Toxic Addiction
5.Bölüm
Taksi gecenin karanlığının hüküm sürdüğü sokağa saptı , geniş evin önüne geldiğinde duraksamıştı.Kai bir hareketle öne atılıp adama parasını uzatacaktı ki, derin bir acıyla birlikte inlemeyle karışık homurdandı. Ardından dişlerini dudaklarına geçirip acıyı bastırdı. Birden bire gelen bu sızıda neyin nesiydi ki ? Sanki tüm eklemleri işlevini yitirmişken , bedeni ölmüş vecenazesine gelinmesini bekliyor gibiydi.
Ağır bir hareketle parayı uzatıp , taksiden inerken kapıyı kapattı. Bir saniyeliğine gözlerini kapatıp , derin bir nefes aldı. Etrafına bakındı , sokak lambası neden çalışmıyordu ? Karanlığı severdi, pekala , ama Tanrım bu kadarıda adeta ben korku filmlerinden fırladım imajı vermiyor muydu ?
Umursamayıp karanlığı delip geçiyorken , evinin bahçeli girişine yöneldi. Sırtındaki acıysa attığı her adımda dudaklarından bir küfür savurmasına sebep oluyordu. Evin kapısına geldiğinde , girişteki küçük kutuyu açıp , sırayla 2-0-0-7 tuşlarına bastı. Evet bu tarih onun için gerçekten önemliydi.
Ama sizin bunu öğrenmeniz içinde henüz doğru zaman değil..Bunlar hikayeye ekşın katsın diye yapılmış blöflerde değil , sadece beklemelisiniz.
İçeri bir adımını atıp kenardaki tuşa basarak koridordaki ışığı açtı. Yukarı kata doğru çıkıp , kendini odasına attı. Üstündeki t-shirtü bir hareketle çıkarıp odasındaki boy aynasının karşısına geçti.
Kafasını bir hareketle döndürüp sırtına bakınmaya çalıştı.
'' Kahretsin.. ''
Evet , aynada gördüğü kesinlikle pürüzsüz esmer bir cilt değildi. Ya da bir kaç sivri sineğin ısırıklarından oluşmuş kızarıklar ? Aynada gördüğü ; sırtındaki iki farklı yerde bulunan çizik izleriydi , kanıysa sırtına yapışmışken garip bir görüntü oluşturuyordu. Az önce ani bir hareketle çıkarıp elinde tuttuğu beyaz t-shirtüne bakındı. Sırtındaki kan beyaz kumaş parçasına bile kırmızılığını hafifde olsa tattırmışa benziyordu.
'' Tanrı aşkına.. bir şeyler olduğunu biliyordum. ''
Yarı çıplak bir şekilde elindeki t-shirtü yatağa fırlatıp, telefonuna uzandı . Ne olduğunu anlamalıydı . Bir şeylerin ters gittiğine adı gibi emindi. Tamam , evet adı Kai'ydi ama bu konuda o kadar emin olamazdı. Jong In olarak bilinen bir yanıda vardı. Şimdi hangisinin üzerine emin olmalıydı ? Tamam bunu unutun..emindi işte o kadar.
'' Tao ? ''
'' Hala yaşıyorsun demek.. buna sevindim.''
'' Ah Tao ne diyorsun ? ''
'' Kris'in seni öldüreceğinden şüpheliydim , sadece bu.. ''
'' Şuan sırtımda gördüğüm çiziklerle birlikte donatılmış kan izlerini görünce bende öyle zannettim. ''
'' Neden bahsediyorsun ? ''
'' Bekle bir saniye Tao , bana dün gece neler olduğunu anlatmalısın. ''
'' Ah Kai.. seks çetelini ister istemez tutuyor olan bir hafızam olduğu doğru , ama sen anlatmadan bunu bilemem. ''
'' Sikeyim, Kris ile yatmadık ! ''
'' Bak bu ilginç.. sonra ? ''
'' Ben ciddiyim Tao.''
'' Öyleyse tüm gece naptınız dostum ? Sevimsiz staj anılarınız hakkında konuştuğunuzu sanmıyorum..''
'' Bende bilmiyorum.. neler oldu gerçekten bilmiyorum..'' Kai odanının içinde volta atıyorken boşta kalan sol eliyle saçlarını karıştırıp yorgun bir şekilde nefesini bıraktı.