Birimizin hayaline sığındık hepimiz gerçekleşeceğine dair sözler verdik birbirimize.Sonra küçük bir prens belirdi mor saçlı kızın rüyalarında söz verdiler ayrılmamak için . Birbirlerinin her şeyi olacaklarına dair gözler yemin etti kalpler de umut...
Sabah alarmın o iğrenç sesiyle yatağımdan fırladım nasıl yattıysam artık kafamı yastıktan kaldırınca yeri boyladım Dün çocuklar bizde kalmışlardı sugayı misafir odasına almıştık ama Jungkooka yer kalmadığı için salonda yatırmıştım jiminse benimle uyumuştu ve o şuanda bana bakıp kahkahalar atıyordu -güleceğine kaldırsana dedim sızlanarak Atlas çıkardığımız seslerden rahatsız olup odadan çıkmıştı Jimin yataktan kalktı ve beni kucağına aldı -daha fazla sızlanma bence dedi yarım ağız gülerek Göz devirdim gülmemek için kendimi sıkıyordum -peki sen bilirsin dedi ve beni yatağa bıraktı -o zmn bende gıdıklarım dedi ve beni gıdıklamaya başladı ben güldükçe oda gülüyordu -tmm bir daha yapmıycam dedim zar zor durdu ve yanıma yattı hala gülüyorduk İkimizde kaktık üstümü giyip kahvaltı hazırlamam gerekiyordu jiminin kıyafetlerini eline verdim ve banyoya yolladım onu Göz devirdi ve yavaş adımlarla banyoya ilerledi bende üstümü giyindim
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Makyaj için masama oturmuştum ki atlasın sesini duydum ne olduğuna bakmak için masamdan kalktım kapıyı açtım ve uzun koridora çıktım sesler pratik odasından geliyor gibiydi pratik odasının kapısını açtım ama kimse yoktu evdekiler daha uyanmamıştı yan oda sopia nındı göz devirerek sopianın odasına girdim Girdim ama dehşete düştüm gece jungkooku oturma odasında yatırmama rağmen o sopianın yanına gelmiş Atlas ta sabah pratik odasının kapısını kapalı görünce uyumak için sopianın odasına girmiş ama jungkooku yabancı biri olarak görüp saldırmaya çalışmış bense şuanda Jungkook'un küçücük bi köpekten korkup yorgana sığınmasını izliyorum Odaya girdim ve atlası kucağıma aldım ben onu sakinleştirmeye çalışırken o hala Jungkooka diş gösteriyordu kucağımdan indirmeye yeltenmiştimki Atlas kucağımdan Jungkook'un üstüne acil iniş yaptı Jungkook kafasına bağırarak yorganı çekti Atlas ta yorganı ısırıp çekiyordu Sonuç=ikisinide sakinleştirmek kolay olmadı
Herkesi oturma odasına yolladıktan sonra atlası kucağıma aldım ve odama götürdüm yatağımı düzelttim ve uyuması için yatağın üstüne koydum kapıyı kapattım Tam o sırada aklıma geldi Miley ortalarda yoktu önce misafir odasına gittim (Misafir odası Miley nin odasının hemen yanıydı) oda boştu yatak hiç bozulmamıştı Miley nin odasına girdim suga yatakta uyuyo Miley de havluyla saçını kurulu yordu beni görünce durdu ve yutkundu Suga rahatsızca kıpırdandı ve tek gözünü açıp bana baktı sonra şok olmuş ifadeyle iki gözünüde açtı ve bir bana birde Miley e baktı en son Miley le göz göze geldiler suga bunun burda ne işi var dermişcesine baktı Miley bana döndü ve -açıklayabilirim dedi kısık bi sesle ben ikisinede baktım ve -ikinizde aşağı gelin dedim ifadesiz bir sesle kapıyı kapattım ve çıktım aşağı indim Sopiayla kahvaltı hazırladık
Herkes masaya oturdu Miley ve sugada masaya oturdular ikisinede kahvaltı boyunca delici bakışlarımı yolladım
Flashback-miley- Gece sürünerek merdivenleri çıktım ve odama girdim kapıyı aralık bıraktım ve kendimi yatağa yüz üstü bıraktım telefonumun çalmasıyla olduğum yerde sırt üstü uzandım ve telefona baktım arayan Min sung dı Telefonu açtım ve hopörlere aldım telefonu yatağın üzerine bıraktım -alo -nasılsın -iyiyim sen -yarın akşam yemeğini beraber yiyebilir miyiz diye sorucaktım -tabiki olabilir -a zaman seni yarın saat 8 de alırım -peki dedim ve telefonu kapattım O sırada içeri bir hışımla suga girdi ben ayaklandım tam karşısında dikildim -napıyosun çık dışarı dedim -o randevu ya gitmiyceksin -bu seni ilgilendirmez -gayet ilgilendirir gitmiyorsun -görücez dedim ve pijamalarımı dolabımdan çıkardım -ne dikili yosun çık dışarı Sadece bana baktı bir kaç saniye bakıştık ve bana sarıldı şok olmuştum karşılık veremedim bile uzun bir süre öyle kaldık Sonra geri çekildi ve yüzüme baktı ifadesizdi yada ben anlamıyordum söze ben girdim -şey.....artık gitmen lazım dedim yavaşça kapıdan çıktı ve gitti derin bir nefes aldım ve sesli bir şekilde verdim Pijamalarımı giydim ve yattım düşüncelerim arasında uykuya daldım Gece susadığım için uyandım uyuşuk bir şekilde kapıyı açtım açıkçası bu görüntüyü beklemiyordum Yoongi aslında gitmemiş kapıda oturmuş beni beklemiş ama uyuya kalmış içim el vermedi onu öylece orda bırakmaya -suggaaa dedim fısıldayarak söylemiştim sonra omzuna dokundum -uyan gözlerini araladı beni görünce olduğu yerde diklendi -senin burda ne işin var dedi -asıl senin burda ne işin var dedim sustu -hadi git yat sen dedi -hadi odana geç sende dedim itiraz etti offf çektim -tamam hadi içeri geç dedim gözlerinin içi parlamıştı -beraber mi uyuyacağız dedi çarpık bi gülüşle -çok konuşma hadi dedim ve içeri geçtim peşimden geldi ben hiç bir şey söylemeden yattım sırtımı ona döndüm bir kaç saniye dikildi sonra yavaşça yanıma yattı ikimizde uykuya daldık.... ------------------------------------------------------------------MELANİADAN----------------------------------- salonda kızlarla beraber oturuyorduk atlasa bir şeyler öğretmenin yolu arıyorduk eğitime ihtiyacı vardı ben düşünürken telefonumun mesaj sesiyle irkildim mesaj jungkookdan dı GÖNDEREN: kookie Herşey hazır harekete geçme zamanı ;)