Coffee /Vmin

Six

Taehyung

Sinirle soluyup sol çaprazımdaki bedene döndüm.

Onun yüzünden yeni eklenen kural rezil beni rezil edecekti.

Tam oyuna başlayacakken ve herkes yerini almışken oyun sorumlusu denecek Park Si Yeol yellozu son anda kendisine yeni bir fikir sunulunca fikri mantıklı bulup yarışacak kişileri karşı takımın seçmesi kuralını koymuştu.

Ve ben o piç sırıtıştan Jimin'in bizi duyduğunu ve böyle bir saçmalığı yapabileceğini tahmin etmeliydim..

Ben ona dik dik bakarken o istifini bozmadan yanındaki arkadaşlarıyla konuşup dediklerine gülüyordu.

Tekrardan sinirle bir nefes dışarı verip yanımda telefonuyla uğraşan Baekhyun'a döndüm.

Seçeceğimiz kişiler tartışılırken biz burda boş boş duruyorduk.

"Baek bu hiç iyi olmadı ne yapacağım ben?"

Baekhyun gözlerini telefonundan ayırıp bana döndü ve hayıflanır gibi çıkan bir nefes ayırdı dudaklarından.

"Şans bizimle olursa seçilirsin Taehyung.."

Karşı takıma bir göz atıp tekrar bana döndü hepsi bir yuvarlak oluşturmuş kimi seçmeleri gerektiği hakkında konuşuyorlardı.

"Hem dediğin olay çok önceden yaşanmış belki suya girdiğin zaman kokulacak bir şey olmadığını anlarsın."

Söyledikleri içimi rahatlatmamıştı çünkü ben bu olasılığın olmayacağını içten içe biliyordum.

Bir düdük sesi işittiğimizde herkes ortak noktada buluştu ve kimi seçtiklerini söylemeye başladılar.

A takımı isimleri sayarken içimden çıkacakmış gibi atan kalbimi boşverip isimleri duymaya çalıştım.

Her isimden sonra bu tura çıkma olasılığım azalırken son isimle omuzlarımın çökmesine engel olamadım.

—

İlk tur bitmiş bizim takım kaybetmişti şimdi çıkacak olursam omuzlarımda büyük bir yük oluşacağını bildiğimden yutkunup bizim takımın tartışmasını dinlemeye başladım.

Birkaç kişi Jimin ve arkadaşlarını seçmemiz gerektiğini 3. tura kalırlarsa kesin kaybedeceklerini iddia ediyorlardı.

Konuşma öylece devam edip giderken sonunda düdük çalmış yine aynı yere gitmiştik. İçim içimi kemiriyordu ama hiçbir şey yapamıyordum hangi tura kalırsam kalayım rezil olacaktım çünkü.

Sonunda yine aynı yerde toplandığımız zaman isimler teker teker okunmaya başladı. Kendimi o kadar kasıyordum ki az sonra başım döndüğü için bayılsam yine normal karşılardım.

En sonunda adımı duyunca sesli bir iç  çekiş bıraktım ve kaderime mahkum bir şekilde gözlerim yere sabit bir şekilde bizim takımın adları okumasını bekledim.

Dedikleri gibi Jimin ve arkadaş grubunu seçmişlerdi ve ben içimden o meynemetsize en büyük küfürlerimi etmeye başlamıştım bile.