Karanlığın Yolcuları

*1*

Merhaba ilginç bir hikayeyeye başladım beyenebileceginizi umuyorum :D fotoraftaki morgan :

Merhaba ben Morgan Dark. 28 yaşındayım. Cinayet masasında dedektifim. İki ortagım var ; Micheal James, Daniel Night. Bizler en karanlık cinayetleri gün ışıgına çıkaranlarız.

Bütün günün yorgunluguna ragmen en sonunda olmak istedigim yerdeyim. Nerde mi ? Tabi ki yatagımda.

Sabahları en nefret ettigim şey alarmın sesiyle uyanmak sanki ben kalkmayacakmışım gibi çabucak soguk su ile bir duş yaptım. En sevdigim tşört ve pantolunumla işe hazırdım. Cinayet masasında çalışırken inanın süse püse gerek olmuyor. Asönsore bindim ve en sevgili (!) konuşan komşumla karşılaştım. Bir insan bu kadar çok konuşabilir mi bu kadın konuşuyor. Arabaya bindim ve cinayet burosuna dogru yol aldım. Dırrrrrrr telefonun sesiyle ürkmüştüm bir ara bu telefonun zil tonunun degiştirmem gerektigini düşündüm. Arayan ortagım Micheal dı.

Micheal: Yeni bir cinayet olmuş.

Morgan: Aman ne çok şaşırdım . Bu sefer ki vaka ne ?

Micheal :20 yaşında genç bir kız evinde ölü buluyor.

Morgan: Hımm tamam 10 dk sonra ordayım anlatırsın geri kalanı .

Micheal: Tamam çabuk ol .

Bu katillerin derdi ne acaba hep 20 yaşlardaki geç kızların başınamı geliyor bunlar . Neyse içerisi girdim ve Micheal tam karşımda çıktı. Ortagım diye demiyorum ama tam vaktinde orataya çıkar. Dosyayı elime tutuşturdu .

Kızın adı Cristina Brown başına sert bir cisimle vurularak öldürülmüş. Ailesi İngilterede yaşıyormuş . Kız sevgiliyle birlikte kalıyormuş. Kız mavi gözlü, şarışın 1.70 boylarında 60 kilo ...

Morgan: Adli tıp raporu geldi mi Mic ?

Mic: Geldi. Kız hamileymiş. Komşularlada konuştum . Bu arada bana borçlandın haberin olsun.

Onun böyle demesi beni gülümsetmişti .

Mic: Morgan hadi gidiyoruz

Morgan: Nereye ?

Mic: Morgan bazen senin aklından süpheleniyorum. Nereye olabilir olay mahaline.

Olay mahaline geldigimizde yerde masanın altında dogru düşmüş bir çekiç vardı. Eldiveni elime takarak çekiçi elime aldım. Mic bana aferim dercesine baktı . Parmak izi yoktu her tarafta kızın ve bir kişinin daha parmak izi vardı .Adamın sabıkası yotu. Mühtemelen bu yüzden bulamıyorduk. Mic yanıma geldi. '' Kız erkek arkadaşıyla yaşıyormuş'' dedi. Bütün olaylar sevgili cinayetine beziyor. ''Morgan komiser toplantıya çagırıyor.'' Dedi Mic

Olay mahalinden çıktık, cinayet masasına geldik. Komiserin soruların hepsine Mic cevap vermişti.Ona gerçekten borçlanmaya başlamıştım. Toplantı bittikten sonra arabaya bindim eve dogru yol aldım . Kapıyı açtım.Annem mühtamelen gitmişti. Annem arada sırada beni görmeye gelirdi. Özenle dizan ettigim salonuma şöyle bir göz gezdirdim en iyisi iyi bir duş almamın gerektigini düşündüm.Bir an aynadaki kendime bakınca şaşırdım. Yemyeşil gözlerim kahverengi bukle bukle saçlarım ve birazda dolgun dudaklarımla güzel görünüyordum. Bu güzellik karşısında hangi erkek hayır derdi ki. Bir an Micheal aklıma geldi. Öyle yakışıklıydı ki oda benim gibi yeşil gözleri vardı. Ama ben onlara bakaya doyamıyordum. Bu düşünceler kafamdan geçerken onu sevdigimi kendime bile itiraf edemedigimi fark ettim. Hadi ama Morgan böyle yakışıklılık karşısında nasıl kendini tutabilisin ki. Duşumu almıştım , şaçlarımı topladım. Şaçlarımı kurutmaktan nefret ediyordum.Dişlerimi fırçaladım ve bekle beni süper yatagım keşke Mic de yanımda olsa diye düşünürken kendime gelmemin zamanı geldi diye düşündüm.