-5-

266 40 45
                                    

Bölümde bir sıkıntı oldu tekrar paylaştım :<


Flashback



"Etrafta bir söylenti dolanıyor. Çocuk olsam bile bunu anlayabilirim. Yalnız biri ile ilgili. Lanetliymiş."

Elleriyle oynarken ve yanımda otururken sabahtan beri içinde tuttuğu sıkıntısını ortaya çıkarıyordu. Başınsan beri benimle ilgili gerçekleri öğrenmişti. Aslında bunu ilk tanıştığımızda da bildiğinden şüphe ediyordum. Ama eğer biliyorduysa, her şeye rağmen benden kaçmaması şaşırtıcıydı.

"Sen küçük çocuk değilsin. Bunları anlayabilirsin."

"Anlamak istemiyorum." Hemen cevap vermişti bana. O zaman işte başından beri benim nasıl biri olduğumu bildiğini anlamıştım.

"Sen farklı değilsin, kötü değilsin. Neden böyle konuşuyorlar? Konuşmasınlar istemiyorum. Sen benim tek arkadaşımsın."

Bunu doğru değildi. Arkadaşları vardı.

Büyümesi ile hayatına başka insanlar girmeye başlamıştı. Ama hiçbir zaman da benden uzak durmak istememişti. Onunla arkadaşlığımızın beşinci yılıydı. Bunca zaman bir yerde kaldığım en fazla süre bu olmuştu. Doğal olarak o da artık küçük bir çocuk değildi.

Gelip benle sıkıntılarını paylaşıyor. Okulda hoşlandığı oğlandan söz ediyor ve asla beni yalnız bırakmıyordu. Nehir kenarına kurulmuş oradan kıpırdayamamama sebep oluyordu. Onun varlığı ile başka yere gidemiyordum   Ama belki de artık gitmem gerekiyordu.

"Seni görmesinler. Gerekirse ben saklarım. Büyümeye başladım. Bu nedenle ailem beni daha çok yalnız bırakıp işe gidiyor. Evde kalabilirsin. Böylelikle kimse seni görmez. Ayrı..."

"Olmaz."

"Ama neden?" Bağırarak sormuştu. Sesi nehrin kenarında otururken rüzgar ile karışmıştı.

"Ben tehlikeliyim. Seni de tehlikeye atarım."

"Hayır değilsin. Bir kez bile bana zarar vermedin. Beş yıl oldu ama hala yanımdasın. Yanındayım."

"Bak korkma bana zarar veremezler." Bir anda bana dönmüştü. Ne dediğimi anlamadığı belliydi. "Hiç bu zamana kadar yaralandığımı gördün mü? Bana zarar veremezsin. Canımı acıtamazsın."

Önce düşünmüştü. Ama sonra ellerime uzanıp tutmuştu. "Sana zarar verebilirler. Ama verdikleri zarar fiziksel olmaz." Dediğiyle nefesim kesilmişti. Bunca yıldır kırdığım duvarlar beni zayıflatmıştı. Anca kendime yara açmıştım.

Beş yıl uzun bir süreydi. Tabi benim için değildi. Yanımdaki kıza baktığımda zamanın ne kadar hızlı geçtiğini görmek beni korkutuyordu. O tıpkı belki de hiç olmamış kardeşim gibiydi. Onu seviyordum. Bunu açıkça söyleyebilirdim. Ona çok alışmıştım. Hem de haddinden fazlaydı bu. Onu korumak için her şeyi yapardım.

Ama zamanın bize ne göstereceğini bilememiştim. "Bunu sonra konuşalım olur mu? Şimdilik kafana takma hiçbir şeyi."

Kafasını olur anlamında salladığında omzuma yaslanmış ve orada hafifçe uykuya dalmıştı.
Onun yanımda olmasına alışmam üç yılımı almıştı. Bana dokunmasına alışmam yine aynı süreydi. Ama ona alışmam kısacıktı. Hala kendimi çirkin bir yaratık olarak görürken duvarlarımı kırabilen tek kişi olmuştu.



Flashback end








Artan rüyalarımla birlikte uyandığımda eski zamandan kalan o anıyı neden gördüğümü sormuştum. O zamanlarda daha kimse benim varlığımdan haberdar değildi. Nehrin kıyısına pek insan gelmezdi. O nedenle ikimiz hep orada otururduk. Bu konuşmayı hatırlamak içimde küçük bir sızıya yol açmıştı. Benim için endişelenen birinin varlığına o zamandan beri muhtaçtım. Şimdi ise birini bulmuştum. Ama ben onun için kendimden daha fazla endişeleniyordum.

Cartaphilius /CB/BYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin