-11-

215 31 46
                                    

"Az önce ne dedin?"

Sesim titrerken duyduğum şeyin doğru olup olmadığını anlamak için acizce bir soru yöneltmiştim. Baekhyun ne olduğunu anlamaz bir şekilde doğrulmuş ve bana bakmıştı.

"Az önce.."

"Neden onlarla savaşmıyorsun dedim." Başımı iki yana hayır anlamında sallarken ayaklanmıştım. Baekhyun bu hareketim ile bir iki adım geri gitmişti.

"Az önce bir isim söyledin" kaşlarını çatmış bana bakmaya devam etmişti.

"Bir isim mi? Ben.. ben bilmiyorum. Bir isim söylediğimi sanmıyorum. Bir ismin mi var?"

Gözleri gerçekten de hiçbir şey bilmediğini gösteriyordu. Ama ben duymuştum. Bana isminle seslenmesini duymuştum. Hala hatırlamıyordu. Hatırlamasını da bekleyemezdim zaten. Belki de hatırlamamalıydı. Doğrusu ismimi söyleyemezdi bile. Bir canavarın ismi olmamalıydı. Bir canavarın bir insana dönüşmesi sonucunda olanları görmüştüm.

Böyle iyiydim. Hiçkimse tarafından tanınmıyorken, onun tarafından sevilmiyorken iyiydim. Tekrardan aynı şeyleri yaşayamazdım.

Kalbimdeki acılarla karşımdaki oğlana bakarken yağmur damlalarının varlığını unutmuştum. Tenimi yakıp geçen damlaların altında iki adım geri attım ve sırtımı duvarla buluşturdum.

Dünyalarımızın farkı şu an durduğumuz yer gibiydi. Onunki kuru, sıcak ve yaşam dolu, benimki ise ıslak, soğuk ve çürümüş.

Geçemiyordum onun olduğu tarafa. Geçmeye çalışmıştım ama en kötü şekilde yanmıştım. Bir daha geçmeyecektim. Onun güvenliğini sağladıktan sonra ortadan kaybolacaktım. Beni bir daha görmeyecek, onun hayatına bir daha dahil olmayacaktım.

Ama Baekhyun hep farklı olmuştu. Tıpkı bir adım atıp yağmurun altında benimle ıslanmaya başlaması gibi, hayatıma adım atması da o kadar kısa sürmüştü.

Her şeye dahil olmuş, her şeyi değiştirmişti. Yağmur damlaları onun saçlarına düşerken ve tenini okşarken onlardan korkmadan bir adım daha atmıştı. Yağmur onun canını acıtmıyordu. Benimkini ise yakıyordu.

"Gelme.." Kısık çıkan sesimi duyduğunda gözlerime bakmıştı. Yapabildiğim tek şey gözlerimi kaçırmak olmuştu. O ise bir adım daha atmıştı.

"Bir canavar olduğumu söyledin. Benden korktuğun belli. Yaklaşma bana! Gelme!"

Durmuyordu. Hiçbir zaman durmak bilmiyordu. Beni mahvettiğini bilmiyordu. Hiçbir şey hatırlamazken bana böyle davranması beni bitiriyordu.

"İstemiyorum." Ağlamaklı çıkan sesini duymam ile yüzüne bakmıştım.

Ağlıyordu.

"Ben de yanına gelmek istemiyorum ama neden senden uzak kalamıyorum. Senden korkuyorum ama senden kaçamıyorum! Neden!?"

Bağırarak sorduğunda yağmurdan ıpıslak olmuş, çaresizlik içindeki oğlana baktım. "Beni bu kadar sevmemeliydin Baekhyun." Kendimin duyabileceği kadar çıkmıştı bu sözler ağzımdan.

Ona baktım. Hasta olacaktı. Hasta olursa ona kimse bakamazdı.

"Hasta olacaksın, mağaranın içine gir." Kısık bir sesle söylemiştim. O an aklımdaki ortamın konusunu değiştirmek değilsi. Sadece aklımdaki cümleleri sarfetmiştim.

"Beni düşünme."

"Lütfen Baekhyun hasta olacaksın."

"Sorularıma cevap ver! Neden!?"

Cartaphilius /CB/BYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin