Two

101 7 1
                                    




Taehyung

Yanan yerin acısı geçeli çok olmasına rağmen ben aptal Jungkook'u bekliyordum

Sıkıntıyla oflayarak telefondaki saate baktım tekrardan o üstüme kahve dökmemi sağlayıpta bir özür bile dilemeyen sosyete malına hesap sormaya bilirdim ben yarın.

Sonunda açılan kapıyla bakışlarım orayı buldu.

"Gelebildin mi sonunda gerizekalı?"

Göz devirerek kapıyı kapattığında iç çekemeden edemedim aslında Jungkook'un buralara kadar gelmesi beni mutlu etmekten çok suçlu hissetmeme sebep olmuştu.

Yanıma tam olarak geldiğinde kıyafetimi tutup yukarı çekti.

Şaşkınlıkla ne yaptığına bakarken görünen yarayla kaşları çatılmıştı.

"Yah hyung! İlk günden nasıl kendine zarar verebiliyorsun?"

Sinirle bir anda sorduğunda yerimden sıçramıştım kendime geldiğimde bende ona bağırmaya başladım ne diye bana kızıyorsa.

"Ben senin hyungunum hyunguna nasıl ses yükseltirsin?"

Çatık kaşları biraz olsun normale dönerken kendini koltuğa attı.

"Şimdi nasılsın?"

"Daha iyi, aslında acısı yok olalı oluyor bayağı taburcu olmak seni bekledim."

Yavaşça kafasını sallarken yerinden kalktı bende kalktığımda çıkmak için bir şeyler imzaladık.

Bir süre etrafına bakınmaya başladığında garipseyerek sordum.

"Birine mi bakıyorsun."

Gözleri bir şeyleri aramayı kesip beni bulduğunda yutkundu bu yakalandığının bir belirtisiydi benim gözümde

"Yok sadece neden bu kadar lüks bir hastaneye geldiğini düşünüyordum."

"Baekhyun getirdi itiraz ettim ama itiraz kabul etmediğini söyleyip sürükledi beni buraya."

Kafası karışmış gibi bana döndü.

"Baekhyun da kim?"

"Bugün yeni tanıştığım çocuk bir ara hatırlatta sizi tanıştırayım."

Kafasını olumlu sallarken bir yandanda konuştu.

"Hyung hazır birlikteyiz gel Xccx de güzel bir şeyler yiyek beraber yemeyeli çok oluyor."

Onu onaylarken beraber oraya doğru adımlamaya başlamıştık bile.

——

Ders sınıfıma doğru yürürken dün bana çarpan çocuğu görmemle adımlarımı yavaşlattım.

Beni fark etmeden ilerlemeye devam ederken kesinlikle yürüyen bir buz gibiydi.

Sinirle kaşlarımı çatarak onu takip etmeye başladım.

Sonunda etrafta kimsenin olmadığı bir yerde durduğunda bende durdum.

Telefonunu çıkarıp birini aramaya başladığında yanına gitmekten vazgeçip olduğum yerde bekledim.

"So-Hee olayını nasıl kapatmaya düşünüyorsun?!"

Bir anda bağırdığında korkarak yerimden sıçramıştım dengemi bulduğumda dinlemeye devam ettim.

"Ne yapıp et o kızın ağzını kapat bir daha onu karşımda bana ukalalık taslarken görürsem boğazına yapışıp öldürürüm o kızı."

Boğazımdan kaçmasın diye tuttuğum hıçkırıkla ellerimle ağzımı kapattım.

Coffee /VminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin