanırım. Ama Azra,kafasını kaldırmıyordu. Hızla yanına vardım.

"Yaa gidin." Diye ağlamaklı bir şekilde konuştu. Eymen'in yüzüne baktığımda endişesini görebiliyordum. Ellerini saçlarından geçirerek 'ne yapacağız? ' diye sorar gibi,Gökhan'a baktı. Aralarında ki bakışmalardan kendimi soyutlayıp,Azra'nın kulağına eğildim.

"Ben şimdi onları çıkartacağım tamam mı?"kafasını usulca salladı.

"Eymen çıkın siz. Ben onunla ilgileneceğim"

"Sence çıkar mıyım? "Tabii ki çıkmazdı. Azra söz konusuysa tabii ki dediğimi yapmazdı.

"Eymen kız yanınızda rahat konuşamayacak işte anla ya"diye çıkıştım. Birazdan Gökhan ile kafalarını birbirlerine tokuşturacaktım.

Gökhan Eymen'in kulağına bir şeyler fısıldayınca,Eymen önce bir düşündü. Daha sonra kafasını zoraki salladı ve Azra'ya son bir kez bakıp odadan çıktılar.

"Azra'mm bak gittiler. "Diyip saçlarını okşadım. Bu kız benim her şey'imdi. Onun üzgün olma ihtimali beni de bir o kadar üzüyordu. O benim kardeşimdi. Kan bağına gerek yoktu. Biz birbirimize zoraki bağlı değildik. Her tarafta görüyoruz. Kan bağları var diye birbirlerini idare etmeye calışanları görüyorduk. Kan bağımız yokken bu kadar birbirimize bağlıyssk,kan bağımız olsa ne olurdu acaba? Keşke olsaydı diye geçiriyordum bazen içimden.

Azra kafasını usulca kaldırdı ama sadece kafasını. Boyundan itibaren dizlerine bastırıyordu kendini.

"Kızım ne oluyor ya?"

"Ya Pırıl. Utanıyorum" Utanmadığın şey mi var? Diye sormak istesem de sormadım. Gelip beni bile ısırabilirdi. Isırmakla derdi neydi bilmiyordum ama bazen ısırma şavaşı yaptığımız aklıma geliyordu ve gülmeden edemiyordum.

"Ya kızım neyden utanıyorsun? Gökhan ve Eymen gitti işte. " Derin bir nefes alıp dışarı verdi ve ayağa kalkmasıyla beni de kaldırdı. Gördüğüm manzara karşısında.

"Anasının"derken buldum kendimi. Aklıma fesat,fesat şeyler geliyordu. Bu Selim iyice beni de kendine benzetiyordu. Ne demişler, üzüm üzüme baka baka kararır.

"Ya ben bilmiyordum ki böyle olacağını. " Artık dayanamadım ve büyük bir kahkaha patlattım.

"Ya gülmesene"kendimi tutamıyordum. Ben tartışmaların büyüyeceğini düşünürken bunlar burada yiyişmişler.

MANTIK VE DUYGU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin